1. [19:50] | vevehebnâ lehüm mir raḥmetinâ vece`alnâ lehüm lisâne ṣidḳin `aliyyâ. | ووهبنا لهم من رحمتنا وجعلنا لهم لسان صدق عليا وَوَهَبْنَا لَهُم مِّن رَّحْمَتِنَا وَجَعَلْنَا لَهُمْ لِسَانَ صِدْقٍ عَلِيًّا |
---|
Elmalılı | Biz onlara rahmetimizden lütuflarda bulunduk. Hepsine de dillerde güzel ve yüksek bir övgü verdik. |
Y. Ali | And We bestowed of Our Mercy on them, and We granted them lofty honour on the tongue of truth.
|
Words | | ووهبنا - And We bestowed| لهم - to them| من - of| رحمتنا - Our Mercy,| وجعلنا - and We made| لهم - for them| لسان - a truthful mention,| صدق - a truthful mention,| عليا - high.| |
Pickthal | And we gave them of Our mercy, and assigned to them a high and true renown. |
Arberry | and We gave them of Our mercy, and We appointed unto them a tongue of truthfulness, sublime. |
Shakir | And We granted to them of Our mercy, and We left (behind them) a truthful mention of eminence for them. |
Free Minds | And We granted them from Our mercy, and We made for them a tongue of truth to be heard. |
Qaribullah | and We gave them of Our Mercy and We appointed to them a truthful, highly sincere tongue, |
Asad | and We bestowed upon them [manifold] gifts out of Our grace, and granted them a lofty power to convey the truth [unto others]. |
Diyanet Vakfı | Onlara rahmetimizden bağışta bulunduk; kendilerine haklı ve yüksek bir şöhret nasip ettik. |
Diyanet | Onlara rahmetimizden bağışta bulunduk. Onların her dilde üstün şekilde anılmalarını sağladık. |
Edip Yüksel | Onlara rahmetimizden verdik. Onlara, doğru ve onurlu bir dil bağışladık. |
Suat Yıldırım | Onlara rahmetimizden ihsanlarda bulunduk. Onlara dillerde ve dinlerde yüksek ve güzel bir nam bıraktık. |
Yaşar Nuri Öztürk | Onlara, rahmetimizden nimetler bağışladık. Ve kendileri için yüksek bir doğruluk dili oluşturduk. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve onlara rahmetimizden ihsanlar ettik, gerçek şöhretlerini yaydık, adlarını yücelttik. |
Ali Bulaç | Onlara rahmetimizden armağan(lar) bağışladık ve onlar için yüce bir doğruluk dili verdik. |
Süleyman Ateş | Onlara rahmetimizden (mal ve çocuk) lutfettik ve onlar için yüce bir doğruluk dili verdik. |
Önceki [19:49]< >[19:51] Sonraki |