1. [42:35] | veya`leme-lleẕîne yücâdilûne fî âyâtinâ. mâ lehüm mim meḥîṣ. | ويعلم الذين يجادلون في آياتنا ما لهم من محيص وَيَعْلَمَ الَّذِينَ يُجَادِلُونَ فِي آيَاتِنَا مَا لَهُم مِّن مَّحِيصٍ |
---|
Elmalılı | Âyetlerimiz hakkında mücadele edenler bilsinler ki kendileri için kaçacak bir yer yoktur. |
Y. Ali | But let those know, who dispute about Our Signs, that there is for them no way of escape.
|
Words | | ويعلم - And may know| الذين - those who| يجادلون - dispute| في - concerning| آياتنا - Our Signs| ما - (that) not| لهم - for them| من - any| محيص - place of refuge.| |
Pickthal | And that those who argue concerning Our revelations may know they have no refuge. |
Arberry | and that those who dispute concerning Our signs may know they have no asylum. |
Shakir | And (that) those who dispute about Our communications may know; there is no place of refuge for them. |
Free Minds | And those who dispute in Our signs may know that they have no place to hide. |
Qaribullah | Those who dispute Our verses may know that they have no asylum. |
Asad | And let them know, those who call Our messages in question, [For this rendering of yujadilun, see note on 40:35.] that for them there is no escape. |
Diyanet Vakfı | Böylece ayetlerimiz üzerinde tartışanlar, kendilerine kaçacak bir yer olmadığını bilsinler. |
Diyanet | Ayetlerimiz üzerinde tartışanlar, kendilerine kaçacak yer olmadığını bilsinler. |
Edip Yüksel | Ayetlerimiz ve mucizelerimiz üzerinde tartışanlar kendilerinin kaçacak bir yeri olmadığını bilirler. |
Suat Yıldırım | Denizlerde dağlar gibi akıp giden gemiler de O'nun kudretinin ve hikmetinin delillerindendir. Eğer O dilerse rüzgârı durdurur, gemiler de denizin üstünde durakalır. Elbette bunda sabrı ve şükrü bol olanlar için alacak ibretler vardır.Yahut işledikleri günahlar sebebiyle o gemileri batırır, günahların birçoğunu da affeder.Böyle yapmasının bir sebebi de, âyetlerimiz hakkında tartışanların kaçacak bir yerleri olmadığını onlara bildirmektir. |
Yaşar Nuri Öztürk | Ki ayetlerimiz hakkında tartışıp duranlar kendileri için kaçacak bir yer olmadığını bilsinler. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Delillerimiz hakkında cedelleşmeye kalkışanlar, bilsinler ki onlara hiçbir yer yok ki kaçıp da kurtulsunlar. |
Ali Bulaç | (Öyle ki) Ayetlerimiz hakkında mücadele edenler, kendileri için hiçbir kaçacak yer olmadığını bilip-öğrensinler. |
Süleyman Ateş | Ki ayetlerimiz hakkında tartışanlar, kendileri için kaçacak bir yer olmadığını bilsinler. |
Önceki [42:34]< >[42:36] Sonraki |