1. [20:33] | key nüsebbiḥake keŝîrâ. | كي نسبحك كثيرا كَيْ نُسَبِّحَكَ كَثِيرًا |
---|
Elmalılı | Ki seni çok tesbih edelim. |
Y. Ali | "That we may celebrate Thy praise without stint,
|
Words | | كي - That| نسبحك - we may glorify You| كثيرا - much| |
Pickthal | That we may glorify Thee much |
Arberry | So shall we glorify Thee, |
Shakir | So that we should glorify Thee much, |
Free Minds | "So that we may glorify You plenty." |
Qaribullah | so that we exalt You |
Asad | so that [together] we might abundantly extol Thy limitless glory |
Diyanet Vakfı | Böylece seni bol bol tesbih edelim. |
Diyanet | Musa: "Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki sözümü iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz Sen bizi görmektesin" dedi. |
Edip Yüksel | "Ki seni çokça yüceltelim." |
Suat Yıldırım | Ta ki Seni daha çok tesbih ve tenzih edelim. |
Yaşar Nuri Öztürk | "Taki seni çokça tespih edelim!" |
Abdulbaki Gölpınarlı | Bunları yap da şanını çok tenzih edelim. |
Ali Bulaç | "Böylece Seni çok tesbih edelim." |
Süleyman Ateş | Ki seni çok tesbih edelim, |
Önceki [20:32]< >[20:34] Sonraki |