Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  39 - ZümerGörüntülenen ayet : 8 | 75 - Sure No: 39
Önceki [39:7]< >[39:9] Sonraki
1.
[39:8]
veiẕâ messe-l'insâne ḍurrun de`â rabbehû münîben ileyhi ŝümme iẕâ ḫavvelehû ni`metem minhü nesiye mâ kâne yed`û ileyhi min ḳablü vece`ale lillâhi endâdel liyüḍille `an sebîlih. ḳul temetta` biküfrike ḳalîlen. inneke min aṣḥâbi-nnâr.وإذا مس الإنسان ضر دعا ربه منيبا إليه ثم إذا خوله نعمة منه نسي ما كان يدعو إليه من قبل وجعل لله أندادا ليضل عن سبيله قل تمتع بكفرك قليلا إنك من أصحاب النار
وَإِذَا مَسَّ الْإِنسَانَ ضُرٌّ دَعَا رَبَّهُ مُنِيبًا إِلَيْهِ ثُمَّ إِذَا خَوَّلَهُ نِعْمَةً مِّنْهُ نَسِيَ مَا كَانَ يَدْعُواْ إِلَيْهِ مِن قَبْلُ وَجَعَلَ لِلَّهِ أَندَادًا لِّيُضِلَّ عَن سَبِيلِهِ قُلْ تَمَتَّعْ بِكُفْرِكَ قَلِيلًا إِنَّكَ مِنْ أَصْحَابِ النَّارِ
Elmalılı İnsana bir sıkıntı dokunduğu zaman bütün gönlünü vererek Rabbine dua eder. Sonra kendisine tarafından bir nimet lütfettiği zaman da önceden O'na dua ettiği hali unutur da, yolundan sapıtmak için Allah'a ortaklar koşmaya başlar. Ey Muhammed! De ki: "Küfrünle biraz zevk et, çünkü sen, o ateşliklerdensin."
Y. AliWhen some trouble toucheth man, he crieth unto his Lord, turning to Him in repentance: but when He bestoweth a favour upon him as from Himself, (man) doth forget what he cried and prayed for before, and he doth set up rivals unto Allah, thus misleading others from Allah's Path. Say, "Enjoy thy blasphemy for a little while: verily thou art (one) of the Companions of the Fire!"
 Words| وإذا - And when| مس - touches| الإنسان - [the] man| ضر - adversity,| دعا - he calls| ربه - his Lord| منيبا - turning| إليه - to Him;| ثم - then| إذا - when| خوله - He bestows on him| نعمة - a favor| منه - from Himself,| نسي - he forgets| ما - (for) what| كان - he used to call| يدعو - he used to call| إليه - [to] Him| من - before,| قبل - before,| وجعل - and he sets up| لله - to Allah| أندادا - rivals| ليضل - to mislead| عن - from| سبيله - His Path.| قل - Say,| تمتع - "Enjoy| بكفرك - in your disbelief| قليلا - (for) a little.| إنك - Indeed, you| من - (are) of| أصحاب - (the) companions| النار - (of) the Fire."|
PickthalAnd when some hurt toucheth man, he crieth unto his Lord, turning unto Him (repentant). Then, when He granteth him a boon from Him he forgetteth that for which he cried unto Him before, and setteth up rivals to Allah that he may beguile (men) from his way. Say (O Muhammad, unto such an one): Take pleasure in thy disbelief a while. Lo! thou art of the owners of the Fire.
Arberry When some affliction visits a man, he calls upon his Lord, turning to him; then when He confers on him a blessing from Him he forgets that he was calling to before and sets up compeers to God, to lead astray from His way. Say: 'Enjoy thy unbelief a little; thou shalt be among the inhabitants of the Fire.'
ShakirAnd when distress afflicts a man he calls upon his Lord turning to Him frequently; then when He makes him possess a favor from Him, he forgets that for which he called upon Him before, and sets up rivals to Allah that he may cause (men) to stray off from His path. Say: Enjoy yourself in your ungratefulness a little, surely you are of the inmates of the fire.
Free MindsAnd when the human being is afflicted with adversity, he implores his Lord, turning in repentance to Him. But then, when He grants him a blessing from Him, he forgets his previous imploring, and sets up equals with God, in order to mislead others from His path. Say: "Enjoy your rejection for a while; for you are of the dwellers of the Fire."
Qaribullah When an affliction befalls a human, he supplicates to his Lord and turns to Him (in repentance) yet, no sooner does He bestow on him His blessing than he forgets that for which he had just supplicated and sets up associates with Allah in order to lead (people) away from His Path. Say: 'Enjoy your disbelief for awhile, you shall surely be among the companions of the Fire.
AsadNOW [thus it is:] when affliction befalls man, he is likely to cry out to his Sustainer, turning unto Him [for help]; [Lit., "he cries out", i.e., instinctively, and as a rule.] but as soon as He has bestowed upon him a boon by His grace, he forgets Him whom he invoked before, and claims that there are other powers that could rival God - and thus leads [others] astray from His path. [Lit., "and gives God compeers (andad, sing. nidd)". Cf. the last sentence of 2:22 and the corresponding note.] Say [unto him who sins in this way]: "Enjoy thyself for a while in this thy denial of the truth; [yet,] verily, thou art of those who are destined for the fire!
Diyanet Vakfıİnsanın başına bir sıkıntı gelince, Rabbine yönelerek O'na yalvarır. Sonra Allah kendisinden ona bir nimet verince, önceden yalvarmış olduğunu unutur. Allah'ın yolundan saptırmak için O'na eşler koşar. (Ey Muhammed!) De ki: Küfrünle biraz eğlenedur; çünkü sen, muhakkak cehennem ehlindensin!
Diyanetİnsanın başına bir sıkıntı gelince Rabbine yönelerek O'na yalvarır. Sonra Allah, katından bir nimet verince önceden kime yalvarmış olduğunu unutuverir; Allah'ın yolundan saptırmak için O'na eşler koşar. De ki: "İnkarınla az bir müddet zevklen, şüphesiz sen cehennemliksin."
Edip Yükselİnsana bir kötülük dokundu mu Rabbine yönelerek O'nu çağırır. Ona kendisinden bir iyilik verdi mi, daha önce kime yalvarmış olduğunu unutur ve O'nun yolundan saptırmak için ALLAH 'a eşler koşmağa başlar. De ki, "İnkarınla biraz yaşa, sen ateş halkındansın."
Suat Yıldırımİnsanın başı derde girince, gönülden O'na yönelerek Rabbine yalvarır. Ama sonra Allah kendi tarafından ona nimet ve imkan verince, daha önce bütün acziyle gönülden O’na yalvardığını unutur ve Allah yolundan kendisini saptırması için O’na birtakım şerikler uydurur. De ki: “İnkârınla biraz oyalan, biraz zevk al bakalım! Nasılsa sen kesin olarak cehennemliklerdensin!” [17,67,10,12; 14,30; 31,24]
Yaşar Nuri Öztürkİnsana bir zarar/zorluk dokununca, Rabbine yönelerek O'na dua eder. Sonra ona bir nimet lütfettiğinde, önceden O'na yalvarmakta olduğunu unutur, O'nun yolundan saptırmak için Allah'a eşler, ortaklar isnat eder. De ki: "Birazcık nimetlen küfrünle! Hiç kuşkusuz, sen, ateş halkındansın."
Abdulbaki Gölpınarlıİnsan bir zarara uğrarsa tamamıyla Rabbine dönerek dua eder, sonra, ona bir nimet verdi mi önceden ona dua ettiğini unutur insan ve halkı, onun yolundan çıkarmak için Allah'a da eşler kabul eder; de ki: Kafirliğinle bir müddet geçin bakalım; hiç şüphe yok ki sen, cehennem ehlindensin.
Ali Bulaçİnsana bir zarar dokunduğu zaman, gönülden katıksızca yönelmiş olarak Rabbine dua eder. Sonra ona Kendinden bir nimet verdiği zaman, daha önce O'na dua ettiğini unutur ve O'nun yolundan saptırmak amacıyla Allah'a eşler koşmaya başlar. De ki: "İnkarınla biraz (dünya zevklerinden) yararlan; çünkü sen, ateşin halkındansın."
Süleyman Ateşİnsana bir zarar dokundu mu, hemen içtenlikle Rabbine yönelerek O'na du'a eder. Sonra (Rabbi) ona kendisinden bir ni'met verdi mi; önceden O'na yalvarmakta olduğunu unutur da, O'nun yolundan saptırmak için Allah'a eşler koşmağa başlar. De ki: "Küfrünle azıcık yaşa, sen ateş halkındansın!"
Önceki [39:7]< >[39:9] Sonraki
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17