1. [52:20] | müttekiîne `alâ sürurim maṣfûfeh. vezevvecnâhüm biḥûrin `în. | متكئين على سرر مصفوفة وزوجناهم بحور عين مُتَّكِئِينَ عَلَى سُرُرٍ مَّصْفُوفَةٍ وَزَوَّجْنَاهُم بِحُورٍ عِينٍ |
---|
Elmalılı | Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanırlar. Ayrıca biz onları ceylan gözlü hûrilerle evlendirdik. |
Y. Ali | They will recline (with ease) on Thrones (of dignity) arranged in ranks; and We shall join them to Companions, with beautiful big and lustrous eyes.
|
Words | | متكئين - Reclining| على - on| سرر - thrones| مصفوفة - lined up,| وزوجناهم - and We will marry them| بحور - to fair ones| عين - (with) large eyes.| |
Pickthal | Reclining on ranged couches. And we wed them unto fair ones with wide, lovely eyes. |
Arberry | Reclining upon couches ranged in rows; and We shall espouse them to wide-eyed houris. |
Shakir | Reclining on thrones set in lines, and We will unite them to large-eyed beautiful ones. |
Free Minds | They recline on arranged furnishings, and We coupled them with wonderful companions. |
Qaribullah | (They shall be) reclining on couches ranged in rows and We shall wed them to houris (virgins of Paradise) with large wide eyes. |
Asad | reclining on couches [of happiness] ranged in rows!" [As explained by Razi in his comments on the above verse as well as on 18:31 and 55:54, the "reclining on couches" or "on carpets" in paradise is a symbol of inner fulfillment and peace of mind; and he points out that this is also alluded to in the identity of the verbal root sarra ("he was [or "became"] happy") in both the nouns surur ("happiness") and sari)' ("couch").] And [in that paradise] We shall mate them with companions pure, most beautiful of eye. [For an explanation of the expression hur in, see note on 56:22.] |
Diyanet Vakfı | " Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak"Onları, ceylan gözlü hurilerle evlendirmişizdir: |
Diyanet | Onlara şöyle denir: "İşlediklerinizden ötürü, dizi dizi tahtlara yaslanarak afiyetle yiyin için." Onlara, ceylan gözlü eşler veririz. |
Edip Yüksel | Dizilmiş koltuklara yaslanmışlardır ve onları güzel eşlerle eşlendirmişizdir. |
Suat Yıldırım | Ve onlara denilir ki: “Dünyada yaptığınız güzel davranışlardan ötürü: “Yiyin, için, afiyetler olsun!” Onlar sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanırlar. Kendilerine temiz ve güzel hurileri de eş yaparız. [37,44] |
Yaşar Nuri Öztürk | Art arda dizilmiş koltuklar üzerinde yaslanmış olarak." Ve biz onları parlak, iri gözlü hurilerle eşleştirmişizdir. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Safsaf dizilmiş tahtlara dayanarak ve onları, iri gözlü hurilerle evlendiririz. |
Ali Bulaç | Özenle dizilmiş tahtlar üzerinde yaslanmışlardır. Ve Biz onları iri-ceylan gözlü hurilerle evlendirmişiz. |
Süleyman Ateş | Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak. Onları, iri gözlü hurilerle evlendirmişizdir. |
Önceki [52:19]< >[52:21] Sonraki |