1. [55:66] | fîhimâ `aynâni neḍḍâḫatân. | فيهما عينان نضاختان فِيهِمَا عَيْنَانِ نَضَّاخَتَانِ |
---|
Elmalılı | İkisinde de fışkıran iki kaynak vardır. |
Y. Ali | In them (each) will be two Springs pouring forth water in continuous abundance:
|
Words | | فيهما - In both of them| عينان - (are) two springs,| نضاختان - gushing forth.| |
Pickthal | Wherein are two abundant springs. |
Arberry | therein two fountains of gushing water -- |
Shakir | In both of them are two springs gushing forth. |
Free Minds | In them, two springs which gush forth. |
Qaribullah | Therein are two gushing fountains of water. |
Asad | In [each of] these two [gardens] will two springs gush forth. |
Diyanet Vakfı | İkisinde de durmadan fışkıran iki kaynak vardır. |
Diyanet | İkisinde de durmadan fışkıran iki kaynak vardır. |
Edip Yüksel | İkisinde de fışkıran iki kaynak vardır. |
Suat Yıldırım | Bunlarda da kaynayan iki pınar var. |
Yaşar Nuri Öztürk | İkisinde de iki kaynak var, sürekli fışkıran. |
Abdulbaki Gölpınarlı | İkisinde de iki pınar var, fışkırıp çıkar da akar. |
Ali Bulaç | İçlerinde durmaksızın fışkırıp-akan iki pınar vardır. |
Süleyman Ateş | İkisinde de fışkıran iki kaynak var. |
Önceki [55:65]< >[55:67] Sonraki |