1. [4:55] | feminhüm men âmene bihî veminhüm men ṣadde `anh. vekefâ bicehenneme se`îrâ. | فمنهم من آمن به ومنهم من صد عنه وكفى بجهنم سعيرا فَمِنْهُم مَّنْ آمَنَ بِهِ وَمِنْهُم مَّن صَدَّ عَنْهُ وَكَفَى بِجَهَنَّمَ سَعِيرًا |
---|
Elmalılı | İşte o yahudilerden bir kısmı ona iman etti. Bir kısmı da ondan yüz çevirdi. O iman etmeyenlere cehennem alevi yeter. |
Y. Ali | Some of them believed, and some of them averted their faces from him: And enough is Hell for a burning fire.
|
Words | | فمنهم - Then of them| من - (are some) who| آمن - believed| به - in him| ومنهم - and of them| من - (are some) who| صد - turned away| عنه - from him,| وكفى - and sufficient| بجهنم - (is) Hell| سعيرا - (as a) Blazing Fire.| |
Pickthal | And of them were (some) who believed therein and of them were (some) who turned away from it. Hell is sufficient for (their) burning. |
Arberry | And some of them there are that believe, and some of them that bar from it; Gehenna suffices for a Blaze! |
Shakir | So of them is he who believes in him, and of them is he who turns away from him, and hell is sufficient to burn. |
Free Minds | Some of them believed in it, and some of them turned from it. In Hell will be enough flames. |
Qaribullah | There are some of them who believed in him (Prophet Muhammad), and some of them that bar from it, and Gehenna (Hell) is sufficient for a Blaze. |
Asad | and among them are such as [truly] believe in him, and among them are such as have turned away from him. And nothing could be as burning as [the fire of] hell: |
Diyanet Vakfı | Onlardan bir kısmı İbrahim'e inandı, kimi de ondan yüz çevirdi; (onlara) kavurucu bir ateş olarak cehennem yeter. |
Diyanet | Onlardan ona inananlar ve yüz çevirenler vardı. Çılgın bir alev olarak cehennem yeter. Doğrusu, ayetlerimizi inkar edenleri ateşe sokacağız; derilerinin her yanışında, azabı tatmaları için onları başka derilerle değiştireceğiz. Allah güçlüdür, Hakim'dir. |
Edip Yüksel | Onlardan kimi ona inandı, kimi de ondan yüz çevirdi. Onlara ceza olarak cehennem yeter. |
Suat Yıldırım | Onlardan kimi ona inanmakta, kimi de ondan halkı engellemekte. İşte böyle engelleyenin hakkından, harıl harıl yanan cehennem gelir. |
Yaşar Nuri Öztürk | Onlardan bir kısmı ona inanmıştır; bir kısmı da ondan alıkoymaktadır. Böylesine, çılgın alevli cehennem yeter. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Onlardan, ona inanan da var, ondan yüz çeviren de ve bunlara alevli, yakıp kavuran cehennem yeter. |
Ali Bulaç | Böylece, onlardan kimi ona inandı, kimi ona sırt çevirdi. Çılgın ateş olarak cehennem yeter. |
Süleyman Ateş | Onlardan kimi O(Hak Kitabı)na inandı, kimi de ondan yüz çevirdi. Öylesine de çılgın alevli cehennem yetti. |
Önceki [4:54]< >[4:56] Sonraki |