Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  21 - EnbiyaGörüntülenen ayet : 40 | 112 - Sure No: 21
Önceki [21:39]< >[21:41] Sonraki
1.
[21:40]
bel te'tîhim bagteten fetebhetühüm felâ yesteṭî`ûne raddehâ velâ hüm yünżarûn.بل تأتيهم بغتة فتبهتهم فلا يستطيعون ردها ولا هم ينظرون
بَلْ تَأْتِيهِم بَغْتَةً فَتَبْهَتُهُمْ فَلَا يَسْتَطِيعُونَ رَدَّهَا وَلَا هُمْ يُنظَرُونَ
Elmalılı Doğrusu bu azap onlara ansızın gelecek de kendilerini şaşırtacaktır. Artık ne geri çevrilmesine güçleri yetecek, ne de kendilerine mühlet verilecektir.
Y. AliNay, it may come to them all of a sudden and confound them: no power will they have then to avert it, nor will they (then) get respite.
 Words| بل - Nay,| تأتيهم - it will come to them| بغتة - unexpectedly| فتبهتهم - and bewilder them,| فلا - then not| يستطيعون - they will be able| ردها - to repel it,| ولا - and not| هم - they| ينظرون - will be given respite.|
PickthalNay, but it will come upon them unawares so that it will stupefy them, and they will be unable to repel it, neither will they be reprieved.
Arberry Nay, but it shall come upon them suddenly, dumbfounding them, and they shall not be able to repel it, nor shall they be respited.
ShakirNay, it shall come on them all of a sudden and cause them to become confounded, so they shall not have the power to avert it, nor shall they be respited.
Free MindsNo, it will come to them suddenly. And they will not be able to turn it away, nor will they be delayed.
Qaribullah It will overtake them suddenly, dumbfounding them. They shall be unable to ward it off, and they shall not be respited.
AsadNay, but [the Last Hour] will come upon them of a sudden, and will stupefy them: and they will be unable to avert it, and neither wilt they be allowed any respite.
Diyanet VakfıBilakis kendilerine o (kıyamet) öyle ani gelir ki, onları şaşırtır. Artık, ne reddedebilirler onu, ne de kendilerine mühlet verilir.
DiyanetBelki aniden gelecek de onları şaşırtacaktır. Artık onu geri çeviremezler; kendileri de ertelenmez.
Edip YükselNitekim, onlara ansızın gelecek ve onları şaşkına çevirecektir. Ne onu geri çevirmeye güçleri yeter, ne de kendilerine süre verilir.
Suat YıldırımOnların beklentilerinin hilafına, o ateş öyle apansız gelecek ki, kendileri birden donakalacaklar. Artık ne onu geri çevirecek güçleri olacak, ne de kendilerine süre verilecek!
Yaşar Nuri ÖztürkDoğrusu şu ki, o onlara ansızın gelecek de onları şaşkınlıktan donduracak. Artık ne onu geri çevirmeye güçleri yetecek ne de yüzlerine bakılacak.
Abdulbaki GölpınarlıHatta o gün, onlara birdenbire geliverecek de şaşırtacak onları ve onu reddetmeye güçleri yetmeyeceği gibi mühlet de verilmeyecek onlara.
Ali BulaçHayır, onlara apansız gelecek de, böylece onları şaşkına çevirecek; artık ne onu geri çevirmeye güçleri yetecek ve ne onlara süre tanınacak.
Süleyman AteşDoğrusu o, onlara ansızın gelecek, onları şaşırtacak, ne onu reddedebilecekler, ne de kendilerine süre verilecek.
Önceki [21:39]< >[21:41] Sonraki
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17