1. [43:11] | velleẕî nezzele mine-ssemâi mâem biḳader. feenşernâ bihî beldetem meytâ. keẕâlike tuḫracûn. | والذي نزل من السماء ماء بقدر فأنشرنا به بلدة ميتا كذلك تخرجون وَالَّذِي نَزَّلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً بِقَدَرٍ فَأَنشَرْنَا بِهِ بَلْدَةً مَّيْتًا كَذَلِكَ تُخْرَجُونَ |
---|
Elmalılı | Allah gökten belli bir ölçüye göre su indirdi. Biz onunla ölü bir memlekete yeniden hayat verdik. İşte siz de kabirlerinizden böyle diriltilip çıkarılacaksınız. |
Y. Ali | That sends down (from time to time) rain from the sky in due measure;- and We raise to life therewith a land that is dead; even so will ye be raised (from the dead);-
|
Words | | والذي - And the One Who| نزل - sends down| من - from| السماء - the sky| ماء - water| بقدر - in (due) measure,| فأنشرنا - then We revive| به - with it| بلدة - a land| ميتا - dead,| كذلك - thus| تخرجون - you will be brought forth,| |
Pickthal | And Who sendeth down water from the sky in (due) measure, and We revive a dead land therewith. Even so will ye be brought forth; |
Arberry | and who sent down out of heaven water in measure; and We revived thereby a land that was dead; even so you shall be brought forth; |
Shakir | And He Who sends down water from the cloud according to a measure, then We raise to life thereby a dead country, even thus shall you be brought forth; |
Free Minds | And He is the One who sends down water from the sky, in exact measure. We then revive with it a dead land. Similarly, you will be brought-out. |
Qaribullah | And (it is He), who sends down water from the sky in its measure thereby We revive the land that was dead, as such you shall be brought forth. |
Asad | And He it is who sends down, again and again, waters from the sky in due measure: [The grammatical form nazzala implies here recurrence: hence, "again and again".] and [as] We raise therewith dead land to life, even thus will you be brought forth [from the dead]. |
Diyanet Vakfı | Gökten bir ölçüye göre suyu indiren O'dur. Biz onunla (kupkuru), ölü memlekete hayat veririz. İşte siz de böylece (mezarlarınızdan) çıkarılacaksınız. |
Diyanet | O, suyu gökten bir ölçüye göre indirir. Biz onunla ölü memleketi diriltiriz. İşte siz de böyle diriltileceksiniz. |
Edip Yüksel | O ki gökten bir ölçüye göre su indirdi de onunla ölü bir ülkeyi dirilttik. İşte böyle çıkarılırsınız. |
Suat Yıldırım | Gökten, bir ölçüye göre su indiren de O'dur. Biz onunla ölü bir ülkeye hayat veririz.İşte siz de mezarlarınızdan öyle çıkarılacaksınız. |
Yaşar Nuri Öztürk | Gökten bir ölçüye bağlı olarak/bir kaderle su indirmiştir O. O suyla biz ölü bir beldeyi hayata kavuşturduk. İşte siz de böyle çıkarılacaksınız. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve öyle bir mabuttur ki ihtiyaç miktarınca yağmur yağdırır gökten, derken onunla ölü şehri diriltiriz, işte böylece sizi de diriltip kabirlerinizden çıkarır. |
Ali Bulaç | Ki O, belli bir miktar ile gökten su indirdi de, onunla ölü bir memleketi ‘dirilttik (ve her yanına yeniden hayat) yaydık'; siz de böyle (kabirlerinizden diriltilip) çıkarılacaksınız. |
Süleyman Ateş | Gökten bir ölçü ile su indirdi de, onunla ölü bir ülkeyi canlandırdık. İşte siz de öyle (canlandırılıp) çıkarılacaksınız. |
Önceki [43:10]< >[43:12] Sonraki |