Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  2 - BakaraGörüntülenen ayet : 260 | 286 - Sure No: 2
Önceki [2:259]< >[2:261] Sonraki
1.
[2:260]
veiẕ ḳâle ibrâhîmü rabbi erinî keyfe tuḥyi-lmevtâ. ḳâle evelem tü'min. ḳâle belâ velâkil liyaṭmeinne ḳalbî. ḳâle feḫuẕ erbe`atem mine-ṭṭayri feṣurhünne ileyke ŝümme-c`al `alâ külli cebelim minhünne cüz'en ŝümme-d`uhünne ye'tîneke sa`yâ. va`lem enne-llâhe `azîzün ḥakîm.وإذ قال إبراهيم رب أرني كيف تحيي الموتى قال أولم تؤمن قال بلى ولكن ليطمئن قلبي قال فخذ أربعة من الطير فصرهن إليك ثم اجعل على كل جبل منهن جزءا ثم ادعهن يأتينك سعيا واعلم أن الله عزيز حكيم
وَإِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ رَبِّ أَرِنِي كَيْفَ تُحْيِـي الْمَوْتَى قَالَ أَوَلَمْ تُؤْمِن قَالَ بَلَى وَلَـكِن لِّيَطْمَئِنَّ قَلْبِي قَالَ فَخُذْ أَرْبَعَةً مِّنَ الطَّيْرِ فَصُرْهُنَّ إِلَيْكَ ثُمَّ اجْعَلْ عَلَى كُلِّ جَبَلٍ مِّنْهُنَّ جُزْءًا ثُمَّ ادْعُهُنَّ يَأْتِينَكَ سَعْيًا وَاعْلَمْ أَنَّ اللّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ
Elmalılı Bir zamanlar İbrahim de: "Ey Rabbim! Ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster!" demişti. Allah: "İnanmadın mı ki?" buyurdu. İbrahim: "İnandım, fakat kalbim iyice yatışsın diye istiyorum." dedi. Allah buyurdu ki: "Öyle ise kuşlardan dördünü tut da onları kendine çevir, iyice tanıdıktan sonra (kesip) her dağın başına onlardan birer parça dağıt, sonra da onları çağır, koşa koşa sana gelecekler ve bil ki, Allah gerçekten çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir."
Y. AliWhen Abraham said: "Show me, Lord, how You will raise the dead, " He replied: "Have you no faith?" He said "Yes, but just to reassure my heart." Allah said, "Take four birds, draw them to you, and cut their bodies to pieces. Scatter them over the mountain-tops, then call them back. They will come swiftly to you. Know that Allah is Mighty, Wise."
 Words| وإذ - And when| قال - said| إبراهيم - Ibrahim,| رب - "My Lord| أرني - show me| كيف - how| تحيي - You give life| الموتى - (to) the dead."| قال - He said,| أولم - "Have not| تؤمن - you believed?"| قال - He said,| بلى - "Yes| ولكن - [and] but| ليطمئن - to satisfy| قلبي - my heart."| قال - He said| فخذ - "Then take| أربعة - four| من - of| الطير - the birds| فصرهن - and incline them| إليك - towards you,| ثم - then| اجعل - put| على - on| كل - each| جبل - hill| منهن - of them| جزءا - a portion;| ثم - then| ادعهن - call them,| يأتينك - they will come to you| سعيا - (in) haste.| واعلم - And know| أن - that| الله - Allah| عزيز - (is) All-Mighty,| حكيم - All-Wise.|
PickthalAnd when Abraham said (unto his Lord): My Lord! Show me how Thou givest life to the dead, He said: Dost thou not believe? Abraham said: Yea, but (I ask) in order that my heart may be at ease. (His Lord) said: Take four of the birds and cause them to incline unto thee, then place a part of them on each hill, then call them, they will come to thee in haste, and know that Allah is Mighty, Wise.
Arberry And when Abraham said, 'My Lord, show me how Thou wilt give life to the dead,' He said, 'Why, dost thou not believe?' 'Yes,' he said, 'but that my heart may be at rest.' Said He, 'Take four birds, and twist them to thee, then set a part of them on every hill, then summon them, and they will come to thee running. And do thou know that God is All-mighty, All-wise.'
ShakirAnd when Ibrahim said: My Lord! show me how Thou givest life to the dead, He said: What! and do you not believe? He said: Yes, but that my heart may be at ease. He said: Then take four of the birds, then train them to follow you, then place on every mountain a part of them, then call them, they will come to you flying; and know that Allah is Mighty, Wise.
Free MindsAnd Abraham said: "My Lord, show me how you resurrect the dead." He said: "Do you not already believe?" He said: "I do, but it is so my heart can be relieved." He said: "Choose four birds, then cut them, then place parts of the birds on each mountain, then call them to you; they will come racing towards you. And know that God is Noble, Wise".
Qaribullah And (remember) when Abraham said: 'Show me, Lord, how You raise the dead, ' He replied: 'Have you not believed? ' 'Rather, ' said Abraham, 'in order that my heart be satisfied. ' 'Take four birds, ' said He, 'draw them to you, then set a part of them on every hill, then call them, they will come swiftly to you. Know that Allah is Mighty and Wise. '
AsadAnd, lo, Abraham said: "O my Sustainer! Show me how Thou givest life unto the dead!" Said He: "Hast thou, then, no faith?" (Abraham) answered: "Yea, but [let me see it] so that my heart may be set fully at rest." Said He: "Take, then, four birds and teach them to obey thee; . then place them separately on every hill [around thee]; then summon them: they will come flying to thee. And know that God is almighty, wise."
Diyanet Vakfıİbrahim Rabbine: Ey Rabbim! Ölüyü nasıl dirilttiğini bana göster, demişti. Rabbi ona: Yoksa inanmadın mı? dedi. İbrahim: Hayır! İnandım, fakat kalbimin mutmain olması için (görmek istedim), dedi. Bunun üzerine Allah: Öyleyse dört tane kuş yakala, onları yanına al, sonra (kesip parçala), her dağın başına onlardan bir parça koy. Sonra da onları kendine çağır; koşarak sana gelirler. Bil ki Allah azizdir, hakimdir, buyurdu.
Diyanetİbrahim: "Rabbim! Ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster" dediğinde, "İnanmıyor musun?" deyince de, "Hayır öyle değil, fakat kalbim iyice kansın" demişti. "Öyleyse dört çeşit kuş al, onları kendine alıştır, sonra onları parçalayıp her dağın üzerine bir parça koy, sonra onları çağır; koşarak sana gelirler. O halde Allah'ın güçlü ve Hakim olduğunu bil" demişti.
Edip Yükselİbrahim, "Rabbim, ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster," demişti. "Yoksa inanmıyor musun," dedi. "Evet; ancak kalbimi güçlendirmesi için.," dedi. "Dört kuş al ve onları iyice incele (farklı özelliklerini tanı). Sonra her bir dağın üzerine onlardan bir parça yerleştir. Daha sonra onları çağır. Sana hemen gelecekler. Bilesin ki ALLAH Güçlüdür, Bilgedir," dedi.
Suat YıldırımBir vakit de İbrâhim: “Ya Rabbî, ölüleri nasıl dirilteceğini bana gösterir misin?” demişti. Allah: “Ne o, yoksa buna inanmadın mı?” dedi. İbrâhim şöyle cevap verdi: “Elbette inandım, lâkin sırf kalbim tatmin olsun diye bunu istedim.” Allah ona: “Dört kuş tut, onları kendine alıştır. Sonra kesip her dağın başına onlardan birer parça koy. Sonra da onları çağır! Koşa koşa sana geleceklerdir. İyi bil ki Allah azizdir, hakîmdir (üstün kudret, tam hüküm ve hikmet sahibidir). {KM, Tekvin 15,9-10.17}
Yaşar Nuri ÖztürkHani, İbrahim de şöyle yakarmıştı: "Rabbim, göster bana, nasıl diriltiyorsun ölüleri?" "İnanmadın mı?" diye sordu. "İnandım, dedi, ancak kalbimin tatmin olması için..." Allah dedi ki: "Kuşlardan dört tane al, onları kendine ısındırıp alıştır. Sonra her dağın üstüne onlardan bir parça koy. Sonra da onları çağır. Koşarak sana geleceklerdir. Bil ki Allah Azîz'dir, Hakîm'dir.
Abdulbaki GölpınarlıAn o zamanı da, hani İbrahim, Rabbim demişti, ölüyü nasıl diriltirsin? Allah, inanmıyor musun demişti de İbrahim, evet, inanıyorum ama kalbim tam yatışsın, iyice anlayayım demişti. Allah da demişti ki: Dört kuş al, onları kesip paramparça et, parçalarını birbirine kat, sonra o karışık parçalardan her birini bir dağın üstüne koy, sonra da onları çağır, koşarak sana gelecekler. Bil ki Allah, şüphe yok ki pek yücedir, hikmet sahibidir.
Ali BulaçHani İbrahim: "Rabbim, bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster" demişti. (Allah ona:) "İnanmıyor musun?" deyince, "Hayır (inandım), ancak kalbimin tatmin olması için" dedi. "Öyleyse, dört kuş tut. Onları kendine alıştır, sonra onları (parçalayıp) her bir parçasını bir dağın üzerine bırak, sonra da onları çağır. Sana koşarak gelirler. Bil ki, şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir."
Süleyman Ateşİbrahim de bir zaman: "Rabbim, ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster!" demişti. (Allah); "İnanmadın mı?" dedi, (İbrahim): "Hayır (inandım), fakat kalbim kuvvet bulsun diye (görmek istiyorum) dedi. "O halde kuşlardan dördünü tut, onları kendine çek (kendine alıştır), sonra her dağın başına onlardan bir parça koy. Sonra onları kendine çağır; koşarak sana gelecekler. Bil ki, Allah daima üstün, hüküm ve hikmet sahibidir" dedi.
Önceki [2:259]< >[2:261] Sonraki
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17