1. [21:88] | festecebnâ lehû venecceynâhü mine-lgamm. vekeẕâlike nünci-lmü'minîn. | فاستجبنا له ونجيناه من الغم وكذلك ننجي المؤمنين فَاسْتَجَبْنَا لَهُ وَنَجَّيْنَاهُ مِنَ الْغَمِّ وَكَذَلِكَ نُنجِي الْمُؤْمِنِينَ |
---|
Elmalılı | Biz de duasını kabul ile icabet ettik, kendisini üzüntüden kurtardık. İşte biz iman edenleri böyle kurtarırız. |
Y. Ali | So We listened to him: and delivered him from distress: and thus do We deliver those who have faith.
|
Words | | فاستجبنا - So We responded| له - to him,| ونجيناه - and We saved him| من - from| الغم - the distress.| وكذلك - And thus| ننجي - We save| المؤمنين - the believers.| |
Pickthal | Then we heard his prayer and saved him from the anguish. Thus we save believers. |
Arberry | So We answered him, and delivered him out of grief; even so do, We deliver the believers. |
Shakir | So We responded to him and delivered him from the grief and thus do We deliver the believers. |
Free Minds | So We responded to him and We saved him from distress. And it is such that We save the faithful. |
Qaribullah | We heard his prayer and saved him from grief. As such We shall save the believers. |
Asad | And so We responded unto him and delivered him from [his] distress: for thus do We deliver all who have faith. |
Diyanet Vakfı | Bunun üzerine onun duasını kabul ettik ve onu kederden kurtardık. İşte biz müminleri böyle kurtarırız. |
Diyanet | Biz de ona cevap verip, onu üzüntüden kurtarmıştık. inananları böyle kurtarırız. |
Edip Yüksel | Yalvarışına karşılık verdik ve onu üzüntüden kurtardık. İnananları işte böyle kurtarırız. |
Suat Yıldırım | Onun da duasını kabul buyurduk ve kendisini o sıkıntıdan kurtardık. İşte Biz müminleri böyle kurtarırız. |
Yaşar Nuri Öztürk | Hemen imdadına yetiştik. Gamdan kurtardık onu. İnananları işte böyle kurtarırız biz! |
Abdulbaki Gölpınarlı | Derken duasını kabul etmiştik onun ve gamdan kurtarmıştık onu ve böyle kurtarırız insanları. |
Ali Bulaç | Bunun üzerine duasına icabet ettik ve onu üzüntüden kurtardık. İşte Biz, iman edenleri böyle kurtarırız. |
Süleyman Ateş | Biz de onun du'asını kabul ettik ve onu tasadan kurtardık. İşte biz, inananları böyle kurtarırız. |
Önceki [21:87]< >[21:89] Sonraki |