1. [56:42] | fî semûmiv veḥamîm. | في سموم وحميم فِي سَمُومٍ وَحَمِيمٍ |
---|
Elmalılı | İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar şu içinde, |
Y. Ali | (They will be) in the midst of a Fierce Blast of Fire and in Boiling Water,
|
Words | | في - In| سموم - scorching fire| وحميم - and scalding water,| |
Pickthal | In scorching wind and scalding water |
Arberry | mid burning winds and boiling waters |
Shakir | In hot wind and boiling water, |
Free Minds | In fierce hot winds and boiling water. |
Qaribullah | (they shall live) amid burning winds and boiling water, |
Asad | [They will find themselves] in the midst of scorching winds, and burning despair, [For this rendering of hamim, see the last note on 6:70.] |
Diyanet Vakfı | İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde, |
Diyanet | İnsanın içine işleyen bir sıcaklık ve kaynar su içinde, serinliği ve hoşluğu olmayan kara bir dumanın gölgesinde bulunurlar. |
Edip Yüksel | İşleyen ve kaynayan bir azap içindedirler. |
Suat Yıldırım | Onlar kızgın ateşte ve kaynar sularda... |
Yaşar Nuri Öztürk | İliklere işleyen bir ateş ve kaynar su içinde, |
Abdulbaki Gölpınarlı | Onlar, iliklere kadar işleyen bir sam yeli içinde, kaynar sular içmedeler. |
Ali Bulaç | Hücrelere işleyen kavurucu bir sıcaklık ve kaynar su, |
Süleyman Ateş | (Onlar) Delikçiklere işleyen bir ateş ve kaynar su içinde, |
Önceki [56:41]< >[56:43] Sonraki |