Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  49 - HucuratGörüntülenen ayet : 7 | 18 - Sure No: 49
Önceki [49:6]< >[49:8] Sonraki
1.
[49:7]
va`lemû enne fîküm rasûle-llâh. lev yüṭî`uküm fî keŝîrim mine-l'emri le`anittüm velâkinne-llâhe ḥabbebe ileykümü-l'îmâne vezeyyenehû fî ḳulûbiküm vekerrahe ileykümü-lküfra velfüsûḳa vel`iṣyân. ülâike hümü-rrâşidûn.واعلموا أن فيكم رسول الله لو يطيعكم في كثير من الأمر لعنتم ولكن الله حبب إليكم الإيمان وزينه في قلوبكم وكره إليكم الكفر والفسوق والعصيان أولئك هم الراشدون
وَاعْلَمُوا أَنَّ فِيكُمْ رَسُولَ اللَّهِ لَوْ يُطِيعُكُمْ فِي كَثِيرٍ مِّنَ الْأَمْرِ لَعَنِتُّمْ وَلَكِنَّ اللَّهَ حَبَّبَ إِلَيْكُمُ الْإِيْمَانَ وَزَيَّنَهُ فِي قُلُوبِكُمْ وَكَرَّهَ إِلَيْكُمُ الْكُفْرَ وَالْفُسُوقَ وَالْعِصْيَانَ أُوْلَئِكَ هُمُ الرَّاشِدُونَ
Elmalılı Hem bilin ki, içinizde Allah'ın elçisi vardır. Şayet o, birçok işlerde size uysaydı, sıkıntıya düşerdiniz. Fakat Allah size imanı sevdirmiş ve onu kalplerinize zinet yapmıştır. Küfrü, fasıklığı ve isyanı da size çirkin göstermiştir. İşte doğru yolda olanlar bunlardır.
Y. AliAnd know that among you is Allah's Messenger: were he, in many matters, to follow your (wishes), ye would certainly fall into misfortune: But Allah has endeared the Faith to you, and has made it beautiful in your hearts, and He has made hateful to you Unbelief, wickedness, and rebellion: such indeed are those who walk in righteousness;-
 Words| واعلموا - And know| أن - that| فيكم - among you| رسول - (is the) Messenger of Allah.| الله - (is the) Messenger of Allah.| لو - If| يطيعكم - he were to obey you| في - in| كثير - much| من - of| الأمر - the matter,| لعنتم - surely you would be in difficulty,| ولكن - but| الله - Allah| حبب - has endeared| إليكم - to you| الإيمان - the Faith| وزينه - and has made it pleasing| في - in| قلوبكم - your hearts| وكره - and has made hateful| إليكم - to you| الكفر - disbelief| والفسوق - and defiance| والعصيان - and disobedience.| أولئك - Those| هم - (are) they -| الراشدون - the guided ones.|
PickthalAnd know that the messenger of Allah is among you. If he were to obey you in much of the government, ye would surely be in trouble; but Allah hath endeared the faith to you and hath beautified it in your hearts, and hath made disbelief and lewdness and rebellion hateful unto you. Such are they who are the rightly guided.
Arberry And know that the Messenger of God is among you. If he obeyed you in much of the affair, you would suffer; but God has endeared to you belief, decking it fair in your hearts, and He has made detestable to you unbelief and ungodliness and disobedience. Those -- they are the right-minded,
ShakirAnd know that among you is Allah's Messenger; should he obey you in many a matter, you would surely fall into distress, but Allah has endeared the faith to you and has made it seemly in your hearts, and He has made hateful to you unbelief and transgression and disobedience; these it is that are the followers of a right way.
Free MindsAnd know that among you is the messenger of God. If he were to obey you in many things, you would be in difficulty. But God made you love faith and He adorned it in your hearts, and He made you hate disbelief, wickedness, and disobedience. These are the rightly guided ones.
Qaribullah Know that the Messenger of Allah is among you. If he were to obey you in many matters, you would surely suffer. But Allah has endeared the Belief to you and beautified it in your hearts, and has made detestable to you disbelief, wrongdoing, and disobedience. Such are those who are righteous
AsadAnd know that God's Apostle is among you: [Sc., "and he ought to be an example for you as regards your behaviour towards one another": i.e., he would not accept rashly a hearsay tale affecting the honour of third persons, but would either refuse to listen to it altogether or, should a clarification become necessary in the interests of the community, would insist on ascertaining the truth objectively.] were he to comply with your inclinations in each and every case, [Lit., "in many a case (amr)": the implication being that, more often than not, man is prone to give credence to malicious rumours devoid of any real evidence.] you would be bound to come to harm [as a community]. But as it is, God has caused [your] faith to be dear to you, and has given it beauty in your hearts, and has made hateful to you all denial of the truth, and all iniquity, and all rebellion [against what is good]. Such indeed are they who follow the right course
Diyanet VakfıHem bilin ki, içinizde Allah'ın elçisi vardır. Şayet o, birçok işlerde size uysaydı, sıkıntıya düşerdiniz. Fakat Allah size imanı sevdirmiş ve onu gönüllerinize sindirmiştir. Küfrü, fıskı ve isyanı da size çirkin göstermiştir. İşte doğru yolda olanlar bunlardır.
DiyanetBilin ki, içinizde Allah'ın Peygamberi bulunmaktadır. Eğer o, bir çok işlerde size uymuş olsaydı şüphesiz kötü duruma düşerdiniz; ama Allah size imanı sevdirmiş, onu gönüllerinize güzel göstermiş; inkarcılığı, yoldan çıkmayı ve baş kaldırmayı size iğrenç göstermiştir. İşte böyle olanlar, Allah katından bir lütuf ve nimet sayesinde doğru yolda bulunanlardır. Allah bilendir, Hakim'dir.
Edip YükselBilesiniz ki ALLAH'ın elçisi aranızdadır. İşlerin çoğunda sizlere uysaydı sıkıntıya düşerdiniz. Fakat, ALLAH inancı size sevdirdi ve onu gönüllerinizde süsledi; inkarı, kötülüğü ve isyanı ise size çirkin gösterdi. İşte doğruyu izleyenler bunlardır.
Suat Yıldırımİyi düşünün ki Allah'ın Resulü sizin aranızda bulunmaktadır. Şayet o birçok işte size uysaydı, haliniz yaman olurdu. Ama Allah size imanı sevdirdi ve onu kalplerinizde güzelleştirdi; inkârdan, fâsıklıktan ve isyandan ise sizi iğrendirdi. İşte Allah’tan bir lütuf ve nimet olarak doğru yolda yürüyenler onlardır. Allah her şeyi hakkıyla bilir, tam hüküm ve hikmet sahibidir.
Yaşar Nuri ÖztürkBilin ki, Allah'ın resulü içinizdedir. Eğer o çoğu işte size uysaydı, gerçekten zorlukla karşılaşır, sıkıntıya düşerdiniz. Ama Allah, imanı size sevdirmiş ve onu gönüllerinizde süslemiştir. Ve size küfrü, öz-söz bozukluğunu, isyanı çirkin göstermiştir. Rüşte ermiş olanlar işte bunlardır;
Abdulbaki GölpınarlıVe bilin ki içinizde Allah'ın Peygamberi var; işlerin çoğunda size itaat etseydi günaha girer, helak olurdunuz ve fakat Allah, size inancı sevdirdi ve gönüllerinizde bezedi onu ve çirkin gösterdi size kafirliği ve buyruktan çıkmayı ve isyanı; işte onlardır en güzel işlerde başarı kazananlar.
Ali BulaçVe bilin ki Allah'ın Resûlü içinizdedir. Eğer o, size birçok işlerde uysaydı, elbette sıkıntıya düşerdiniz. Ancak Allah size imanı sevdirdi, onu kalplerinizde süsleyip-çekici kıldı ve size inkarı, fıskı ve isyanı çirkin gösterdi. İşte onlar, doğru yolu bulmuş (irşad) olanlardır.
Süleyman AteşBilin ki, Allah'ın Elçisi içinizdedir. Şayet o, birçok işte size uysaydı, sıkıntıya düşerdiniz. Fakat Allah size imanı sevdirdi ve onu sizin kalblerinizde süsledi ve size küfrü, fıskı ve isyanı çirkin gösterdi. İşte doğru yolda olanlar bunlardır.
Önceki [49:6]< >[49:8] Sonraki
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17