1. [22:45] | fekeeyyim min ḳaryetin ehleknâhâ vehiye żâlimetün fehiye ḫâviyetün `alâ `urûşihâ vebi'rim mü`aṭṭaletiv veḳaṣrim meşîd. | فكأين من قرية أهلكناها وهي ظالمة فهي خاوية على عروشها وبئر معطلة وقصر مشيد فَكَأَيِّن مِّن قَرْيَةٍ أَهْلَكْنَاهَا وَهِيَ ظَالِمَةٌ فَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلَى عُرُوشِهَا وَبِئْرٍ مُّعَطَّلَةٍ وَقَصْرٍ مَّشِيدٍ |
---|
Elmalılı | Nice memleketler vardı ki, zulüm yaparlarken biz onları yok ettik. Artık damları çökmüş, duvarları üzerine yıkılmıştır. (Geride) Nice terkedilmiş kuyularla bomboş kalmış yüksek saraylar (bırakılmıştır.) | Y. Ali | How many populations have We destroyed, which were given to wrong-doing? They tumbled down on their roofs. And how many wells are lying idle and neglected, and castles lofty and well-built?
| Words | | فكأين - And how many| من - of| قرية - a township| أهلكناها - We have destroyed it,| وهي - while it| ظالمة - was doing wrong,| فهي - so it| خاوية - fell| على - on| عروشها - its roofs,| وبئر - and well| معطلة - abandoned,| وقصر - and castle| مشيد - lofty.| | Pickthal | How many a township have We destroyed while it was sinful, so that it lieth (to this day) in ruins, and (how many) a deserted well and lofty tower! | Arberry | How many a city We have destroyed in its evildoing, and now it is fallen down upon its turrets! How many a ruined well, a tall palace! | Shakir | So how many a town did We destroy while it was unjust, so it was fallen down upon its roofs, and (how many a) deserted well and palace raised high. | Free Minds | So how many a town have We destroyed while it was doing wrong, so that it is lying in ruins with its wells abandoned, and empty palaces. | Qaribullah | How many a village We have destroyed in its harmdoing, so that it lies fallen upon its turrets, and how many an abandoned well, and empty palace! | Asad | And how many a township have We destroyed because it had been immersed in evildoing - and now they [all] lie deserted, with their roofs caved in! And how many a well lies abandoned, and how many a castle that [once] stood high! | Diyanet Vakfı | Nitekim, birçok memleket vardı ki, o memleket (halkı) zulmetmekte iken, biz onları helak ettik. Şimdi o ülkelerde duvarlar, (çökmüş) tavanların üzerine yıkılmıştır. Nice kullanılmaz hale gelmiş kuyular ve (ıssız kalmış) ulu saraylar vardır. | Diyanet | Nice kasabaların halkını haksızlık yaparken yok ettik. Artık çatıları çökmüş, kuyuları metruk, sarayları bomboş kalmıştır. | Edip Yüksel | Nice kentlerin halkını, işledikleri haksızlıklardan ötürü helak ettik. Onlardan arta kalanlar, çökmüş çatılar, terkedilmiş kuyular ve ıssız saraylardı... | Suat Yıldırım | Halkı zulümde artık onmaz derecede ileri gitmiş nice şehirleri yok ettik! Öyle ki şimdi hepsinin yerinde yeller esiyor: Üstü altına gelmiş binalar, körelmiş kuyular, kurumuş çeşmeler, yerle bir olmuş muhteşem saraylar... [11,102; 21,11] | Yaşar Nuri Öztürk | Zalim olduğu için helâk ettiğimiz nice kent/medeniyet var ki, duvarları, tavanları üzerine çökmüş halde. Nice kullanılmaz halde bırakılmış su kuyusu, nice görkemli/süslü/bakımlı köşk var. | Abdulbaki Gölpınarlı | Nice şehirler var ki halkı zalim olduğundan helak ettik onları ve o şehirlerin tavanları, duvarlarına çökmüş, yerle bir olmuş, ıpıssız kalmış ve nice kuyular kuruttuk, nice yüce köşkler yıktık. | Ali Bulaç | (Halkı) Zulmediyorken yıkıma uğrattığımız nice ülkeler vardır ki, şimdi onların altları üstlerine gelmiş ıpıssız durmakta, kullanılamaz durumdaki kuyuları (terk edilmiş bulunmakta), yüksek sarayları (çın çın ötmektedir). | Süleyman Ateş | (Halkı) zulmederken helak ettiğimiz nice kent vardırki duvarları (yıkılan) tavanlarının üstüne çökmüştür. Nice kullanılmaz olmuş kuyu ve nice (ıssız kalmış) sağlam köşk vardır! | Önceki [22:44]< >[22:46] Sonraki |
|