1. [7:60] | ḳâle-lmeleü min ḳavmihî innâ lenerâke fî ḍalâlim mübîn. | قال الملأ من قومه إنا لنراك في ضلال مبين قَالَ الْمَلَأُ مِن قَوْمِهِ إِنَّا لَنَرَاكَ فِي ضَلاَلٍ مُّبِينٍ |
---|
Elmalılı | Kavminden ileri gelenler dediler ki: "Biz seni apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz". |
Y. Ali | The leaders of his people said: "Ah! we see thee evidently wandering (in mind)."
|
Words | | قال - Said| الملأ - the chiefs| من - of| قومه - his people,| إنا - "Indeed, we| لنراك - surely see you| في - in| ضلال - error,| مبين - clear."| |
Pickthal | The chieftains of his people said: Lo! we see thee surely in plain error. |
Arberry | Said the Council of his people, 'We see thee in manifest error.' |
Shakir | The chiefs of his people said: Most surely we see you in clear error. |
Free Minds | The leaders from his people said: "We see that you are clearly misguided." |
Qaribullah | But the assembly of his nation said: 'We can see that you are in clear error.' |
Asad | The great ones among his people replied: "Verily, we see that thou art obviously lost in error!" |
Diyanet Vakfı | Kavminden ileri gelenler dediler ki: Biz seni gerçekten apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz! |
Diyanet | Milletinin ileri gelenleri: "Biz senin apaçık sapıklıkta olduğunu görüyoruz" dediler. |
Edip Yüksel | Halkının ileri gelenleri, "Seni apaçık bir sapıklık içinde gürüyoruz," dediler. |
Suat Yıldırım | Halkının söz sahibi yetkilileri: “Biz seni besbelli bir sapıklık içinde görüyoruz!” dediler. [83,32; 46,11] |
Yaşar Nuri Öztürk | Toplumunun kodamanları dediler ki: "Vallahi biz seni açık bir sapıklık içinde görüyoruz." |
Abdulbaki Gölpınarlı | Kavminden ileri gelenler, şüphe yok ki dediler, biz seni apaçık bir sapıklık içine dalmış görmedeyiz. |
Ali Bulaç | Kavminin önde gelenleri: "Gerçekte biz seni açıkça bir 'şaşırmışlık ve sapmışlık' içinde görüyoruz" dediler. |
Süleyman Ateş | Kavminden ileri gelenler dediler ki: "Biz seni açık bir sapıklık içinde görüyoruz!" |
Önceki [7:59]< >[7:61] Sonraki |