1. [89:7] | irame ẕâti-l`imâd. | إرم ذات العماد إِرَمَ ذَاتِ الْعِمَادِ |
---|
Elmalılı | Sütunlar sahibi İrem'e? | Y. Ali | Of the (city of) Iram, with lofty pillars,
| Words | | إرم - Iram,| ذات - possessors (of),| العماد - lofty pillars,| | Pickthal | With many-columned Iram, | Arberry | Iram of the pillars, | Shakir | (The people of) Aram, possessors of lofty buildings, | Free Minds | Irum, with the great columns? | Qaribullah | of the columned (city) of Iram, | Asad | [the people of] Iram the many-pillared, | Diyanet Vakfı | Direkleri (yüksek binaları) olan, İrem şehrine? | Diyanet | Rabbinin, hiçbir memlekette benzeri ortaya konmayan sütunlara sahip İrem şehrinde oturan Ad milletine ne ettiğini görmedin mi? | Edip Yüksel | Yüksek kulelere sahip İrem'e ki; | Suat Yıldırım | Beldeler içinde benzeri yaratılmamış ve yüksek binalarla dolu İrem şehrinde oturan Âd milletine. [69,6-10; 7,71-72; 41,15;53,50]Vâdideki kayaları oyup yontarak sağlam evler yapan Semud milletine [7,73-79; 11,61-68; 26, 141-158]Çadırlı ordugâhlar, piramitler sahibi Firavun'a, [7,103-141; 11,96-99; 43,46-56]Rabbinin ne yaptığını görmedin mi? | Yaşar Nuri Öztürk | Sütunlarla dolu İrem'e, | Abdulbaki Gölpınarlı | Direklerle dolu İrem'e. | Ali Bulaç | 'Yüksek sütunlar' sahibi İrem'e? | Süleyman Ateş | Sütunlu İrem'e? | Önceki [89:6]< >[89:8] Sonraki |
|