1. [18:32] | vaḍrib lehüm meŝeler racüleyni ce`alnâ lieḥadihimâ cenneteyni min a`nâbiv veḥafefnâhümâ binaḫliv vece`alnâ beynehümâ zer`â. | واضرب لهم مثلا رجلين جعلنا لأحدهما جنتين من أعناب وحففناهما بنخل وجعلنا بينهما زرعا وَاضْرِبْ لَهُم مَّثَلاً رَّجُلَيْنِ جَعَلْنَا لِأَحَدِهِمَا جَنَّتَيْنِ مِنْ أَعْنَابٍ وَحَفَفْنَاهُمَا بِنَخْلٍ وَجَعَلْنَا بَيْنَهُمَا زَرْعًا |
---|
Elmalılı | Onlara, şu iki adamı misal olarak anlat: Biz bunlardan birine her türlü üzümden iki bağ vermişiz, her ikisinin etrafını hurmalarla donatmışız, aralarında da bir ekinlik yapmışız. |
Y. Ali | Set forth to them the parable of two men: for one of them We provided two gardens of grape-vines and surrounded them with date palms; in between the two We placed corn-fields.
|
Words | | واضرب - And set forth| لهم - to them| مثلا - the example| رجلين - of two men:| جعلنا - We provided| لأحدهما - for one of them| جنتين - two gardens| من - of| أعناب - grapes,| وحففناهما - and We bordered them| بنخل - with date-palms,| وجعلنا - and We placed| بينهما - between both of them| زرعا - crops.| |
Pickthal | Coin for them a similitude: Two men, unto one of whom We had assigned two gardens of grapes, and We had surrounded both with date-palms and had put between them tillage. |
Arberry | And strike for them a similitude: two men. To one of them We assigned two gardens of vines, and surrounded them with palm-trees, and between them We set a sown field; |
Shakir | And set forth to them a parable of two men; for one of them We made two gardens of grape vines, and We surrounded them both with palms, and in the midst of them We made cornfields. |
Free Minds | And give them the example of two men. We made for one of them two gardens of grapes, and We surrounded them with palm trees, and We made between them a green field. |
Qaribullah | Give them the parable of two men. To one we gave two gardens of vines and surrounded them with palm trees and in between the two we placed a sown field. |
Asad | AND PROPOUND unto them the parable of two men, upon one of whom We had bestowed two vinyards, and surrounded them with date-palms, and placed a field of grain in-between. |
Diyanet Vakfı | Onlara, şu iki adamı misal olarak anlat: Bunlardan birine iki üzüm bağı vermiş, her ikisinin de etrafını hurmalarla donatmış, aralarında da ekinler bitirmiştik. |
Diyanet | Onlara iki adamı misal olarak göster: Birine iki üzüm bağı verip, etrafını hurmalıklarla çevirmiş ve aralarında ekinler bitirmiştik. |
Edip Yüksel | Onlara iki adamın örneğini ver: Birisine, etrafını hurma ağaçlarıyla çevirip aralarına başka ekinler bitirdiğimiz iki üzüm bahçesi vermiştik. |
Suat Yıldırım | Onlara şu iki kişinin halini misal getir:Onlardan birine iki üzüm bağı lûtfettik, bağların etrafını hurma ağaçları ile donattık ve bahçelerin arasında da ekin bitirdik. |
Yaşar Nuri Öztürk | Onlara örnek olarak şu iki adamı ver: Bunlardan birine, üzümlerden oluşan iki bağlık vermiş, bağların çevresini hurmalarla donatmış, aralarına da ekinler serpiştirmiştik. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Onlara iki adamı örnek getir: Onların birine iki üzüm bağı vermiş, bağların çevresini hurma ağaçlarıyla çevirmiş ve iki bağın arasını da ekinlik haline getirmiştik. |
Ali Bulaç | Onlara iki adamın örneğini ver; onlardan birine iki üzüm bağı verdik ve ikisini hurmalıklarla donattık, ikisinin arasında da ekinler bitirmiştik. |
Süleyman Ateş | Onlara şu iki adamı misal olarak anlat: İkisinden birine iki üzüm bağı vermiş, onların etrafını hurmalarla çevirmiş, ortalarında da ekin bitirmiştik. |
Önceki [18:31]< >[18:33] Sonraki |