1.
[39:18] | elleẕîne yestemi`ûne-lḳavle feyettebi`ûne aḥseneh. ülâike-lleẕîne hedâhümü-llâhü veülâike hüm ülü-l'elbâb. |  الذين يستمعون القول فيتبعون أحسنه أولئك الذين هداهم الله وأولئك هم أولو الألباب
الَّذِينَ يَسْتَمِعُونَ الْقَوْلَ فَيَتَّبِعُونَ أَحْسَنَهُ أُوْلَئِكَ الَّذِينَ هَدَاهُمُ اللَّهُ وَأُوْلَئِكَ هُمْ أُوْلُوا الْأَلْبَابِ |
|---|
| Elmalılı | O kullarımı ki, onlar sözü dinlerler, sonra da en güzeline uyarlar. İşte onlar, Allah'ın kendilerine hidayet verdiği kimselerdir. İşte temiz akıllılar da onlardır. | | Y. Ali | Those who listen to the Word, and follow the best (meaning) in it: those are the ones whom Allah has guided, and those are the ones endued with understanding.
| | Words | | الذين - Those who| يستمعون - they listen (to)| القول - the Word,| فيتبعون - then follow| أحسنه - the best thereof,| أولئك - those| الذين - (are) they whom| هداهم - Allah has guided them,| الله - Allah has guided them,| وأولئك - and those| هم - are [they]| أولو - the men of understanding.| الألباب - the men of understanding.| | | Pickthal | Who hear advice and follow the best thereof. Such are those whom Allah guideth, and such are men of understanding. | | Arberry | who give ear to the Word and follow the fairest of it. Those are they whom God has guided; those -- they are men possessed of minds. | | Shakir | Those who listen to the word, then follow the best of it; those are they whom Allah has guided, and those it is who are the men of understanding. | | Free Minds | The ones who listen to what is being said, and then follow the best of it. These are the ones whom God has guided, and these are the ones who possess intelligence. | | Qaribullah | who listen to the Words and follow what is finest of it. These are they whom Allah has guided. They are those of understanding. | | Asad | who listen [closely] to all that is said, and follow the best of it: [According to Razi, this describes people who examine every religious proposition (in the widest sense of this term) in the light of their own reason, accepting that which their mind finds to be valid or possible, and rejecting all that does not measure up to the test of reason. In Razi's words, the above verse expresses "a praise and commendation of following the evidence supplied by one's reason (hujjat al-aql), and of reaching one's conclusions in accordance with [the results of] critical examination (nazar) and logical inference (istidlal)." A somewhat similar view is advanced, albeit in simpler terms, by Tabari.] [for] it is they whom God has graced with His guidance, and it is they who are [truly] endowed with insight! | | Diyanet Vakfı | O kullarımı ki, onlar sözü dinlerler, sonra da en güzeline uyarlar. İşte onlar, Allah'ın doğru yola ilettiği kimselerdir. Gerçek akıl sahipleri de onlardır. | | Diyanet | Şeytana ve putlara kulluk etmekten kaçınıp, Allah'a yönelenlere, onlara, müjde vardır. Dinleyip de, en güzel söze uyan kullarımı müjdele. İşte Allah'ın doğru yola eriştirdiği onlardır. İşte onlar akıl sahipleridir. | | Edip Yüksel | Onlar ki sözü (kavl) dinlerler ve en güzeline uyarlar. Onlar, ALLAH'ın yol gösterdiği kimselerdir. Onlar akıl sahipleridir | | Suat Yıldırım | Tağuta ibadet etmekten kaçınıp gönülden Allah'a yönelenlere müjdeler var!O halde sözü dinleyip sonra da en güzelini tatbik eden kullarımı müjdele! İşte onlardır Allah’ın hidâyetine mazhar olanlar ve işte onlardır akl-ı selim sahibi olanlar. [2,256;7,145] | | Yaşar Nuri Öztürk | Onlar ki, sözü dinler de onun en güzeline uyarlar. İşte bunlardar, Allah'ın kılavuzladıkları; işte bunlardır, akıl ve gönül sahipleri. | | Abdulbaki Gölpınarlı | O kullarım ki sözü dinlerler de en güzeline uyarlar, onlar, öyle kişilerdir ki Allah, doğru yola sevk etmiştir onları ve onlardır aklı başında bulunanların ta kendileri. | | Ali Bulaç | Ki onlar, sözü işitirler ve en güzeline uyarlar. İşte onlar, Allah'ın kendilerini hidayete erdirdiği kimselerdir ve onlar, temiz akıl sahipleridir. | | Süleyman Ateş | Onlar ki, sözü dinlerler ve onun en güzeline uyarlar. İşte onlar Allah'ın kendilerini doğru yola ilettiği kimselerdir ve onlar sağduyu sahipleridir. | | Önceki [39:17]< >[39:19] Sonraki |
|
