1. [5:42] | semmâ`ûne lilkeẕibi ekkâlûne lissuḥt. fein câûke faḥküm beynehüm ev a`riḍ `anhüm. vein tü`riḍ `anhüm feley yeḍurrûke şey'â. vein ḥakemte faḥküm beynehüm bilḳisṭ. inne-llâhe yüḥibbü-lmuḳsiṭîn. | سماعون للكذب أكالون للسحت فإن جاءوك فاحكم بينهم أو أعرض عنهم وإن تعرض عنهم فلن يضروك شيئا وإن حكمت فاحكم بينهم بالقسط إن الله يحب المقسطين سَمَّاعُونَ لِلْكَذِبِ أَكَّالُونَ لِلسُّحْتِ فَإِن جَآؤُوكَ فَاحْكُم بَيْنَهُم أَوْ أَعْرِضْ عَنْهُمْ وَإِن تُعْرِضْ عَنْهُمْ فَلَن يَضُرُّوكَ شَيْئًا وَإِنْ حَكَمْتَ فَاحْكُم بَيْنَهُمْ بِالْقِسْطِ إِنَّ اللّهَ يُحِبُّ الْمُقْسِطِينَ |
---|
Elmalılı | Onlar, yalana çok kulak verirler ve çok haram yerler. Eğer sana gelirlerse, ister aralarında hükmet, ister onlardan yüz çevir. Eğer onlardan yüz çevirirsen, sana hiçbir zarar veremezler. Eğer aralarında hükmedersen adaletle hükmet. Şüphesiz Allah, adaletli davrananları sever. | Y. Ali | (They are fond of) listening to falsehood, of devouring anything forbidden. If they do come to thee, either judge between them, or decline to interfere. If thou decline, they cannot hurt thee in the least. If thou judge, judge in equity between them. For Allah loveth those who judge in equity.
| Words | | سماعون - Listeners| للكذب - to [the] falsehood,| أكالون - devourers| للسحت - of the forbidden.| فإن - So if| جاءوك - they come to you| فاحكم - then judge| بينهم - between them| أو - or| أعرض - turn away| عنهم - from them.| وإن - And if| تعرض - you turn away| عنهم - from them,| فلن - then never| يضروك - will they harm you| شيئا - (in) anything.| وإن - And if| حكمت - you judge,| فاحكم - then judge| بينهم - between them| بالقسط - with [the] justice.| إن - Indeed,| الله - Allah| يحب - loves| المقسطين - the ones who are just.| | Pickthal | Listeners for the sake of falsehood! Greedy for illicit gain! If then they have recourse unto thee (Muhammad) judge between them or disclaim jurisdiction. If thou disclaimest jurisdiction, then they cannot harm thee at all. But if thou judgest, judge between them with equity. Lo! Allah loveth the equitable. | Arberry | who listen to falsehood, and consume the unlawful. If they come to thee, judge thou between them, or turn away from them; if thou turnest away from them, they will hurt thee nothing; and if thou judgest, judge justly between them; God loves the just. | Shakir | (They are) listeners of a lie, devourers of what is forbidden; therefore if they come to you, judge between them or turn aside from them, and if you turn aside from them, they shall not harm you in any way; and if you judge, judge between them with equity; surely Allah loves those who judge equitably. | Free Minds | They listen to lies, and consume money illicitly. If they come to you, then you may judge between them or turn away from them; and if you turn away from them then they cannot harm you in the least; and if you judge then judge between them with justice. God loves those who are just. | Qaribullah | They are listeners to lies and devourers of the unlawful. If they come to you, judge between them or turn away from them. If you avoid them they cannot harm you in anything; but if you judge, judge between them with fairness. Allah loves the just. | Asad | those who eagerly listen to any falsehood, greedily swallowing all that is evil!" Hence, if they come to thee [for judgment]," thou AL-MA' IDAH SURAH mayest either judge between them or leave them alone: for, if thou leave them alone, they cannot harm thee in any way. But if thou dost judge, judgq between them with equity :16 verily, God knows those who act equitably. | Diyanet Vakfı | Hep yalana kulak verir, durmadan haram yerler. Sana gelirlerse, ister aralarında hüküm ver, ister onlardan yüz çevir. Eğer onlardan yüz çevirirsen sana hiçbir zarar veremezler. Ve eğer hüküm verirsen, aralarında adaletle hükmet. Allah adil olanları sever. | Diyanet | Onlar yalana kulak verirler, haram yerler. Eğer sana gelirlerse aralarında hükmet, yahut onlardan yüz çevir; yüz çevirirsen sana bir zarar veremezler. Eğer hükmedersen aralarında adaletle hüküm ver. Allah adil olanları sever. | Edip Yüksel | Yalana kulak veriyor, yasadışı yoldan yiyorlar. Sana gelirlerse, ister aralarında hüküm ver, istersen yüz çevir. Onlardan yüz çevirdiğin taktirde sana hiç bir zarar veremezler. Hüküm verirsen, aralarında adaletle hüküm ver. ALLAH adaletli olanları sever. | Suat Yıldırım | Yalan dinlemeye çok meraklı, haram yemeye pek düşkündürler. Sana gelirlerse ister aralarında hükmet, istersen hükmetmekten geri dur! Geri durursan onlar sana asla bir zarar veremezler. Şayet hükmedersen, aralarında adaletle hükmet! Çünkü Allah âdilleri sever. {KM, Çıkış 23,8; Tesniye 16,19; 27,25} | Yaşar Nuri Öztürk | Yalana iyice kulak verirler, haramı tıka-basa yerler. Sana geldiklerinde, ister aralarında hüküm ver, ister onlardan yüz çevir. Eğer onlardan yüz çevirirsen sana hiçbir şekilde zarar veremezler. Ama aralarında hükmedersen, adaletle hükmet. Allah, adaletle hükmedenleri/adaleti ayakta tutanları sever. | Abdulbaki Gölpınarlı | Onlar, yalan söylemek için boyuna dinlerler, haramı ve rüşveti de boyuna yerler. Sana gelirlerse aralarında hüküm ver, yahut da yüz çevir onlardan. Yüz çevirirsen, kesin olarak sana hiçbir zarar veremez onlar ve eğer hüküm verirsen, aralarında, adaletle hüküm ver, şüphe yok ki Allah, adalet sahiplerini sever. | Ali Bulaç | Onlar, yalana kulak tutanlardır, haram yiyicilerdir. Sana gelirlerse aralarında hükmet veya onlardan yüz çevir. Eğer onlardan yüz çevirecek olursan, sana hiçbir şeyle kesin olarak zarar veremezler. Aralarında hükmedersen adaletle hükmet. Şüphesiz, Allah, adaletle hüküm yürütenleri sever. | Süleyman Ateş | Yalana kulak verirler, haram yerler. Sana gelirlerse, ister aralarında hüküm ver, ister onlardan yüz çevir; eğer onlardan yüz çevirirsen, sana hiçbir zarar veremezler. Ve eğer hüküm verirsen, aralarında adaletle hüküm ver. Çünkü Allah, adalet yapanları sever. | Önceki [5:41]< >[5:43] Sonraki |
|