1. [6:110] | venüḳallibü ef'idetehüm veebṣârahüm kemâ lem yü'minû bihî evvele merrativ veneẕeruhüm fî ṭugyânihim ya`mehûn. | ونقلب أفئدتهم وأبصارهم كما لم يؤمنوا به أول مرة ونذرهم في طغيانهم يعمهون وَنُقَلِّبُ أَفْئِدَتَهُمْ وَأَبْصَارَهُمْ كَمَا لَمْ يُؤْمِنُواْ بِهِ أَوَّلَ مَرَّةٍ وَنَذَرُهُمْ فِي طُغْيَانِهِمْ يَعْمَهُونَ |
---|
Elmalılı | Biz onların kalblerini ve gözlerini çeviririz de, onlar, ilkin iman etmedikleri gibi, gene de iman etmezler. Biz de onları taşkınlıkları içerisinde kör ve şaşkın bırakırız. |
Y. Ali | We (too) shall turn to (confusion) their hearts and their eyes, even as they refused to believe in this in the first instance: We shall leave them in their trespasses, to wander in distraction.
|
Words | | ونقلب - And We will turn| أفئدتهم - their hearts| وأبصارهم - and their sights| كما - (just) as| لم - not| يؤمنوا - they believe| به - in it| أول - (the) first| مرة - time.| ونذرهم - And We will leave them| في - in| طغيانهم - their transgression| يعمهون - wandering blindly.| |
Pickthal | We confound their hearts and their eyes. As they believed not therein at the first, We let them wander blindly on in their contumacy. |
Arberry | We shall turn about their hearts and their eyes, even as they believed not in it the first time; and We shall leave them in their insolence wandering blindly. |
Shakir | And We will turn their hearts and their sights, even as they did not believe in it the first time, and We will leave them in their inordinacy, blindly wandering on. |
Free Minds | And We divert their hearts and eyesight, as they did not believe in it the first time; and We leave them wandering in their transgression. |
Qaribullah | We will turn away their hearts and eyes since they refused to believe in it at first. We will leave them in their insolence wandering blindly. |
Asad | so long as We keep their hearts and their eyes turned [away from the truth],95 even as they did not believe in it in the first instance: and [so] We shall leave them in their overweening arrogance, blindly stumbling to and fro. |
Diyanet Vakfı | Yine O'na iman etmedikleri ilk durumdaki gibi onların gönüllerini ve gözlerini ters çeviririz. Ve onları şaşkın olarak azgınlıkları içerisinde bırakırız. |
Diyanet | Onların kalblerini, gözlerini, ona ilk defa inanmadıkları gibi çeviririz; onları taşkınlıkları içinde şaşkın şaşkın bırakırız. |
Edip Yüksel | İlk başta inanmamaya karar verdikleri için anlaklarını ve gözlerini çevirip azgınlıkları içinde bocalar durumda bırakırız |
Suat Yıldırım | Onların kalplerini ve gözlerini ters çeviririz. İlkin ona inanmadıkları gibi o mûcizeyi gördükten sonra da inanmazlar ve onları taşkınlıkları içinde şaşkın şaşkın bırakırız. |
Yaşar Nuri Öztürk | Biz onların gönüllerini ve gözlerini ters çeviririz, ilk seferinde buna iman etmedikleri gibi bırakırız kendilerini de azgınlıkları içinde körü körüne bocalar dururlar. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Biz, onların gönüllerini, gözlerini tersine çevirmişiz, evvelce inanmadıkları gibi gene inanmazlar ve biz, onları taşkınlıklarında şaşkın bir halde terketmişiz. |
Ali Bulaç | Biz onların kalplerini ve gözlerini, ilkin inanmadıkları gibi tersine çeviririz ve onları tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda terk ederiz. |
Süleyman Ateş | Gönüllerini ve gözlerini ters çeviririz, ilkin ona inanmadıkları gibi (mu'cizeyi gördükten sonra da inanmazlar) ve bırakırız onları, azgınlıkları içinde bocalayıp dururlar. |
Önceki [6:109]< >[6:111] Sonraki |