1. [16:92] | velâ tekûnû kelletî neḳaḍat gazlehâ mim ba`di ḳuvvetin enkâŝâ. tetteḫiẕûne eymâneküm deḫalem beyneküm en tekûne ümmetün hiye erbâ min ümmeh. innemâ yeblûkümü-llâhü bih. veleyübeyyinenne leküm yevme-lḳiyâmeti mâ küntüm fîhi taḫtelifûn. | ولا تكونوا كالتي نقضت غزلها من بعد قوة أنكاثا تتخذون أيمانكم دخلا بينكم أن تكون أمة هي أربى من أمة إنما يبلوكم الله به وليبينن لكم يوم القيامة ما كنتم فيه تختلفون وَلاَ تَكُونُواْ كَالَّتِي نَقَضَتْ غَزْلَهَا مِن بَعْدِ قُوَّةٍ أَنكَاثًا تَتَّخِذُونَ أَيْمَانَكُمْ دَخَلاً بَيْنَكُمْ أَن تَكُونَ أُمَّةٌ هِيَ أَرْبَى مِنْ أُمَّةٍ إِنَّمَا يَبْلُوكُمُ اللّهُ بِهِ وَلَيُبَيِّنَنَّ لَكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مَا كُنتُمْ فِيهِ تَخْتَلِفُونَ |
---|
Elmalılı | Bir ümmet, diğer bir ümmetten (sayıca ve malca) daha çok olduğu için, yeminlerinizi aranızda aldatma vasıtası yaparak, ipliğini sağlamca eğirdikten sonra onu söküp bozmaya çalışan kadın gibi olmayın. Allah sizi bununla imtihan eder ve şüphesiz hakkında ihtilaf ettiğiniz şeyleri kıyamet günü size mutlaka açıklayacaktır. |
Y. Ali | And be not like a woman who breaks into untwisted strands the yarn which she has spun, after it has become strong. Nor take your oaths to practise deception between yourselves, lest one party should be more numerous than another: for Allah will test you by this; and on the Day of Judgment He will certainly make clear to you (the truth of) that wherein ye disagree.
|
Words | | ولا - And (do) not| تكونوا - be| كالتي - like her who| نقضت - untwists| غزلها - her spun yarn| من - after| بعد - after| قوة - strength| أنكاثا - (into) untwisted strands;| تتخذون - you take| أيمانكم - your oaths| دخلا - (as) a deception| بينكم - between you,| أن - because| تكون - is| أمة - a community| هي - [it]| أربى - more numerous| من - than| أمة - (another) community.| إنما - Only,| يبلوكم - Allah tests you| الله - Allah tests you| به - by it.| وليبينن - And He will make clear| لكم - to you| يوم - (on) the Day| القيامة - (of) the Resurrection,| ما - what| كنتم - you used (to)| فيه - in it| تختلفون - differ.| |
Pickthal | And be not like unto her who unravelleth the thread, after she hath made it strong, to thin filaments, making your oaths a deceit between you because of a nation being more numerous than (another) nation. Allah only trieth you thereby, and He verily will explain to you on the Day of Resurrection that wherein ye differed. |
Arberry | And be not as a woman who breaks her thread, after it is firmly spun, into fibres, by taking your oaths as mere mutual deceit, one nation being more numerous than another nation. God only tries you thereby; and certainly He will make clear to you upon the Day of Resurrection that whereon you were at variance. |
Shakir | And be not like her who unravels her yarn, disintegrating it into pieces after she has spun it strongly. You make your oaths to be means of deceit between you because (one) nation is more numerous than (another) nation. Allah only tries you by this; and He will most certainly make clear to you on the resurrection day that about which you differed. |
Free Minds | And do not be like she who unravelled her knitting after it had become strong, by breaking your oaths as a means of deception between you. That a nation shall be more numerous than another nation, for God puts you to the test by it. And He will show you on the Day of Resurrection that which you were disputing in. |
Qaribullah | Do not be like the woman who breaks her thread, after it is firmly spun into fibers, by taking your oaths as mere mutual deceit, one nation being more numerous than the other. Allah tries you with it. On the Day of Resurrection, He will clarify to you everything on which you were at variance. |
Asad | Hence, be not like her who breaks and completely untwists the yarn which she [herself] has spun and made strong-[be not like this by] using your oaths as a means of deceiving one another, simply because some of you may be more powerful than others. By all this, God but puts you to a test-and [He does it] so that on Resurrection Day He might make clear unto you all that on which you were wont to differ."s |
Diyanet Vakfı | Bir toplum diğer bir toplumdan (sayıca ve malca) daha çok olduğu için yeminlerinizi, aranızda bir fesat aracı edinerek ipliğini sağlamca büktükten sonra, çözüp bozan (kadın) gibi olmayın. Allah, bununla sizi imtihan etmektedir. Hakkında ihtilafa düşmekte olduğunuz şeyi kıyamet gününde mutlaka size açıklayacaktır. |
Diyanet | Bir ümmetin diğerinden daha çok olmasından ötürü, aranızdaki yeminleri bozarak, ipliğini iyice eğirip katladıktan sonra bozan kadın gibi olmayın. Allah onunla sizi dener. And olsun ki, ayrılığa düştüğünüz şeyleri size kıyamet günü açıklar. |
Edip Yüksel | İpliğini sağlamca eğirdikten sonra çözen kadın gibi olmayın. Bir topluluğun diğer bir topluluktan güçlü olmasından yararlanarak yeminlerinizi aranızda kötüye kullanmayın. ALLAH sizi böylece dener. Anlaşmazlığa düştüğünüz konuları diriliş günü size açıklayacak. |
Suat Yıldırım | Bir topluluk, diğer bir topluluktan sayıca, nüfuzca veya malca daha çok olduğu için, yeminlerinizi aranızda bir aldatma ve işi bozma sebebi kılıp da ipliğini sağlamca büküp eğirdikten sonra çözen, böylece bütün emeğini boşa çıkaran ahmak kadının durumuna düşmeyin.Gerçekten Allah sizi bununla (sözünüzü yerine getirmekle veya nüfuz ve servet çokluğu ile) imtihan eder.Kıyamet günü de hakkında ihtilafa düşmüş olduğunuz şeyleri size açıklayacaktır. |
Yaşar Nuri Öztürk | Yeminleri bozmada, ipliğini kuvvetle büktükten sonra bozup parçalayan karı gibi olmayın. Bir topluluk ötekinden daha zengin ve kalabalık çıktığı için yeminlerinizi aranızda bir hile aracı yapıyorsunuz. Allah sizi bununla imtihan ediyor; ihtilafa düştüğünüz şeyleri kıyamet günü size açık bir biçimde elbette gösterecektir. |
Abdulbaki Gölpınarlı | İpliğini iyice büktükten sonra onu söken kadına benzemeyin. Bir topluluk diğer bir topluluktan daha çok ve üstün diye yeminlerinizi bir düzen haline koymayın; Allah sizi bununla sınar ancak ve hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyi de kıyamet günü, size açıklar, bildirir. |
Ali Bulaç | Bir ümmet diğer bir ümmetten (sayıca ve malca) daha gelişkindir diye, yeminlerinizi kendi aranızda bir bozuculuk unsuru yaparak, ipini kuvvetle eğirdikten sonra bozup-çözen (kadın) gibi olmayın. Şüphesiz Allah, sizi bununla imtihan etmektedir. Kıyamet günü hakkında ihtilafa düştüğünüz şeyi size muhakkak açıklayacaktır. |
Süleyman Ateş | Bir topluluk, diğer bir topluluktan (sayıca ve malca) daha çok olduğu için, yeminlerinizi aranızda bozucu bir vasıta yaparak, ipliğini kuvvetli büktükten sonra çözen kadın gibi olmayın! Çünkü Allah, sizi bununla dener. Hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri kıyamet günü size açıklayacaktır. |
Önceki [16:91]< >[16:93] Sonraki |