1. [46:19] | veliküllin deracâtüm mimmâ `amilû. veliyüveffiyehüm a`mâlehüm vehüm lâ yużlemûn. | ولكل درجات مما عملوا وليوفيهم أعمالهم وهم لا يظلمون وَلِكُلٍّ دَرَجَاتٌ مِّمَّا عَمِلُوا وَلِيُوَفِّيَهُمْ أَعْمَالَهُمْ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ |
---|
Elmalılı | Herkesin yaptıklarına göre dereceleri vardır. Allah onlara yaptıklarının karşılığını tam olarak verir. Onlara haksızlık edilmez. |
Y. Ali | And to all are (assigned) degrees according to the deeds which they (have done), and in order that (Allah) may recompense their deeds, and no injustice be done to them.
|
Words | | ولكل - And for all| درجات - (are) degrees| مما - for what| عملوا - they did,| وليوفيهم - and that He may fully compensate them| أعمالهم - (for) their deeds,| وهم - and they| لا - will not be wronged.| يظلمون - will not be wronged.| |
Pickthal | And for all there will be ranks from what they do, that He may pay them for their deeds; and they will not be wronged. |
Arberry | All shall have their degrees, according to what they have wrought, and that He may pay them in full for their works, and they not being wronged. |
Shakir | And for all are degrees according to what they did, and that He may pay them back fully their deeds and they shall not be wronged. |
Free Minds | And to each will be degrees according to what they did, and He will recompense them and they will not be wronged. |
Qaribullah | Each shall have their degrees, according to what they have done, so that He will recompense them for their works, and they shall not be wronged. |
Asad | for, [in the life to come,] all shall have their degrees in accordance with whatever [good or evil] they did: and so, [The particle li prefixed to the subsequent verb is evidently what the grammarians call a lam al-aqibah: i.e., not an indication of intent ("so that") but simply of a causal sequence, which is best rendered as "and", "and so", or "hence".] He will repay them in full for their doings, and none shall be wronged. |
Diyanet Vakfı | Herkesin yaptıklarına göre dereceleri vardır. Allah, onlara yaptıklarının karşılığını verir, asla kendilerine haksızlık yapılmaz. |
Diyanet | İşlediklerinden ötürü herkesin bir derecesi vardır. Herkese işlediklerinin karşılığı ödenir. Kendilerine haksızlık yapılmaz. |
Edip Yüksel | Her biri için, yaptıklarına göre dereceler vardır. Yaptıklarının karşılığı, haksızlık edilmeden tam verilir. |
Suat Yıldırım | Herkesin, yaptığı işlere göre dereceleri vardır.Sonuçta Allah onlara işlerinin karşılığını tam tamına ödeyecek, onlar asla haksızlığa mâruz kalmayacaklardır. |
Yaşar Nuri Öztürk | Her birinin, yapıp ettiklerinden dereceleri vardır. Amellerinin karşılığı eksiksiz verilecektir, hiçbir haksızlığa uğratılmayacaklardır. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve herkesin, yaptığı işlere göre dereceleri var ve yaptıklarının karşılığını elbette tamamıyla öder ve onlara zulmedilmez. |
Ali Bulaç | Her biri için yaptıklarınızdan dolayı dereceler vardır; öyle ki amelleri kendilerine eksiksizce ödensin ve onlar zulme de uğratılmazlar. |
Süleyman Ateş | Her birinin (inananların ve inanmayanların) yaptıkları işlerden dereceleri vardır. Allah, onlara yaptıklarının karşılığını tam verir; kendilerine hiç haksızlık edilmez. |
Önceki [46:18]< >[46:20] Sonraki |