1. [2:50] | veiẕ feraḳnâ bikümü-lbaḥra feenceynâküm veagraḳnâ âle fir`avne veentüm tenżurûn. | وإذ فرقنا بكم البحر فأنجيناكم وأغرقنا آل فرعون وأنتم تنظرون وَإِذْ فَرَقْنَا بِكُمُ الْبَحْرَ فَأَنجَيْنَاكُمْ وَأَغْرَقْنَا آلَ فِرْعَوْنَ وَأَنتُمْ تَنظُرُونَ |
---|
Elmalılı | Hani bir zamanlar sizin için denizi yarıp, sizi kurtardık da Firavun'un adamlarını suda boğduk, siz de bakıp duruyordunuz. |
Y. Ali | And remember We divided the sea for you and saved you and drowned Pharaoh's people within your very sight.
|
Words | | وإذ - And when| فرقنا - We parted| بكم - for you| البحر - the sea,| فأنجيناكم - then We saved you,| وأغرقنا - and We drowned| آل - (the) people| فرعون - (of) Firaun| وأنتم - while you| تنظرون - (were) looking.| |
Pickthal | And when We brought you through the sea and rescued you, and drowned the folk of Pharaoh in your sight. |
Arberry | And when We divided for you the sea and delivered you, and drowned Pharaoh's folk while you were beholding. |
Shakir | And when We parted the sea for you, so We saved you and drowned the followers of Firon and you watched by. |
Free Minds | And We parted the sea for you, thus We saved you and drowned the people of Pharaoh while you were watching. |
Qaribullah | We parted the sea for you, and, taking you to safety, drowned the family of Pharaoh before your eyes. |
Asad | and when We cleft the sea before you, and thus saved you and caused Pharaoh's people to drown before your very eyes; |
Diyanet Vakfı | Bir zamanlar biz sizin için denizi yardık, sizi kurtardık, Firavun'un taraftarlarını da, siz bakıp dururken denizde boğduk. |
Diyanet | Denizi yarıp sizi kurtarmış ve gözlerinizin önünde Firavun ailesini batırmıştık. |
Edip Yüksel | Denizi yararak sizi kurtarmış, Firavun'un adamlarını da gözlerinizin önünde boğmuştuk. |
Suat Yıldırım | Yine hatırlayın ki, sizin geçmeniz için denizi yarmış, sizi kurtarıp, siz bakıp dururken gözlerinizin önünde Firavun hanedanını boğmuştuk. {KM, Çıkış 14,16; 21-30; Mezmurlar 78,13; 106,9-11} |
Yaşar Nuri Öztürk | Hani, önünüzde denizi yarmıştık da sizi kurtarmış, Firavun hanedanını boğmuştuk. Siz de bunu bakıp görüyordunuz. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Bir vakit sizin için denizi yardık da kurtardık sizi; Firavun'un soyunu sopunu sulara boğduk; siz de buna bakıp duruyordunuz. |
Ali Bulaç | Ve sizin için denizi ikiye yarıp sizi kurtardığımızı ve Firavun'un adamlarını -gözlerinizin önünde- boğduğumuzu hatırlayın. |
Süleyman Ateş | Sizin için denizi yarmıştık, sizi kurtarmış ve Fir'avn ailesini boğmuştuk; siz de bunu görüyordunuz. |
Önceki [2:49]< >[2:51] Sonraki |