1. [16:38] | veaḳsemû billâhi cehde eymânihim lâ yeb`aŝü-llâhü mey yemût. belâ va`den `aleyhi ḥaḳḳav velâkinne ekŝera-nnâsi lâ ya`lemûn. | وأقسموا بالله جهد أيمانهم لا يبعث الله من يموت بلى وعدا عليه حقا ولكن أكثر الناس لا يعلمون وَأَقْسَمُواْ بِاللّهِ جَهْدَ أَيْمَانِهِمْ لاَ يَبْعَثُ اللّهُ مَن يَمُوتُ بَلَى وَعْدًا عَلَيْهِ حَقًّا وَلَـكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لاَ يَعْلَمُونَ |
---|
Elmalılı | Kâfirler, "Allah ölen kimseyi diriltmez." diye en kuvvetli yeminleriyle Allah'a yemin ettiler. Hayır, bu ölüleri diriltmek, Allah'ın kendisine karşı bir vaadidir. Ancak insanların çoğu bunu bilmezler. | Y. Ali | They swear their strongest oaths by Allah, that Allah will not raise up those who die: Nay, but it is a promise (binding) on Him in truth: but most among mankind realise it not.
| Words | | وأقسموا - And they swear| بالله - by Allah| جهد - strongest| أيمانهم - (of) their oaths,| لا - Allah will not resurrect| يبعث - Allah will not resurrect| الله - Allah will not resurrect| من - (one) who| يموت - dies.| بلى - Nay,| وعدا - (it is) a promise| عليه - upon Him| حقا - (in) truth,| ولكن - but| أكثر - most| الناس - (of) the mankind| لا - (do) not| يعلمون - know.| | Pickthal | And they swear by Allah their most binding oaths (that) Allah will not raise up him who dieth. Nay, but it is a promise (binding) upon Him in truth, but most of mankind know not, | Arberry | have sworn by God the most earnest oaths God will never raise up him who dies; nay, it is a promise binding upon Him, but most men know not, | Shakir | And they swear by Allah with the most energetic of their oaths: Allah will not raise up him who dies. Yea! it is a promise binding on Him, quite true, but most people do not know; | Free Minds | And they swore by God, in their strongest oaths, that God will not resurrect whoever dies. No, it is a promise of truth upon Him, but most people do not know. | Qaribullah | They solemnly swear by Allah that Allah will never raise the dead to life. No, surely the promise of Allah is binding upon Him, though most people do not know. | Asad | As it is,'s they swear by God with their most solemn oaths, "Never will God raise from the dead anyone who has died!" Yea indeed! [This very thing has God promised] by a promise which He has willed upon Himself; but most people know it not. | Diyanet Vakfı | Onlar: "Allah ölen bir kimseyi diriltmez" diye olanca güçleriyle Allah'a and içtiler. Aksine, bu O'nun bizzat kendisine karşı gerçek bir vadidir. Fakat insanların çoğu bilmez. | Diyanet | Ölen kimseyi Allah'ın diriltmeyeceği üzerine bütün güçleriyle Allah'a yemin ederler. Hayır; öyle değil, ayrılığa düştükleri şeyi onlara açıklamayı, inkar edenlerin kendilerinin yalancı olduklarını bileceklerini, Allah gerçekten vadetmiştir, fakat insanların çoğu bilmezler. | Edip Yüksel | "ALLAH ölmüş olanı diriltmez diye tüm güçleriyle ALLAH'a yemin ederler. Hayır, O'nun verdiği gerçek bir sözdür o. Ancak insanların çoğu bunu bilmiyor. | Suat Yıldırım | Onlar var güçleriyle yemin ederek: “Allah, ölen kimseyi diriltmez!” dediler. Hayır, diriltecek! Bu O'nun verdiği kesin bir sözdür, fakat insanların ekserisi bunu bilmezler. | Yaşar Nuri Öztürk | Yeminlerinin tüm gücüyle, "Allah ölen kimseyi diriltmez!" diye Allah'a yemin ettiler. Hayır, öyle değil! Öleni diriltmek O'nun üzerinde hak bir vaattır, fakat insanların çokları bilmezler. | Abdulbaki Gölpınarlı | Onlar, Allah'a kesin olarak ant içtiler de Allah dediler, ölen kişiyi tekrar diriltmez. Evet, diriltecek, bir vaittir bu ki gerçektir ve yerine getirecektir onu, fakat insanların çoğu bilmez. | Ali Bulaç | Olanca yeminleriyle: "Öleni Allah diriltmez" diye yemin ettiler. Hayır; bu, O'nun üzerinde hak olan bir vaidtir, ancak insanların çoğu bilmezler. | Süleyman Ateş | (Onlar), yeminlerinin bütün şiddetiyle: "Allah ölen kimseyi diriltmez!" diye Allah'a yemin ettiler. Hayır diriltecektir, bu, O'nun gerçek olarak verdiği sözdür. Ama insanların çoğu bilmezler. | Önceki [16:37]< >[16:39] Sonraki |
|