1. [4:143] | müẕebẕebîne beyne ẕâlik. lâ ilâ hâülâi velâ ilâ hâülâ'. vemey yuḍlili-llâhü felen tecide lehû sebîlâ. | مذبذبين بين ذلك لا إلى هؤلاء ولا إلى هؤلاء ومن يضلل الله فلن تجد له سبيلا مُّذَبْذَبِينَ بَيْنَ ذَلِكَ لاَ إِلَى هَـؤُلاَءِ وَلاَ إِلَى هَـؤُلاَءِ وَمَن يُضْلِلِ اللّهُ فَلَن تَجِدَ لَهُ سَبِيلاً |
---|
Elmalılı | Münafıklar, küfür ile iman arasında bocalamaktadırlar. Ne bu müminlere bağlanırlar, ne de şu kâfirlere. Allah kimi doğru yoldan saptırırsa, sen artık ona kurtuluş yolu bulamazsın. |
Y. Ali | (They are) distracted in mind even in the midst of it,- being (sincerely) for neither one group nor for another whom Allah leaves straying,- never wilt thou find for him the way.
|
Words | | مذبذبين - Wavering| بين - between| ذلك - that,| لا - not| إلى - to| هؤلاء - these| ولا - and not| إلى - to| هؤلاء - those.| ومن - And whoever| يضلل - has been lead astray| الله - (by) Allah -| فلن - then never| تجد - you will find| له - for him| سبيلا - a way.| |
Pickthal | Swaying between this (and that), (belonging) neither to these nor to those. He whom Allah causeth to go astray, thou (O Muhammad) wilt not find a way for him: |
Arberry | wavering all the time -- not to these, not to those; and whom God leads astray, thou wilt not find for him a way. |
Shakir | Wavering between that (and this), (belonging) neither to these nor to those; and whomsoever Allah causes to err, you shall not find a way for him. |
Free Minds | They are swaying in-between, neither belonging to this group nor to that group. Whoever God will misguide, you will not find for him a way. |
Qaribullah | wavering between (belief and disbelief), neither to these nor to those, and whom Allah leads astray, you will not find a way for him. |
Asad | wavering between this and that, [true] neither to these nor those. But for him whom God lets go astray thou canst never find any way. |
Diyanet Vakfı | Bunların arasında bocalayıp durmaktalar, ne onlara (bağlanıyorlar) ne bunlara. Allah'ın şaşırttığı kimseye asla bir (çıkar) yol bulamazsın. |
Diyanet | Doğrusu münafıklar Allah'ı aldatmağa çalışırlar, oysa O, onlara aldatmanın ne olduğunu gösterecektir. Onlar namaza tembel tembel kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, ne onlarla, ne de bunlarla olur, ikisi arasında bocalayarak Allah'ı pek az anarlar. Allah'ın saptırdığı kimseye yol bulamayacaksın. |
Edip Yüksel | Arada bocalayıp dururlar; ne bunlara ne de onlara katılırlar. ALLAH'ın şaşırttığına bir yol bulamazsın. |
Suat Yıldırım | Onlar müminlerle kâfirler arasında bocalayıp dururlar: Ne onlara bağlanırlar, ne de bunlara. Her kimi de Allah şaşırtırsa sen ona hiçbir yol bulamazsın. [2,20] |
Yaşar Nuri Öztürk | Arada bocalayıp dururlar. Ne şunlardan yanadırlar ne bunlardan yana. Allah'ın şaşırttığına sen asla yol sağlayamazsın. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Onlar, imanla küfür arasında bocalayıp dururlar, ne onlara mal olurlar, ne bunlara ve Allah, kimi doğru yolundan saptırdıysa onu yola getiremezsin artık. |
Ali Bulaç | Arada bocalayıp dururlar. Ne onlarla, ne bunlarla. Allah kimi saptırırsa, artık sen ona yol bulamazsın. |
Süleyman Ateş | Arada yalpalayıp dururlar. Ne bunlara (bağlanırlar), ne de onlara. Allah'ın şaşırttığı kimseye bir (çıkar) yol bulamazsın! |
Önceki [4:142]< >[4:144] Sonraki |