1. [6:30] | velev terâ iẕ vuḳifû `alâ rabbihim. ḳâle eleyse hâẕâ bilḥaḳḳ. ḳâlû belâ verabbinâ. ḳâle feẕûḳu-l`aẕâbe bimâ küntüm tekfürûn. | ولو ترى إذ وقفوا على ربهم قال أليس هذا بالحق قالوا بلى وربنا قال فذوقوا العذاب بما كنتم تكفرون وَلَوْ تَرَى إِذْ وُقِفُواْ عَلَى رَبِّهِمْ قَالَ أَلَيْسَ هَذَا بِالْحَقِّ قَالُواْ بَلَى وَرَبِّنَا قَالَ فَذُوقُواْ العَذَابَ بِمَا كُنتُمْ تَكْفُرُونَ |
---|
Elmalılı | Rablerinin huzurunda durduruldukları zaman onları bir görsen! Rableri onlara şöyle der: "Bu, bir gerçek değil midir?". Onlar da: "Rabbimize yemin ederiz ki gerçektir" derler. Rableri de onlara: "Öyleyse inkârınız sebebiyle azabı tadın!" der. | Y. Ali | If thou couldst but see when they are confronted with their Lord! He will say: "Is not this the truth?" They will say: "Yea, by our Lord!" He will say: "Taste ye then the penalty, because ye rejected Faith."
| Words | | ولو - And if| ترى - you (could) see| إذ - when| وقفوا - they will be made to stand| على - before| ربهم - their Lord.| قال - He (will) say,| أليس - "Is not| هذا - this| بالحق - the truth?"| قالوا - They will say,| بلى - "Yes,| وربنا - by our Lord."| قال - He (will) say,| فذوقوا - "So taste| العذاب - the punishment| بما - because| كنتم - you used to| تكفرون - disbelieve."| | Pickthal | If thou couldst see when they are set before their Lord! He will say: Is not this real? They will say: Yea, verily, by our Lord! He will say: Taste now the retribution for that ye used to disbelieve. | Arberry | If thou couldst see when they are stationed before their Lord! He will say, 'Is not this the truth?' They will say, 'Yes indeed, by our Lord!' He will say, 'Then taste the chastisement for your unbelief. | Shakir | And could you see when they are made to stand before their Lord. He will say: Is not this the truth? They will say: Yea! by our Lord. He will say: Taste then the chastisement because you disbelieved. | Free Minds | And if you could see them when they are standing at their Lord; He said: "Is this not the truth?", they said: "Yes, by our Lord," He said: "Then taste the retribution for what you have rejected." | Qaribullah | If you could see them when they are made to stand before their Lord! He will say: 'Is this not the truth? ' 'Yes, by our Lord' they will reply, and He will say: 'Taste then the punishment, for that which you disbelieved! ' | Asad | If thou couldst but see [them] when they shall be made to stand before their Sustainer [and] He will say, "Is not this the truth?" They will answer: "Yea, indeed, by our Sustainer!" [Whereupon] He will say: "Taste, then, the suffering that comes from" your having refused to acknowledge the truth!" | Diyanet Vakfı | Rablerinin huzuruna getirildikleri zaman sen onları bir görsen! Allah: Bu (yeniden dirilme olayı), hak değil miymiş? diyecek. Onlar da "Rabbimize andolsun ki evet!" diyecekler. Allah da, Öyle ise inkar ettiğinizden dolayı azabı tadın! diyecek. | Diyanet | Onları, Rablerinin huzuruna çıkarıldıkları zaman bir görsen! Allah: "Bu gerçek değil mi?" der; onlar, "Evet, Rabbimiz hakkı için gerçektir" derler. Allah da "Öyleyse inkar etmenizden ötürü azabı tadın" der. | Edip Yüksel | Rablerinin huzurunda durdurulmuş halde onları bir görsen! "Bu doğru değil mi," diyecek. "Evet, Rabbimize and olsun doğru," diyecekler. "İnkar etmenizden ötürü azabı tadın," diyecek | Suat Yıldırım | Hem onları Rab'lerinin huzuruna getirilip hesap meydanında durduruldukları zaman bir görsen! Hak Teâlâ: “Nasıl, diyecek, şu gördüğünüz diriliş gerçek değil miymiş?” Onlar da: “Evet, Rabbimiz hakkı için gerçekmiş!” diyecekler. Allah Teâlâ buyuracak: “Öyle ise, kâfirliğinizden ötürü şimdi tadın azabı!” | Yaşar Nuri Öztürk | Rableri huzurunda durdurulduklarını bir görsen! Sordu: "Gerçek değil miymiş bu?" Dediler: "Rabbimize yemin olsun ki, gerçekmiş." Dedi: "O halde, küfre sapmış olmanızdan dolayı tadın azabı." | Abdulbaki Gölpınarlı | Rablerinin tapısında durduruldukları vakit onları bir görseydin. Rableri, bu gerçek değil mi der, Rabbimize andolsun derler, evet, gerçek. Rableri de öyleyse kafirliğiniz yüzünden tadın azabı der. | Ali Bulaç | Rablerinin karşısında durdurulduklarında onları bir görsen: (Allah:) "Bu, gerçek değil mi?" dedi. Onlar: "Evet, Rabbimiz hakkı için" dediler. (Allah:) "Öyleyse inkar edegeldikleriniz nedeniyle azabı tadın" dedi. | Süleyman Ateş | Onları Rablerinin huzurunda durdurulmuş iken bir görsen: (Allah) "Bu gerçek değil miymiş?" dedi. Dediler ki, "Evet Rabbimiz hakkı için gerçektir!" "Öyle ise inkar ettiğinizden dolayı azabı tadın!" dedi. | Önceki [6:29]< >[6:31] Sonraki |
|