1. [54:22] | veleḳad yesserne-lḳur'âne liẕẕikri fehel mim müddekir. | ولقد يسرنا القرآن للذكر فهل من مدكر وَلَقَدْ يَسَّرْنَا الْقُرْآنَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِن مُّدَّكِرٍ |
---|
Elmalılı | Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur? |
Y. Ali | But We have indeed made the Qur'an easy to understand and remember: then is there any that will receive admonition?
|
Words | | ولقد - And certainly,| يسرنا - We have made easy| القرآن - the Quran| للذكر - for remembrance,| فهل - so is (there)| من - any| مدكر - who will receive admonition?| |
Pickthal | And in truth We have made the Qur'an easy to remember; but is there any that remembereth? |
Arberry | Now We have made the Koran easy for Remembrance. Is there any that will remember? |
Shakir | And certainly We have made the Quran easy for remembrance, but is there anyone who will mind? |
Free Minds | We made the Quran easy to learn. Do any of you wish to learn? |
Qaribullah | We have made the Koran easy to remember, is there any that will remember? |
Asad | Hence, indeed, We made this Quran easy to bear in mind: who, then, is willing to take it to heart? |
Diyanet Vakfı | Andolsun biz Kur'an'ı düşünüp öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mu? |
Diyanet | And olsun ki, Kuran'ı öğüt olsun diye kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur? |
Edip Yüksel | Kuran'ı mesaj için kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur? |
Suat Yıldırım | Yemin olsun: Biz ders alınsın diye Kur'ân’ın anlaşılmasını kolaylaştırdık. Haydi var mı düşünen ve ibret alan? |
Yaşar Nuri Öztürk | Yemin olsun ki, biz, Kur'an'ı öğüt ve ibret için kolaylaştırdık. Fakat düşünen mi var? |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve andolsun ki öğüt ve ibret için Kur'an'ı kolaylaştırdık, fakat bir ibret alan mı var? |
Ali Bulaç | Andolsun Biz Kur'an'ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı? |
Süleyman Ateş | Andolsun biz Kur'an'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur? |
Önceki [54:21]< >[54:23] Sonraki |