1. [29:39] | veḳârûne vefir`avne vehâmâne veleḳad câehüm mûsâ bilbeyyinâti festekberû fi-l'arḍi vemâ kânû sâbiḳîn. | وقارون وفرعون وهامان ولقد جاءهم موسى بالبينات فاستكبروا في الأرض وما كانوا سابقين وَقَارُونَ وَفِرْعَوْنَ وَهَامَانَ وَلَقَدْ جَاءَهُم مُّوسَى بِالْبَيِّنَاتِ فَاسْتَكْبَرُوا فِي الْأَرْضِ وَمَا كَانُوا سَابِقِينَ |
---|
Elmalılı | Karun'u, Firavun'u ve Hâmân'ı da (helak ettik). Andolsun ki, Musa onlara apaçık deliller getirmişti de onlar yeryüzünde büyüklük taslamışlardı. Halbuki (azabımızı aşıp ) geçebilecek değillerdi. | Y. Ali | (Remember also) Qarun, Pharaoh, and Haman: there came to them Moses with Clear Signs, but they behaved with insolence on the earth; yet they could not overreach (Us).
| Words | | وقارون - And Qarun,| وفرعون - and Firaun| وهامان - and Haman.| ولقد - And certainly| جاءهم - came to them| موسى - Musa| بالبينات - with clear evidences,| فاستكبروا - but they were arrogant| في - in| الأرض - the earth,| وما - and not| كانوا - they could| سابقين - outstrip Us.| | Pickthal | And Korah, Pharaoh and Haman! Moses came unto them with clear proofs (of Allah's Sovereignty), but they were boastful in the land. And they were not winners (in the race). | Arberry | And Korah, and Pharaoh, and Haman; Moses came to them with the clear signs, but they waxed proud in the earth, yet they outstripped Us not. | Shakir | And (We destroyed) Qaroun and Firon and Haman; and certainly Musa came to them with clear arguments, but they behaved haughtily in the land; yet they could not outstrip (Us). | Free Minds | And Qaaroon, and Pharaoh, and Haamaan; Moses went to them with clear proofs. But they became arrogant in the land, and they were not the first. | Qaribullah | And Korah, Pharaoh, and Haman Moses came to them with clear signs, but they became very insolent in the earth, yet they did not outstrip Us. | Asad | And [thus, too, did We deal with] Qarun and Pharaoh, and Haman: [As regards Qarun, see 28:76 ff. and, in the corresponding note; for Haman, note on 28:6. The common denominator between these two and Pharaoh is their false pride (takabbur) and arrogance (istikbar), which cause them to become "archetypes of evil" (cf. 28:41 and the corresponding note). A similar attitude of mind is said to have been characteristic of the tribes of Ad and Thamud, mentioned in the preceding verse.] to them had come Moses with all evidence of the truth, but they behaved arrogantly on earth [and rejected him]; and withal, they could not escape [Us]. | Diyanet Vakfı | Karun'u, Firavun'u ve Haman'ı da (helak ettik). Andolsun ki, Musa onlara apaçık deliller getirmişti de onlar yeryüzünde büyüklük taslamışlardı. Halbuki (azabımızı aşıp) geçebilecek değillerdi. | Diyanet | Karun'u, Firavun'u ve Haman'ı da yok ettik. And olsun ki Musa kendilerine belgelerle gelmişti de onlar yeryüzünde büyüklük taslamışlardı. Oysa azabımızdan kurtulamazlardı. | Edip Yüksel | Karun, Firavun ve Haman'ı da... Musa, onlara apaçık delillerle gitmişti; ancak onlar yeryüzünde büyüklük tasladılar. Atlatıp kaçamadılar. | Suat Yıldırım | Karun'u, Firavun’u ve Haman’ı da helâk ettik. Mûsa kendilerine belgelerle, mûcizelerle geldi, ama onlar o ülkede kibirlendiler, büyüklük tasladılar, fakat hükmümüzden kurtulamadılar. [28,76-81] {KM, Sayılar 16. bölüm} | Yaşar Nuri Öztürk | Karun'u, Firavun'u, Hâmân'ı da öyle yaptık. Yemin olsun, Mûsa onlara açık-seçik kanıtlarla geldiği halde, yeryüzünde büyüklük tasladılar. Ama öne geçemezlerdi. | Abdulbaki Gölpınarlı | Ve Karun'u ve Firavun'u ve Haman'ı da helak etmiştik ve andolsun ki Musa, onlara apaçık delillerle gelmişken tuttular da, yeryüzünde ululanmaya kalkıştılar ve azabı da savuşturamadılar. | Ali Bulaç | Karun'u, Firavun'u ve Haman'ı da (yıkıma uğrattık). Andolsun, Musa onlara apaçık delillerle gelmişti, ancak yeryüzünde büyüklendiler. Oysa onlar (azaptan kurtulup) geçecek değillerdi. | Süleyman Ateş | Kaarun'u, Fir'avn'ı, Haman'ı da (helak ettik). Andolsun, Musa onlara açık kanıtlar getirdi, fakat onlar o yerde büyüklük tasla(yıp ayetlerimizi kabule tenezzül etme)diler. Ama geçip gidecek, (elimizden kurtulacak) değillerdi. | Önceki [29:38]< >[29:40] Sonraki |
|