1. [26:181] | evfü-lkeyle velâ tekûnû mine-lmuḫsirîn. | أوفوا الكيل ولا تكونوا من المخسرين أَوْفُوا الْكَيْلَ وَلَا تَكُونُوا مِنَ الْمُخْسِرِينَ |
---|
Elmalılı | "Ölçeği tam ölçün de hak yiyenlerden olmayın." |
Y. Ali | "Give just measure, and cause no loss (to others by fraud).
|
Words | | أوفوا - Give full| الكيل - measure| ولا - and (do) not| تكونوا - be| من - of| المخسرين - those who cause loss.| |
Pickthal | Give full measure, and be not of those who give less (than the due). |
Arberry | Fill up the measure, and be not cheaters, |
Shakir | Give a full measure and be not of those who diminish; |
Free Minds | "Give full measure and do not be of those who cause losses." |
Qaribullah | Fill up the measure, do not be among the cheats, |
Asad | "[Always] give full measure, and be not among those who [unjustly] cause loss [to others]; |
Diyanet Vakfı | Ölçüyü tastamam yapın, (insanların hakkını) eksik verenlerden olmayın. |
Diyanet | Şuayb onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum, benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Ölçüyü tam yapın, eksiltenlerden olmayın. Doğru terazi ile tartın. İnsanların hakkını azaltmayın. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın. Sizi ve daha önceki nesilleri yaratandan korkun" dedi. |
Edip Yüksel | "Ölçüyü tam uygulayın. Kandıranlardan olmayın." |
Suat Yıldırım | Ölçeği, tam ölçün de eksik ölçüp hak yiyenlerden olmayın. |
Yaşar Nuri Öztürk | "Ölçüyü tam yapın; şunun-bunun hakkını çarpanlardan olmayın; |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ölçeği tam ölçün, eksik ölçenlerden olmayın. |
Ali Bulaç | "Ölçüyü tam tutun ve eksiltenlerden olmayın." |
Süleyman Ateş | Ölçüyü tam yapın, eksiltenlerden olmayın. |
Önceki [26:180]< >[26:182] Sonraki |