1. [2:84] | veiẕ eḫaẕnâ mîŝâḳaküm lâ tesfikûne dimâeküm velâ tuḫricûne enfüseküm min diyâriküm ŝümme aḳrartüm veentüm teşhedûn. | وإذ أخذنا ميثاقكم لا تسفكون دماءكم ولا تخرجون أنفسكم من دياركم ثم أقررتم وأنتم تشهدون وَإِذْ أَخَذْنَا مِيثَاقَكُمْ لاَ تَسْفِكُونَ دِمَاءَكُمْ وَلاَ تُخْرِجُونَ أَنْفُسَكُم مِّنْ دِيَارِكُمْ ثُمَّ أَقْرَرْتُمْ وَأَنتُمْ تَشْهَدُونَ |
---|
Elmalılı | Yine bir zamanlar mîsakınızı almıştık; birbirinizin kanlarını dökmeyeceksiniz, nüfusunuzu diyarınızdan çıkarmıyacaksınız. Sonra siz buna ikrar da verdiniz ve ikrarınıza şahit de oldunuz. |
Y. Ali | And remember We took your covenant (to this effect): Shed no blood amongst you, nor turn out your own people from your homes: and this ye solemnly ratified, and to this ye can bear witness.
|
Words | | وإذ - And when| أخذنا - We took| ميثاقكم - your covenant,| لا - "Not| تسفكون - will you shed| دماءكم - your blood| ولا - and not| تخرجون - (will) evict| أنفسكم - yourselves| من - from| دياركم - your homes,"| ثم - then| أقررتم - you ratified| وأنتم - while you| تشهدون - (were) witnessing.| |
Pickthal | And when We made with you a covenant (saying): Shed not the blood of your people nor turn (a party of) your people out of your dwellings. Then ye ratified (Our covenant) and ye were witnesses (thereto). |
Arberry | And when We took compact with you: 'You shall not shed your own blood, neither expel your own from your habitations'; then you confirmed it and yourselves bore witness. |
Shakir | And when We made a covenant with you: You shall not shed your blood and you shall not turn your people out of your cities; then you gave a promise while you witnessed. |
Free Minds | And We have taken a covenant with you: "You shall not spill each other's blood, nor drive each other out from your homes." And you agreed to this while bearing witness. |
Qaribullah | And when We made a covenant with you, that you shall not shed your blood or turn yourselves out of your dwellings, to this you consented and bore witness. |
Asad | And lo! We accepted your solemn pledge that you would not shed one another's blood, and would not drive one another from your homelands - whereupon you acknowledged it; and thereto you bear witness [even now]. |
Diyanet Vakfı | (Ey İsrailoğulları!) Birbirinizin kanını dökmeyeceğinize, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacağınıza dair sizden söz almıştık. Her şeyi görerek sonunda bunları kabul etmiştiniz. |
Diyanet | Kanınızı dökmeyin, birbirinizi yurdunuzdan sürmeyin diye sizden söz almıştık, sonra bunu böylece kabul etmiştiniz, buna siz şahidsiniz. |
Edip Yüksel | Birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz ve birbirinizi yurtlarından çıkarmıyacaksınız diye de sizden söz almıştık. Bunu kabul etmiş ve tanık olmuştunuz. |
Suat Yıldırım | Hani sizden, “Birbirinizin kanını dökmeyin, birbirinizi ülkenizden çıkarmayın!” diye söz almıştık, siz de bunu kabul etmiştiniz. Buna siz de şahitlik edersiniz. |
Yaşar Nuri Öztürk | Sizden şu sözü de almıştık: Birbirinizin kanlarını dökmeyeceksiniz. Birbirlerinizi yurtlarınızdan çıkarmayacaksınız. Bunu kabul etmiştiniz. Hâlâ da buna tanıklarsınız. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Bir zaman birbirinizin kanını dökmemek, yerinizden yurdunuzdan çıkmamak hususunda kesin söz almıştık sizden. Sonra siz de bunu ikrar etmiş, siz de buna tanık olmuştunuz. |
Ali Bulaç | Hani sizden "Birbirinizin kanını dökmeyin, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayın" diye misak almıştık. Sonra sizler bunu onaylamıştınız, hala (buna) şahitlik ediyorsunuz. |
Süleyman Ateş | Birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacaksınız? diye sizden kesin söz almıştık; göre göre bunu kabul etmiştiniz. |
Önceki [2:83]< >[2:85] Sonraki |