1. [52:48] | vaṣbir liḥukmi rabbike feinneke bia`yüninâ vesebbiḥ biḥamdi rabbike ḥîne teḳûm. | واصبر لحكم ربك فإنك بأعيننا وسبح بحمد ربك حين تقوم وَاصْبِرْ لِحُكْمِ رَبِّكَ فَإِنَّكَ بِأَعْيُنِنَا وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ حِينَ تَقُومُ |
---|
Elmalılı | Rabbinin hükmüne sabret. Çünkü sen gözlerimizin önündesin. Kalktığın zaman Rabbini hamd ile tesbih et. |
Y. Ali | Now await in patience the command of thy Lord: for verily thou art in Our eyes: and celebrate the praises of thy Lord the while thou standest forth,
|
Words | | |
2. [56:84] | veentüm ḥîneiẕin tenżurûn. | وأنتم حينئذ تنظرون وَأَنتُمْ حِينَئِذٍ تَنظُرُونَ |
---|
Elmalılı | Ki o zaman siz (ölmek üzere olana) bakar durursunuz. |
Y. Ali | And ye the while (sit) looking on,-
|
Words | | |
3. [76:1] | hel etâ `ale-l'insâni ḥînüm mine-ddehri lem yekün şey'em meẕkûrâ. | هل أتى على الإنسان حين من الدهر لم يكن شيئا مذكورا هَلْ أَتَى عَلَى الْإِنسَانِ حِينٌ مِّنَ الدَّهْرِ لَمْ يَكُن شَيْئًا مَّذْكُورًا |
---|
Elmalılı | Gerçekten insan üzerine dehirden (zamandan) öyle bir müddet geldi ki o zaman o, anılmaya değer bir şey değildi. |
Y. Ali | Has there not been over Man a long period of Time, when he was nothing - (not even) mentioned?
|
Words | | |