1. [55:70] | fîhinne ḫayrâtün ḥisân. | فيهن خيرات حسان فِيهِنَّ خَيْرَاتٌ حِسَانٌ |
---|
Elmalılı | İçlerinde güzel huylu, güzel yüzlü kadınlar vardır. |
Y. Ali | In them will be fair (Companions), good, beautiful;-
|
Words | | فيهن - In them| خيرات - (are) good| حسان - and beautiful ones.| |
Pickthal | Wherein (are found) the good and beautiful - |
Arberry | therein maidens good and comely -- |
Shakir | In them are goodly things, beautiful ones. |
Free Minds | In them is what is good and beautiful. |
Qaribullah | In them shall be good and pleasing. |
Asad | In these [gardens] will be [all] things most excellent and beautiful. |
Diyanet Vakfı | İçlerinde huyu güzel yüzü güzel kadınlar vardır. |
Diyanet | Oralarda iyi huylu güzel kadınlar vardır. |
Edip Yüksel | Her ikisinde de iyilikler, güzellikler vardır. |
Suat Yıldırım | Onların da içinde iyi huylu, güzel hanımlar. |
Yaşar Nuri Öztürk | İçlerinde iyi mi iyi, güzel mi güzel hanımlar var. |
Abdulbaki Gölpınarlı | O cennetlerde güzel huylu güzeller var. |
Ali Bulaç | Orada huyları güzel, yüzleri güzel kadınlar vardır. |
Süleyman Ateş | Onlarda da iyi huylu, güzel kadınlar var. |
Önceki [55:69]< >[55:71] Sonraki |