1. [9:87] | raḍû biey yekûnû me`a-lḫavâlifi veṭubi`a `alâ ḳulûbihim fehüm lâ yefḳahûn. | رضوا بأن يكونوا مع الخوالف وطبع على قلوبهم فهم لا يفقهون رَضُواْ بِأَن يَكُونُواْ مَعَ الْخَوَالِفِ وَطُبِعَ عَلَى قُلُوبِهِمْ فَهُمْ لاَ يَفْقَهُونَ |
---|
Elmalılı | Onlar, oturanlarla beraber oturmaktan hoşlandılar. Kalblerine mühür vuruldu. Bundan dolayı onlar anlayışsızdırlar. |
Y. Ali | They prefer to be with (the women), who remain behind (at home): their hearts are sealed and so they understand not.
|
Words | | رضوا - They (were) satisfied| بأن - to| يكونوا - be| مع - with| الخوالف - those who stay behind,| وطبع - and were sealed| على - [on]| قلوبهم - their hearts,| فهم - so they| لا - (do) not| يفقهون - understand.| |
Pickthal | They are content that they should be with the useless and their hearts are sealed, so that they apprehend not. |
Arberry | They are well-pleased to be with those behind, and a seal has been set upon their hearts, so the they understand not. |
Shakir | They preferred to be with those who remained behind, and a seal is set on their hearts so they do not understand. |
Free Minds | They were content to stay with those who remained behind, and God stamps their hearts, for they do not comprehend. |
Qaribullah | They were content to be with those who stayed behind, a seal was set upon their hearts, so they do not understand. |
Asad | They were well-pleased to remain with those who were left behind - wherefor their hearts have been sealed, so that they cannot grasp the truth. |
Diyanet Vakfı | Geride kalan kadınlarla beraber olmaya razı oldular, onların kalplerine mühür vuruldu. Bu yüzden onlar anlamazlar. |
Diyanet | Geri kalan kadınlarla beraber bulunmaya razı oldular. Kalbleri kapanmıştır, bu yüzden anlamazlar. |
Edip Yüksel | Geride kalanlarla birlikte olmaya razı oldular. Sonunda kalpleri mühürlendi. Bundan ötürü anlayamazlar. |
Suat Yıldırım | Savaştan geri kalan kadınlarla birlikte oturmaya razı oldular.Kalplerine mühür vuruldu, artık onlar (cihattaki hikmeti, Resullullaha itaat etmedeki mutluluğu) anlayamazlar. [47,20; 33,19] |
Yaşar Nuri Öztürk | Geride kalan kadınlarla beraber olmayı yeğlediler. Kalpleri üzerine mühür basılmıştır. Artık anlayıp kavrayamazlar. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Onlar, oturup kalanlarla beraber olmaya razı olmuşlardır ve kalplerine mühür vurulmuştur onların, muhakkak ki onlar anlamazlar. |
Ali Bulaç | (Savaştan) Geri kalanlarla birlikte olmayı seçtiler. Onların kalpleri mühürlenmiştir. Bundan dolayı kavrayıp-anlamazlar. |
Süleyman Ateş | Geride kalan kadınlarla beraber olmağa razı oldular, kalbleri mühürlendi, artık onlar anlamazlar. |
Önceki [9:86]< >[9:88] Sonraki |