1. [17:98] | ẕâlike cezâühüm biennehüm keferû biâyâtinâ veḳâlû eiẕâ künnâ `iżâmev verufâten einnâ lemeb`ûŝûne ḫalḳan cedîdâ. | ذلك جزاؤهم بأنهم كفروا بآياتنا وقالوا أإذا كنا عظاما ورفاتا أإنا لمبعوثون خلقا جديدا ذَلِكَ جَزَآؤُهُم بِأَنَّهُمْ كَفَرُواْ بِآيَاتِنَا وَقَالُواْ أَئِذَا كُنَّا عِظَامًا وَرُفَاتًا أَإِنَّا لَمَبْعُوثُونَ خَلْقًا جَدِيدًا |
---|
Elmalılı | Bu onların cezasıdır! Çünkü onlar, âyetlerimizi inkâr etmişler ve: "Sahi bizler, bir yığın kemik ve ufalanmış toz olduğumuz zaman mı, yeni bir yaratılışla diriltilmiş olacağız?" demişlerdir. | Y. Ali | That is their recompense, because they rejected Our signs, and said, "When we are reduced to bones and broken dust, should we really be raised up (to be) a new Creation?"
| Words | | ذلك - That| جزاؤهم - (is) their recompense| بأنهم - because they| كفروا - disbelieved| بآياتنا - in Our Verses| وقالوا - and said,| أإذا - "When| كنا - we are| عظاما - bones| ورفاتا - and crumbled particles,| أإنا - will we| لمبعوثون - surely (be) resurrected| خلقا - (as) a creation| جديدا - new."| | Pickthal | That is their reward because they disbelieved Our revelations and said: When we are bones and fragments shall we, forsooth, be raised up as a new creation? | Arberry | That is their recompense because they disbelieved in Our signs and said, 'What, when we are bones and broken bits, shall we really be raised up again in a new creation?' | Shakir | This is their retribution because they disbelieved in Our communications and said What! when we shall have become bones and decayed particles, shall we then indeed be raised up into a new creation? | Free Minds | Such is their recompense that they rejected Our revelations, and they said: "If we are bones and fragments, will we be sent into a new creation?" | Qaribullah | That will be their recompense because they disbelieved Our verses and said: 'When we are turned to bones and broken bits, shall we really be raised up once more as a new creation? ' | Asad | Such will be their requital for having rejected Our messages and having said, "After we will have become bones and dust, shall we, forsooth, be raised from the dead in a new act of creation?" | Diyanet Vakfı | Cezaları işte budur! Çünkü onlar, ayetlerimizi inkar etmişler ve: "Sahi bizler, bir kemik yığını ve kokuşmuş toprak olduktan sonra yeni bir yaratılışla diriltilmiş mi olacağız?" demişlerdir. | Diyanet | Bu, ayetlerimizi inkar etmelerinin ve: "Kemik ve ufalanmış toprak olduğumuzda mı yeniden dirileceğiz?" demelerinin cezasıdır. | Edip Yüksel | Ayetlerimizi yalanladıkları, "Kemik ve ufalanmış toprak olduktan sonra biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz," dedikleri için cezaları budur | Suat Yıldırım | İşte onların cezaları budur! Çünkü onlar âyetlerimizi inkâr ediyorlar ve:“Bir kemik yığını ve ufalanan kırıntı haline geldikten sonra mı biz diriltilip yeniden yaratılacağız!” diye dinle alay ediyorlardı. | Yaşar Nuri Öztürk | Cezaları işte budur. Çünkü ayetlerimizi inkâr ettiler ve şöyle dediler: "Biz, bir kemik yığını olduktan, un-ufak hale geldikten sonra mı, sahi bundan sonra mı, yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?" | Abdulbaki Gölpınarlı | Bu da, delillerimizi inkar edip kemik haline geldikten, toz olup gittikten sonra mı yeniden yaratılacağız da dirileceğiz demelerinin karşılığı. | Ali Bulaç | Bu, şüphesiz, onların ayetlerimizi inkar etmelerine ve: "Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?" demelerine karşılık cezalarıdır. | Süleyman Ateş | İşte cezaları budur. Çünkü onlar, ayetlerimizi inkar ettiler ve: "Biz kemikler ve ufalanmış toprak haline geldikten sonra mı, biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?" dediler. | Önceki [17:97]< >[17:99] Sonraki |
|