1. [6:123] | vekeẕâlike ce`alnâ fî külli ḳaryetin ekâbira mücrimîhâ liyemkürû fîhâ. vemâ yemkürûne illâ bienfüsihim vemâ yeş`urûn. | وكذلك جعلنا في كل قرية أكابر مجرميها ليمكروا فيها وما يمكرون إلا بأنفسهم وما يشعرون وَكَذَلِكَ جَعَلْنَا فِي كُلِّ قَرْيَةٍ أَكَابِرَ مُجْرِمِيهَا لِيَمْكُرُواْ فِيهَا وَمَا يَمْكُرُونَ إِلاَّ بِأَنفُسِهِمْ وَمَا يَشْعُرُونَ |
---|
Elmalılı | Böylece, her kentte ileri gelenleri, oranın suçluları yaptık ki, orada hileler çevirsinler. Halbuki bunlar, kötülüğü başkasına değil kendilerine yapıyorlar da farkına varmıyorlar. | Y. Ali | Thus have We placed leaders in every town, its wicked men, to plot (and burrow) therein: but they only plot against their own souls, and they perceive it not.
| Words | | وكذلك - And thus| جعلنا - We placed| في - in| كل - every| قرية - city| أكابر - greatest| مجرميها - (of) its criminals,| ليمكروا - so that they plot| فيها - therein.| وما - And not| يمكرون - they plot| إلا - except| بأنفسهم - against themselves| وما - and not| يشعرون - they perceive.| | Pickthal | And thus have We made in every city great ones of its wicked ones, that they should plot therein. They do but plot against themselves, though they perceive not. | Arberry | And even so We appointed in every city great ones among its sinners, to devise there; but they devised only against themselves, and they were not aware. | Shakir | And thus have We made in every town the great ones to be its guilty ones, that they may plan therein; and they do not plan but against their own souls, and they do not perceive. | Free Minds | And as such, We have permitted in every town the influential from its criminals, to scheme in it. They only scheme their own souls without perceiving. | Qaribullah | And as such we have placed in every village its archtransgressors to scheme there. But they scheme only against themselves, though they do not sense it. | Asad | And it is in this way that We cause the great ones in every land to become its [greatest] evildoers,' | Diyanet Vakfı | Böylece biz, her kasabada, oralarda bozgunculuk yapmaları için, günahkarlarını liderler yaptık. Onlar yalnız kendilerini aldatırlar, ama farkında olmazlar. | Diyanet | Bunun gibi, her kasabanın bir takım ileri gelenlerini orada hile yapan suçlular kıldık. Oysa yalnız kendilerine hile yaparlar da farkına varmazlar. | Edip Yüksel | Her ülkenin önde gelen suçlularına, orada hile ve entrika yapmaları için izin verdik. Aslında kendilerinden başkasını kandırmıyorlar. Ama farkında değiller. | Suat Yıldırım | Mekke'de olduğu gibi her şehirde de ileri gelen mücrimleri, yüksek mevkilerde bulundururuz ki oralarda hîleler çevirsinler. Onlar böyle yapmakla kendilerini aldatırlar da farkında olmazlar. [17,16; 34,34-35; 43,23; 71,22; 34,31-33; 29,13; 16,25] | Yaşar Nuri Öztürk | Biz bu şekide her kentte/her medeniyette kodamanları, o kent ve medeniyetin suçluları yaptık ki, orada oyunlar tezgâhlayıp tuzaklar kursunlar. Aslında onlar öz benliklerinden başkasına oyun oynamıyorlar ama farkında değillir. | Abdulbaki Gölpınarlı | Ve böylece her şehirde, hileler, düzenler kursunlar diye o şehrin günahkarlarını büyülttük, yücelttik, onlar ancak kendilerine karşı hilekarlıkta bulunurlar ama bilmezler. | Ali Bulaç | Böylece Biz, her ülkenin önde gelenlerini -orada hileli- düzenler kursunlar diye- oranın suçlu-günahkarları kıldık. Oysa onlar, hileli-düzeni ancak kendilerine kurarlar da bunun şuuruna varmazlar. | Süleyman Ateş | Böylece her kentin büyüklerini, oranın suçluları yaptık ki, orada tuzak kursunlar (her kentin ileri gelenlerine, tuzak kurmaları için fırsat verdik). Onlar kendilerinden başkasına tuzak kurmuyorlar, ama farkında değiller. | Önceki [6:122]< >[6:124] Sonraki |
|