1. [5:108] | ẕâlike ednâ ey ye'tû bişşehâdeti `alâ vechihâ ev yeḫâfû en türadde eymânüm ba`de eymânihim. vetteḳu-llâhe vesme`û. vellâhü lâ yehdi-lḳavme-lfâsiḳîn. | ذلك أدنى أن يأتوا بالشهادة على وجهها أو يخافوا أن ترد أيمان بعد أيمانهم واتقوا الله واسمعوا والله لا يهدي القوم الفاسقين ذَلِكَ أَدْنَى أَن يَأْتُواْ بِالشَّهَادَةِ عَلَى وَجْهِهَا أَوْ يَخَافُواْ أَن تُرَدَّ أَيْمَانٌ بَعْدَ أَيْمَانِهِمْ وَاتَّقُوا اللّهَ وَاسْمَعُواْ وَاللّهُ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الْفَاسِقِينَ |
---|
Elmalılı | İşte bu, şahitliklerini gerektiği gibi yapmaları, yahut yeminlerinden sonra yeminlerinin kabul edilmemesinden korkmaları için en iyi yoldur. Allah'tan korkun ve emirlerini dinleyin. Allah, doğru yoldan çıkan bir topluluğu hidayete erdirmez. |
Y. Ali | That is most suitable: that they may give the evidence in its true nature and shape, or else they would fear that other oaths would be taken after their oaths. But fear Allah, and listen (to His counsel): for Allah guideth not a rebellious people:
|
Words | | ذلك - That| أدنى - (is) closer| أن - that| يأتوا - they will give| بالشهادة - the testimony| على - in| وجهها - its (true) form| أو - or| يخافوا - they would fear| أن - that| ترد - will be refuted| أيمان - their oaths| بعد - after| أيمانهم - their (others) oaths.| واتقوا - And fear| الله - Allah| واسمعوا - and listen;| والله - and Allah| لا - (does) not| يهدي - guide| القوم - the people.| الفاسقين - the defiantly disobedient.| |
Pickthal | Thus it is more likely that they will bear true witness or fear that after their oaths the oaths (of others) will be taken. So be mindful of your duty (to Allah) and hearken. Allah guideth not the froward folk. |
Arberry | So it is likelier that they will bear testimony in proper form, or else they will be afraid that after their oaths, oaths may be rebutted. Fear God, and hearken; God guides not the people of the ungodly. |
Shakir | This is more proper in order that they should give testimony truly or fear that other oaths be given after their oaths; and be careful of (your duty to) Allah, and hear; and Allah does not guide the transgressing people. |
Free Minds | This is best so that they would bring the testimony on its face value, for fear that their oaths would be discarded after being made. And be aware of God, and listen; God does not guide the wicked people. |
Qaribullah | So it is likelier that they will bear testimony in proper form, or else they will be afraid that oaths may be rejected after their oaths. Fear Allah, and listen; Allah does not guide the people of the evildoers. |
Asad | Thus it will be more likely that people will offer testimony in accordance with the truth-or else they will [have cause to] fear that their oaths will be refuted by the oaths of others.'29 Be, then, conscious of God, and hearken [unto Him]: for God does not bestow His guidance upon iniquitous folk. |
Diyanet Vakfı | Bu (usul), şahitliği gerektiği şekilde yapmaya, yahut yeminlerinden sonra, yeminlerin (mirasçılar tarafından) reddedilmesinden korkmalarına (çekinmelerine çare olarak) daha uygundur. Allah'tan korkun ve (O'nu) dinleyin. Allah, yoldan çıkmışlar topluluğuna rehberlik etmez. |
Diyanet | Bu, şahidliği gerektiği gibi yapmalarını veya yeminlerinden sonra yeminlerin kabul edilmemesinden korkmalarını daha iyi sağlar. Allah'tan sakının, dinleyin. Allah fasık kimselere yol göstermez. |
Edip Yüksel | Bu uygulama, tanıklığı gereği gibi yapmalarını ve yemin ettikten sonra yeminlerinin reddedilmesinden korkmalarını sağlamak içindir. ALLAH'ı sayın ve dinleyin. ALLAH yoldan iyice çıkmış topluluğu doğru yola iletmez. |
Suat Yıldırım | Bu usul, şahitliği tam gerektiği şekilde yapmaları, yahut yeminlerinden sonra başka şahitlerin şahitliklerine başvurma sonucunda, yalan söylediklerinin ortaya çıkması sebebiyle, yeminlerinin reddedileceğinden korkmalarını sağlama bakımından en uygun çaredir. Allah'a karşı gelmekten sakının ve Allah’ın hükmünü dinleyip itaat edin. Allah, din yolundan çıkan fasıklar gürûhunu, emellerine kavuşturmaz. |
Yaşar Nuri Öztürk | İşte bu yol, tanıklığı gereğince yerine getirmelerine, yemin etmelerinden sonra yeminlerinin reddedileceğinden korkmalarına en yarayışlı olandır. Allah'tan sakının ve söylenene kulak verin. Allah, sapıklar topluluğunu doğruya ve güzele kılavuzlamaz. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Bu, hakkıyla tanıklık etmelerini, yahut yeminden sonra tanıklıklarının, yeminlerinin reddedilmesinden korkmamalarını sağlamaya daha yakındır. Ve çekinin Allah'tan ve dinleyin. Allah kötülükte, taşkınlıkta bulunan kavmi doğru yola sevk etmez. |
Ali Bulaç | Bu, gerektiği gibi şahidliği yapmalarına veya yeminlerinden sonra yeminlerin reddedilmesinden korkmalarına daha yakındır. Allah'tan korkup-sakının ve dinleyin. Allah, fasıklar topluluğunu hidayete erdirmez. |
Süleyman Ateş | Şahidliği gereği gibi yapmalarına, yahut yemin(etme)lerinden sonra yeminlerin(in) reddedilmesinden korkmalarına en uygun olan budur. Allah'tan korkun ve iyi dinleyin: Allah, yoldan çıkan topluluğu doğru yola iletmez. |
Önceki [5:107]< >[5:109] Sonraki |