1. [30:53] | vemâ ente bihâdi-l`umyi `an ḍalâletihim. in tüsmi`u illâ mey yü'minü biâyâtinâ fehüm müslimûn. | وما أنت بهاد العمي عن ضلالتهم إن تسمع إلا من يؤمن بآياتنا فهم مسلمون وَمَا أَنتَ بِهَادِي الْعُمْيِ عَن ضَلَالَتِهِمْ إِن تُسْمِعُ إِلَّا مَن يُؤْمِنُ بِآيَاتِنَا فَهُم مُّسْلِمُونَ |
---|
Elmalılı | Körleri de sapıklıklarından hidayete getiremezsin. Sen ancak âyetlerimizi iman edeceklere duyurursun da onlar müslüman olur, selâmeti bulurlar. |
Y. Ali | Nor canst thou lead back the blind from their straying: only those wilt thou make to hear, who believe in Our signs and submit (their wills in Islam).
|
Words | | وما - And not| أنت - you| بهاد - can guide| العمي - the blind| عن - from| ضلالتهم - their error.| إن - Not| تسمع - you can make hear| إلا - except| من - (those) who| يؤمن - believe| بآياتنا - in Our Verses| فهم - so they| مسلمون - surrender.| |
Pickthal | Nor canst thou guide the blind out of their error. Thou canst make none to hear save those who believe in Our revelations so that they surrender (unto Him). |
Arberry | Thou shalt not guide the blind out of their error neither shalt thou make any to hear except for such as believe in Our signs, and so surrender. |
Shakir | Nor can you lead away the blind out of their error. You cannot make to hear any but those who believe in Our communications so they shall submit. |
Free Minds | Nor can you enlighten the blind from their straying; but you can only make those who believe in Our revelations listen, for they have surrendered. |
Qaribullah | You cannot guide the blind out of their error. Nor shall you make any to hear except those who believe in Our verses, and are submissive. |
Asad | just as thou canst not lead the blind [of heart] out of their error: none canst thou make hear [thy call] save such as [are willing to] believe in Our messages, and thus surrender themselves unto Us. [Cf. the identical passage in 27:80-81 and the corresponding note.] |
Diyanet Vakfı | Körleri de sapıklıklarından (vazgeçirip) doğru yola iletemezsin. Ancak teslimiyet göstererek ayetlerimize iman edenlere duyurabilirsin. |
Diyanet | Körleri sapıklıklarından vazgeçirip doğru yola döndüremezsin; ancak ayetlerimize inananlara duyurabilirsin; işte onlar Müslümanlardır. |
Edip Yüksel | Körü de sapıklığından kurtarıp yola getiremezsin. Sen ancak ayetlerimize inananlara işittirebilirsin ki onlar hemen teslim olurlar. |
Suat Yıldırım | Sen, körleri de şaşkınlıktan, yanlış yola girmekten kurtaramazsın.Sen ancak, âyetlerimize iman etmeye yatkın kimselere çağrını duyurabilirsin. Çünkü onlar hakka teslim olurlar. |
Yaşar Nuri Öztürk | Ve sen körleri de sapıklıklarından aydınlığa çıkaramazsın. Sen ancak, ayetlerimize iman edenlere dinletirsin de onlar müslümanlar/Allah'a teslim olanlar haline geliverirler. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve sen, körleri sapıklıklarından döndürüp doğru yola sevkedemezsin. Sen, ancak delillerimize inananlara duyurursun; gerçekten de onlardır Müslüman olanlar. |
Ali Bulaç | Ve sen kendi sapıklıkları içinde kör olanları da doğruya iletici değilsin. Sen yalnızca, Bizim ayetlerimize iman edenlere duyurabilirsin ki onlar Müslümanlardır. |
Süleyman Ateş | Ve sen, körleri de sapıklıklarından çıkarıp yola getiremezsin. Sen ancak, ayetlerimize inananlara işittirirsin de onlar müslüman olurlar. |
Önceki [30:52]< >[30:54] Sonraki |