Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  48 - FetihGörüntülenen ayet : 15 | 29 - Sure No: 48
Önceki [48:14]< >[48:16] Sonraki
1.
[48:15]
seyeḳûlü-lmüḫallefûne iẕe-nṭalaḳtüm ilâ megânime lite'ḫuẕûhâ ẕerûnâ nettebi`küm. yürîdûne ey yübeddilû kelâme-llâh. ḳul len tettebi`ûnâ keẕâliküm ḳâle-llâhü min ḳabl. feseyeḳûlûne bel taḥsüdûnenâ. bel kânû lâ yefḳahûne illâ ḳalîlâ.سيقول المخلفون إذا انطلقتم إلى مغانم لتأخذوها ذرونا نتبعكم يريدون أن يبدلوا كلام الله قل لن تتبعونا كذلكم قال الله من قبل فسيقولون بل تحسدوننا بل كانوا لا يفقهون إلا قليلا
سَيَقُولُ الْمُخَلَّفُونَ إِذَا انطَلَقْتُمْ إِلَى مَغَانِمَ لِتَأْخُذُوهَا ذَرُونَا نَتَّبِعْكُمْ يُرِيدُونَ أَن يُبَدِّلُوا كَلَامَ اللَّهِ قُل لَّن تَتَّبِعُونَا كَذَلِكُمْ قَالَ اللَّهُ مِن قَبْلُ فَسَيَقُولُونَ بَلْ تَحْسُدُونَنَا بَلْ كَانُوا لَا يَفْقَهُونَ إِلَّا قَلِيلًا
Elmalılı Siz ganimetleri almak için gittiğinizde geri kalanlar: "Bırakın biz de arkanıza düşelim." diyeceklerdir. Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: Siz bizimle gelemeyeceksiniz. Allah daha önce böyle buyurmuştur. Onlar size: "Bizi kıskanıyorsunuz." diyeceklerdir. Bilakis onlar, pek az anlayan kimselerdir.
Y. AliThose who lagged behind (will say), when ye (are free to) march and take booty (in war): "Permit us to follow you." They wish to change Allah's decree: Say: "Not thus will ye follow us: Allah has already declared (this) beforehand": then they will say, "But ye are jealous of us." Nay, but little do they understand (such things).
 Words| سيقول - Will say| المخلفون - those who remained behind| إذا - when| انطلقتم - you set forth| إلى - towards| مغانم - (the) spoils of war| لتأخذوها - to take it,| ذرونا - "Allow us| نتبعكم - (to) follow you."| يريدون - They wish| أن - to| يبدلوا - change| كلام - (the) Words| الله - (of) Allah.| قل - Say,| لن - "Never| تتبعونا - will you follow us.| كذلكم - Thus| قال - Allah said| الله - Allah said| من - before."| قبل - before."| فسيقولون - Then they will say,| بل - "Nay,| تحسدوننا - you envy us."| بل - Nay,| كانوا - they were| لا - not| يفقهون - understanding| إلا - except| قليلا - a little.|
PickthalThose who were left behind will say, when ye set forth to capture booty: Let us go with you. They fain would change the verdict of Allah. Say (unto them, O Muhammad): Ye shall not go with us. Thus hath Allah said beforehand. Then they will say: Ye are envious of us. Nay, but they understand not, save a little.
Arberry The Bedouins who were left behind will say, when you set forth after spoils, to take them, 'Let us follow you,' desiring to change God's words. Say: 'You shall not follow us; so God said before.' Then they will say, 'Nay, but you' are jealous of us.' Nay, but they have not understood except a little.
ShakirThose who are left behind will say when you set forth for the gaining of acquisitions: Allow us (that) we may follow you. They desire to change the world of Allah. Say: By no means shall you follow us; thus did Allah say before. But they will say: Nay! you are jealous of us. Nay! they do not understand but a little.
Free MindsThose who lagged behind will say, when you venture out to collect the spoils: "Let us follow you!" They want to change God's words. Say: "You will not follow us; this is what God has decreed beforehand." They will then Say: "No, you are envious of us." Alas, they rarely understood anything.
Qaribullah When you set forth to take the spoils, those Bedouins who lagged behind will say: 'Let us follow you. ' They hope to change the Words of Allah. Say: 'You shall not follow us. Allah has said so before. ' They will reply: 'No, you are envious of us. ' Rather, they have only understood a little!
AsadAs soon as you [O believers] are about to set forth on a war that promises booty, [Lit., "set forth to take booty": i.e., any expedition other than against the Quraysh of Mecca, with whom the Prophet had just concluded a truce. This is generally taken as an allusion to the forthcoming war against the Jews of Khaybar (in the year 7 H.), but the meaning may well be more general.] those who stayed behind [aforetime] will surely say, "Allow us to go with you" - [thus showing that] they would like to alter the Word of God. [Evidently a reference to 8:1 - "All spoils of war belong to God and the Apostle" - which, as pointed out in the note on that verse, implies that no individual warrior can have any claim to the booty obtained in war. Moreover, fighting for the sake of booty contravenes the very principle of a "war in God's cause", which may be waged only in defense of faith or liberty (cf. note on 2:190), "until there is no more oppression and all worship is devoted to God alone" (see 2:193 and the corresponding note). It is to these principles, too, that the Prophet's anticipated answer, mentioned in the sequence, refers.] Say: "By no means shall you go with us: God has declared aforetime^ [to whom all spoils shall belong]." [I.e., in the first verse of Al-Anfal, which was revealed in the year 2 H. (see preceding note).] Thereupon they will [surely] answer, "Nay, but you begrudge us [our share of booty]!" Nay, they can grasp but so little of the truth!
Diyanet VakfıSiz ganimetleri almak için gittiğinizde seferden geri kalanlar: Bırakın, biz de arkanıza düşelim, diyeceklerdir. Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: "Siz asla bizim peşimize düşmeyeceksiniz! Allah daha önce sizin için böyle buyurmuştur." Onlar size: Hayır, bizi kıskanıyorsunuz, diyeceklerdir. Bilakis onlar, pek az anlayan kimselerdir.
DiyanetSavaştan geri kalmış olanlar, siz ganimetleri almaya giderken: "Bırakın, biz de sizinle gelelim" diyeceklerdir. Onlar Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: "Bize uymayacaksınız; Allah sizin için önceden böyle buyurmuştur." Size: "Hayır, bizi çekemiyorsunuz" diyecekler. Aksine, kendileri ancak pek az söz anlayan kimselerdir.
Edip YükselSavaştan geri kalmış olanlar, siz ganimetleri almak için gittiğinizde, "Bırakın biz de sizinle gelelim," diyecekler. Onlar ALLAH'ın sözünü değiştirmek istiyorlar. De ki, "Siz bizi izlemiyeceksiniz. Bu ALLAH'ın önceden almış olduğu karardır." Bunun üzerine onlar, "Siz aslında bizi çekemiyorsunuz," diyeceklerdir. Doğrusu, onlar pek az söz anlarlar.
Suat YıldırımGazaya katılmayanlar, siz ganimetleri almak için gittiğinizde: “İzin verin, biz de size tâbi olalım.” derler. Böylece Allah'ın hükmünü değiştirmek isterler.De ki: “Siz bizimle gelemezsiniz, zira Allah Teâlâ daha önce böyle buyurmuştur” Bu defa da: “Hayır!” diyecekler, “siz bizi çekemiyorsunuz” Bilakis kendileri anlayışları kıt olan, çok az anlayan kimselerdir.
Yaşar Nuri ÖztürkGeri bırakılanlar, ganimetleri almak üzere gittiğiniz zaman şöyle diyecekler: "İzin verin, biz de size uyalım!" Onlar Allah'ın kelamını değiştirmek istiyorlar. De ki: "Bize asla uyamazsınız! Allah önceden de böyle buyurmuştu." Bu kez şöyle diyecekler: "Hayır, siz bizi kıskanıyorsunuz." İşin doğrusu şu ki, onlar çok az anlıyorlar/onlar, az bir kısmı hariç, anlamıyorlar.
Abdulbaki GölpınarlıGeri kalanlar, siz ganimetleri almaya giderken bizi de bırakın da derler, biz de size uyalım; onlar, Allah sözünü değiştirmek isterler, de ki: Siz, kesin olarak bize uyamazsınız, Allah da önceden böyle dedi; onlar, diyecekler ki: Hayır, siz bizi kıskanıyorsunuz, bize haset ediyorsunuz; hayır, onlar, anlayışları pek az bir topluluktur.
Ali Bulaç(Savaştan) Geride bırakılanlar, siz ganimetleri almaya gittiğiniz zaman diyeceklerdir ki: "Bizi bırakın da sizi izleyelim." Onlar, Allah'ın kelamını değiştirmek istiyorlar. De ki: "Siz, kesin olarak bizim izimizden gelemezsiniz. Allah, daha evvel böyle buyurdu." Bunun üzerine: "Hayır, bizi kıskanıyorsunuz" diyecekler. Hayır, onlar pek az anlayan kimselerdir.
Süleyman AteşO geri bırakılanlar, ganimetleri almak için gittiğiniz zaman: "Bizi bırakın, sizinle beraber gelelim," diyecekler. Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek istiyorlar. De ki: "Siz, bizimle gelemezsiniz. Allah, önceden böyle buyurdu." Onlar: "Bizi çekemiyorsunuz" diyecekler. Hayır, onlar, pek az anlarlar.
Önceki [48:14]< >[48:16] Sonraki
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17