1. [18:33] | kilte-lcenneteyni âtet ükülehâ velem tażlim minhü şey'ev vefeccernâ ḫilâlehümâ neherâ. | كلتا الجنتين آتت أكلها ولم تظلم منه شيئا وفجرنا خلالهما نهرا كِلْتَا الْجَنَّتَيْنِ آتَتْ أُكُلَهَا وَلَمْ تَظْلِمْ مِنْهُ شَيْئًا وَفَجَّرْنَا خِلاَلَهُمَا نَهَرًا |
---|
Elmalılı | İki bağın ikisi de yemişlerini vermiş, hiçbir şey noksan bırakmamış, ikisinin ortasından bir de nehir akıtmışız. |
Y. Ali | Each of those gardens brought forth its produce, and failed not in the least therein: in the midst of them We caused a river to flow.
|
Words | | كلتا - Each| الجنتين - (of) the two gardens| آتت - brought forth| أكلها - its produce| ولم - and not| تظلم - did wrong| منه - of it| شيئا - anything.| وفجرنا - And We caused to gush forth| خلالهما - within them| نهرا - a river.| |
Pickthal | Each of the gardens gave its fruit and withheld naught thereof. And We caused a river to gush forth therein. |
Arberry | each of the two gardens yielded its produce and failed naught in any wise; and We caused to gush amidst them a river. |
Shakir | Both these gardens yielded their fruits, and failed not aught thereof, and We caused a river to gush forth in their midst, |
Free Minds | Both gardens brought forth their fruit, and none failed in the least. And We caused a river to pass through them. |
Qaribullah | Each of the two gardens yielded its produce and did not fail in the least and We made a river to gush through them, |
Asad | Each of the two gardens yielded its produce and never failed therein in any way, for We had caused a stream to gush forth in the midst of each of them. |
Diyanet Vakfı | İki bağın ikisi de yemişlerini vermiş, hiçbirini eksik bırakmamıştı. İkisinin arasından bir de ırmak fışkırtmıştık. |
Diyanet | Her iki bahçe de ürünlerini vermişlerdi, hiçbir şeyi de eksik bırakmamışlardı. İkisinin arasından bir de ırmak akıtmıştık. |
Edip Yüksel | Aralarına bir ırmak yerleştirdiğimiz için, her iki bağ da yemişini hiç esirgemeden cömertçe vermişti. |
Suat Yıldırım | Her iki bağ da meyvesini verdi, hiçbir şeyi eksik bırakmadı.O iki bağın arasında da bir ırmak akıttık. |
Yaşar Nuri Öztürk | İki bağ da yemişlerini vermiş o adamdan hiçbir şeyi eksik bırakmamıştı. İkisinin ortasından bir de nehir fışkırtmışız. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Bu iki bağ, daima mahsul verirdi, veriminde noksan bulunmazdı, iki bağın arasında da bir ırmak akıtmıştık. |
Ali Bulaç | İki bağ da yemişlerini vermiş, ondan (verim bakımından) hiçbir şeyi noksan bırakmamış ve aralarında bir ırmak fışkırtmıştık. |
Süleyman Ateş | Her iki bağ da yemişini vermiş, ondan hiçbir şey eksik etmemişti. Aralarından bir de ırmak akıtmıştık. |
Önceki [18:32]< >[18:34] Sonraki |