1. [30:49] | vein kânû min ḳabli ey yünezzele `aleyhim min ḳablihî lemüblisîn. | وإن كانوا من قبل أن ينزل عليهم من قبله لمبلسين وَإِن كَانُوا مِن قَبْلِ أَن يُنَزَّلَ عَلَيْهِم مِّن قَبْلِهِ لَمُبْلِسِينَ |
---|
Elmalılı | Halbuki onlar, daha önce üzerlerine yağmur indirilmeden evvel ümidi kesmişlerdi. |
Y. Ali | Even though, before they received (the rain) - just before this - they were dumb with despair!
|
Words | | وإن - And certainly| كانوا - they were,| من - before| قبل - before| أن - [that]| ينزل - it was sent down| عليهم - upon them,| من - [before it],| قبله - [before it],| لمبلسين - surely in despair.| |
Pickthal | Though before that, even before it was sent down upon them, they were in despair. |
Arberry | although before it was sent down on them before that they had been in despair. |
Shakir | Though they were before this, before it was sent down upon them, confounded in sure despair. |
Free Minds | Even though just before He sent it down to them, they were in despair! |
Qaribullah | though before its coming they had despaired. |
Asad | even though a short while ago, [just] before it was sent down upon them, they had abandoned all hope! |
Diyanet Vakfı | Oysa onlar, daha önce, üzerlerine yağmur yağdırılmasından iyice ümitlerini kesmişlerdi. |
Diyanet | Rüzgarları gönderip bulutları yürüten, onları gökte dilediği gibi yayan ve küme küme yığan Allah'tır. Artık sen de aralarından yağmurun çıktığını görürsün. Allah'ın kullarından dilediğine verdiği yağmurla, daha önceden kendilerine yağmur indirilmesinden ümidlerini kesmiş oldukları için onlar seviniverirler. |
Edip Yüksel | Halbuki onlar, onun kendilerine yağmadan önce umutsuzdular. |
Suat Yıldırım | Halbuki onlar, daha önce Allah'ın üzerlerine yağmur indireceğinden tamamen ümitsiz idiler. |
Yaşar Nuri Öztürk | Oysaki onlar, yağmur kendilerine indirilmeden önce iyice suskun ve ümitsiz idiler. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Halbuki onlara yağmur yağdırılmadan önce hepsi de ümitlerini kesmişlerdi. |
Ali Bulaç | Oysa onlar, bundan önce (yağmurun) üzerine inmesinden evvel umutlarını kesmişlerdi. |
Süleyman Ateş | Halbuki onlar, yağmurun kendilerine indirilmesinden önce umutsuz idiler. |
Önceki [30:48]< >[30:50] Sonraki |