1. [15:66] | veḳaḍaynâ ileyhi ẕâlike-l'emra enne dâbira hâülâi maḳṭû`um muṣbiḥîn. | وقضينا إليه ذلك الأمر أن دابر هؤلاء مقطوع مصبحين وَقَضَيْنَا إِلَيْهِ ذَلِكَ الْأَمْرَ أَنَّ دَابِرَ هَؤُلاَءِ مَقْطُوعٌ مُّصْبِحِينَ |
---|
Elmalılı | Biz, Lût'a şu kesin emri vahyettik: "Bu kâfirler sabaha çıkarken muhakkak kökleri kesilmiş olacaktır." |
Y. Ali | And We made known this decree to him, that the last remnants of those (sinners) should be cut off by the morning.
|
Words | | وقضينا - And We conveyed| إليه - to him| ذلك - [that]| الأمر - the matter| أن - that| دابر - (the) root| هؤلاء - (of) these| مقطوع - would be cut off| مصبحين - (by) early morning.| |
Pickthal | And We made plain the case to him, that the root of them (who did wrong) was to be cut at early morn. |
Arberry | And We decreed for him that commandment, that the last remnant of those should be cut off in the morning. |
Shakir | And We revealed to him this decree, that the roots of these shall be cut off in the morning. |
Free Minds | And We made it known to him, that the seed of these people will be cut off in the morning. |
Qaribullah | And We made known to him this decree that the wrongdoers were to be utterly cut off in the morning. |
Asad | And [through Our messengers] We revealed unto him this decree: "The last remnant of those [sinners] shall be wiped out in the morn." |
Diyanet Vakfı | Ona (Lut'a) şu hükmümüzü vahyettik: "Sabaha çıkarlarken mutlaka onların ardı kesilmiş olacaktır." |
Diyanet | Böylece Lut'a bunların sonlarının kesilmiş olarak sabahlıyacaklarını bildirdik. |
Edip Yüksel | 'Şu halk, sabahleyin yok edilecektir' şeklindeki emri kendisine bildirdik. |
Suat Yıldırım | Ona şu kesin emri vahyettik: “Sabaha çıkarlarken onların kökü kesilmiş olacaktır!” [11,81] |
Yaşar Nuri Öztürk | Ona şu emri bir hüküm olarak ilettik: Şunlar, kökleri kesilmiş olarak sabahlayacaklardır. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve bu işi ona vahyettik de hiç şüphe yok ki dedik, sabah çağı bunların kökleri kesilir. |
Ali Bulaç | Ve onlara şu emri verdik: "Sabaha çıkarlarken onların arkası mutlaka kesilecektir." |
Süleyman Ateş | Ona: "Şunlar sabaha girerlerken arkaları kesilecektir!" buyruğunu bildirdik. |
Önceki [15:65]< >[15:67] Sonraki |