1. [4:114] | lâ ḫayra fî keŝîrim min necvâhüm illâ men emera biṣadeḳatin ev ma`rûfin ev iṣlâḥim beyne-nnâs. vemey yef`al ẕâlike-btigâe merḍâti-llâhi fesevfe nü'tîhi ecran `ażîmâ. | لا خير في كثير من نجواهم إلا من أمر بصدقة أو معروف أو إصلاح بين الناس ومن يفعل ذلك ابتغاء مرضات الله فسوف نؤتيه أجرا عظيما لاَّ خَيْرَ فِي كَثِيرٍ مِّن نَّجْوَاهُمْ إِلاَّ مَنْ أَمَرَ بِصَدَقَةٍ أَوْ مَعْرُوفٍ أَوْ إِصْلاَحٍ بَيْنَ النَّاسِ وَمَن يَفْعَلْ ذَلِكَ ابْتِغَاءَ مَرْضَاتِ اللّهِ فَسَوْفَ نُؤْتِيهِ أَجْرًا عَظِيمًا |
---|
Elmalılı | Bir sadaka vermeyi yahut iyilik yapmayı veyahut da insanlar arasını düzeltmeyi emreden(ler)inki hariç, onların aralarındaki gizli gizli konuşmalarının çoğunda hiçbir hayır yoktur. Kim bunları sırf Allah'ın rızasını kazanmak için yaparsa, yakında ona büyük bir mükafat vereceğiz. |
Y. Ali | In most of their secret talks there is no good: But if one exhorts to a deed of charity or justice or conciliation between men, (Secrecy is permissible): To him who does this, seeking the good pleasure of Allah, We shall soon give a reward of the highest (value).
|
Words | | لا - (There is) no| خير - good| في - in| كثير - much| من - of| نجواهم - their secret talk| إلا - except| من - (he) who| أمر - orders| بصدقة - charity| أو - or| معروف - kindness| أو - or| إصلاح - conciliation| بين - between| الناس - the people.| ومن - And who| يفعل - does| ذلك - that| ابتغاء - seeking| مرضات - pleasure| الله - (of) Allah| فسوف - then soon| نؤتيه - We will give him| أجرا - a reward| عظيما - great.| |
Pickthal | There is no good in much of their secret conferences save (in) him who enjoineth almsgiving and kindness and peace-making among the people. Whoso doeth that, seeking the good pleasure of Allah, We shall bestow on him a vast reward. |
Arberry | No good is there in much of their conspiring, except for him who bids to freewill offering, or honour, or setting things right between the people. Whoso does that, seeking God's good pleasure, We shall surely give him a mighty wage. |
Shakir | There is no good in most of their secret counsels except (in his) who enjoins charity or goodness or reconciliation between people; and whoever does this seeking Allah's pleasure, We will give him a mighty reward. |
Free Minds | There is no good in most of what they desire, except whoever orders a charity or kindness or reconciliation between the people. And whoever does this seeking God's favour, We will give him a great reward. |
Qaribullah | There is no good in much of their confiding, except for he who bids to charity, honor, or reforms between people. Whosoever does that for the sake of the pleasure of Allah, We shall give him a great wage. |
Asad | NO GOOD comes, as a rule, out of secret confabulations - saving such as are devoted to enjoining charity, or equitable dealings, or setting things to rights between people: and unto him who does this out of a longing for God's goodly acceptance We shall in time grant a mighty reward. |
Diyanet Vakfı | Onların fısıldaşmalarının birçoğunda hayır yoktur. Ancak bir sadaka yahut bir iyilik yahut da insanların arasını düzeltmeyi isteyen (in fısıldaşması) müstesna. Kim Allah'ın rızasını elde etmek için bunu yaparsa, biz ona yakında büyük bir mükafat vereceğiz. |
Diyanet | Ancak sadaka vermeyi yahut iyilik yapmayı ve insanların arasını düzeltmeyi gözeten kimseler müstesna, onların gizli toplantılarının çoğunda hayır yoktur. Bunları, Allah'ın rızasını kazanmak için yapana büyük ecir vereceğiz. |
Edip Yüksel | Onların gizli görüşmelerinin çoğunda hayır yoktur; sadakayı, iyiliği veya halkın arasını düzeltmeyi savunmaları başka. Kim ALLAH'ın rızasını arayarak bunları yaparsa ona büyük bir ödül vereceğiz. |
Suat Yıldırım | Onların kendi aralarında yaptıkları gizli görüşmelerin, fısıldaşmaların çoğunda hayır yoktur. Bu görüşmelerde hayır olması için onların muhtaçlara yardımı, güzel bir davranışı yahut dargın insanların arasını bulmayı gözetmeleri gerekir. Kim Allah'ın rızasını arzulayarak bunu yaparsa, Biz de ona çok büyük mükâfat veririz. |
Yaşar Nuri Öztürk | Onların fısıldaşmalarının çoğunda hayır yoktur. Ancak, bir sadakaya, bir iyiliğe ve insanlar arasında bir barıştırmaya özendiren başka. Kim böyle bir şeyi Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak niyetiyle yaparsa biz ona yakında çok büyük bir ödül vereceğiz. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Onların toplanıp gizlice konuşmalarının çoğunda hayır yoktur; ancak kim sadakayı, iyiliği ve insanların arasını bulmayı emrederse onun sözünde hayır var. Allah'ın razılığını kazanmak için bunları yapana pek büyük bir mükafat vereceğiz. |
Ali Bulaç | Onların 'gizlice söyleşmelerinin' çoğunda hayır yok. Ancak bir sadaka vermeyi veya iyilikte bulunmayı ya da insanların arasını düzeltmeyi emredenlerinki başka. Kim Allah'ın rızasını isteyerek böyle yaparsa, artık ona büyük bir ecir vereceğiz. |
Süleyman Ateş | Onların aralarındaki gizli konuşmaların çoğunda hayır yoktur. Yalnız sadaka, yahut iyilik, ya da insanların arasını düzeltmeyi emreden(in konuşması) hariç. Kim Allah'ın rızasını kazanmak amacıyle bunu yaparsa, yakında ona büyük bir mükafat vereceğiz. |
Önceki [4:113]< >[4:115] Sonraki |