Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  2 - BakaraGörüntülenen ayet : 256 | 286 - Sure No: 2
Önceki [2:255]< >[2:257] Sonraki
1.
[2:256]
lâ ikrâhe fi-ddîni ḳat tebeyyene-rruşdü mine-lgayy. femey yekfür biṭṭâgûti veyü'mim billâhi feḳadi-stemseke bil`urveti-lvuŝḳâ. le-nfiṣâme lehâ. vellâhü semî`un `alîm.لا إكراه في الدين قد تبين الرشد من الغي فمن يكفر بالطاغوت ويؤمن بالله فقد استمسك بالعروة الوثقى لا انفصام لها والله سميع عليم
لاَ إِكْرَاهَ فِي الدِّينِ قَد تَّبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَيِّ فَمَنْ يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِن بِاللّهِ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقَىَ لاَ انفِصَامَ لَهَا وَاللّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
Elmalılı Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk, sapıklıktan ayırd edilmiştir. Artık her kim tâğutu inkar edip, Allah'a inanırsa, sağlam bir kulpa yapışmıştır ki, o hiçbir zaman kopmaz. Allah, her şeyi işitir ve bilir.
Y. AliLet there be no compulsion in religion: Truth stands out clear from Error: whoever rejects evil and believes in Allah hath grasped the most trustworthy hand-hold, that never breaks. And Allah heareth and knoweth all things.
 Words| لا - (There is) no| إكراه - compulsion| في - in| الدين - the religion.| قد - Surely| تبين - has become distinct| الرشد - the right (path)| من - from| الغي - the wrong.| فمن - Then whoever| يكفر - disbelieves| بالطاغوت - in false deities| ويؤمن - and believes| بالله - in Allah,| فقد - then surely| استمسك - he grasped| بالعروة - the handhold -| الوثقى - [the] firm,| لا - (which) not| انفصام - (will) break| لها - [for it].| والله - And Allah| سميع - (is) All-Hearing,| عليم - All-Knowing.|
PickthalThere is no compulsion in religion. The right direction is henceforth distinct from error. And he who rejecteth false deities and believeth in Allah hath grasped a firm handhold which will never break. Allah is Hearer, Knower.
Arberry No compulsion is there in religion. Rectitude has become clear from error. So whosoever disbelieves in idols and believes in God, has laid hold of the most firm handle, unbreaking; God is All-hearing, All-knowing.
ShakirThere is no compulsion in religion; truly the right way has become clearly distinct from error; therefore, whoever disbelieves in the Shaitan and believes in Allah he indeed has laid hold on the firmest handle, which shall not break off, and Allah is Hearing, Knowing.
Free MindsThere is no compulsion in the system; the proper way has been made clear from the wrong way. Whoever rejects evil, and believes in God, then he has grasped the most solid branch that will never break. God is Hearer, Knower.
Qaribullah There is no compulsion in religion. Righteousness is now distinct from error. He who disbelieves in the idol and believes in Allah has grasped the firmest tie that will never break. Allah is Hearing, Knowing.
AsadTHERE SHALL BE no coercion in matters of faith. Distinct has now become the right way from [the way of] error: hence, he who rejects the powers of evil and believes in God has indeed taken hold of a support most unfailing, which shall never give way: for God is all-hearing, all-knowing.
Diyanet VakfıDinde zorlama yoktur. Artık doğrulukla eğrilik birbirinden ayrılmıştır. O halde kim tağutu reddedip Allah'a inanırsa, kopmayan sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitir ve bilir.
DiyanetDinde zorlama yoktur; Artık hak ile batıl iyice ayrılmıştır. Tağutu (saptırıcıları) inkar edip Allah'a inanan kimse, kopmak bilmeyen sağlam bir kulpa sarılmıştır. Allah işitendir, bilendir.
Edip YükselDinde zorlama yoktur. Artık doğruluk, sapıklıktan ayrılmıştır. Kim ki tağutu (despotları ve şeytani doktrinleri) inkar edip ALLAH'a inanırsa, kopmaz ve sağlam bir bağa yapışmıştır. ALLAH İşitir, Bilir.
Suat YıldırımDinde zorlama yoktur. Doğru yol, sapıklıktan, hak batıldan ayrılıp belli olmuştur. Artık kim tağutu reddedip Allah'a iman ederse, işte o, kopması mümkün olmayan en sağlam tutamağa yapışmıştır. Allah her şeyi işitir, bilir.
Yaşar Nuri ÖztürkDinde baskı-zorlama-tiksindirme yoktur. Doğru bilgiye dayalı eriş, bozuk bilgiye dayalı sapıştan açık bir biçimde ayrılmıştır. Her kim tâğuta sırt dönüp Allah'a inanırsa hiç kuşkusuz sapasağlam bir kulpa yapışmış olur. Kopup parçalanması yoktur o kulpun. Allah, hakkıyla işiten, en iyi biçimde bilendir.
Abdulbaki GölpınarlıDinde zor yok. Gerçekten de doğru yolla azgınlık apaçık meydana çıkmıştır. Kim putları inkar edip Tanrı'ya inanırsa şüphe yok, öyle sağlam bir kulpa yapışmıştır ki hiç kopmaz o ve Allah her şeyi duyar, bilir.
Ali BulaçDinde zorlama (ve baskı) yoktur. Şüphesiz, doğruluk (rüşd) sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Artık kim tağutu tanımayıp Allah'a inanırsa, o, sapasağlam bir kulba yapışmıştır; bunun kopması yoktur. Allah, işitendir, bilendir.
Süleyman AteşDinde zorlama yoktur. Doğruluk, sapıklıktan seçilip belli olmuştur. Kim tağut (şeytan)ı inkar edip Allah'a inanırsa, muhakkak ki o, kopmayan, sağlam bir kulpa yapışmıştır. Allah işitendir, bilendir.
Önceki [2:255]< >[2:257] Sonraki
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17