Hz. Talha (r.a.)

İslam ile ilk şereflenenlerden olan Hz. Talha b. Ubeydullah, aynı zamanda dünyadayken cennetle müjdelenen on büyük sahabiden birisidir.

Uhud Savaşı'nda zorlu anlar gelip çatmıştı. Müşrikler peygamber efendimize (s.a.v.) doğru kalabalık gruplar halinde saldırıya geçtiler. Bağıra çağıra sırtlanlar gibi geliyorlardı. Peygamberimiz:
"Bunları kim karşılar?" diye sordular. Hz. Talha karşılık verdi:
"Ben karşılarım, ey Allah'ın Resulü"
"Başka kimler var?"
Ensar'dan bir zat ileri atıldı:"Ben varım"
Resulullah: "Haydi, sen karşıla" buyurdular ona.
O sahabi yayında gerilmiş ok gibi ileri fırladı, çarpışarak şehit oldu.

Müşrikler olanca güçleriyle peygamberimizin bulunduğu yere saldırmaya çalışıyorlardı. Bir sefih grup daha yaklaşınca peygamberimiz tekrar sordular:
"Bunları kim karşılar?" Hz. Talha yine karşılık verdi:
"Ben karşılarım, ey Allah'ın Resulü"
"Başka kimler var?"
Ensar'dan başka bir zat ileri atıldı:"Ben varım"
Resulullah: "Haydi, sen karşıla" buyurdular ona.
O sahabi de ok gibi ileri fırladı, çarpışa çarpışa şehit oldu.

Bu durum tekrar tekrar devam etti. Nihayet Resulullah'ın yanında Hz. Talha'dan başkası kalmadı. Artık sıra ona gelmişti. Resulullah, Hz. Talha'ya: "Bana kendini feda eder misin?" buyurdular. Hz. Talha: "Anam, babam sana feda olsun, ey Allah'ın Resulü" diyerek cevap verdi. Hz. Talha, aslanlar gibi vuruşmaya, kafirleri birer birer biçmeye başladı. Ortalık toz duman olmuştu, Hz. Talha'nın karşısında müşrikler kaçacak delik arıyorlardı adeta. Ancak kafirlerin okçularından keskin nişancı olan biri Resulullah'ı hedef seçerek okunu fırlatmıştı. Hz. Talha okun geldiğini gördü ve elini Fahr-i Kainat'a doğru gelen oka siper yaptı. Ok, Hz. Talha'nın elini parçalamıştı. Hz. Talha acıdan kıvranmaya başlamıştı. Resulullah ona bakarak:
"Bismillah demiş olsaydın, halk sana bakışırken melekler seni göğe yükseltirlerdi" buyurdu.

Hz. Talha, Uhud günü birçok yerinden yaralanmıştı. Bir ara kan kaybından olduğu yerde yığılıp kaldı. Peygamberimiz, Hz. Ebu Bekir'e (r.a.) amcasının oğlu olan Talha b. Ubeydullah'a bakmasını tavsiye etti. Hz.Ebu Bekir hemen onun başına koştu. Hz. Talha gözlerini açar açmaz Resulullah'ı sordu. Hz. Ebu Bekir iyi olduğunu söyleyince Hz. Talha: "O iyi ise diğer musibetler hiçtir" diyerek sevincini belli etti. Resulullah, Hz. Talha için "Allah'ım! Ona şifa ve kuvvet ver" diyerek dua etti. Hz. Talha halsiz düşmüşken Resulullah'ın bu duasından sonra birden doğruluverdi ve sanki hiç yara almamış gibi düşmana karşı taarruza geçti.

Peygamberimiz onun hakkında şöyle buyurmuşlardır:
"Uhud günü yeryüzünde sağımda Cebrail a.s., solumda Talha b. Ubeydullah'tan başka yakın bir kimse bulunmadığını gördüm"
"Yeryüzünde gezen cennetlik bir kimseye bakmak isteyen Talha b. Ubeydullah'a baksın."


"Müminlerden öyle yiğitler vardır ki, Allah ile olan ahitlerinde sadakat göstermişlerdir. Onların bir kısmı ahdini yerine getirdi (şehit oldu). Bir kısmı ise şehit olmayı bekliyor" mealindeki ayetlerde şehit olmayı bekleyenlerin kimler olduğunu merak eden sahabiler, sayglarından ötürü bunu Resulullah'a soramıyorlardı. Bedevi cahil bir Arap'a bunu Resulullah'a sormasını tembihlediler. Bedevi huzura çıkıp bunu sordu. Allah Resulü cevap vermediler. Sonra tekrar sordu, yine yanıt alamadı. Resulullah Hz. Talha'yı görünce:
"Bir kısmı ise şehit olmayı bekliyor" buyurdular.
"Onların kimler olduğunu soran kişi nerede?" diye sordular. Bedevi: "Buradayım" diye atıldı. Resulullah, Hz. Talha'yı işaret ederek:
"İşte o, şehit olmayı bekleyen kişilerdendir" buyurdular.


Yine bir gün Hz. Talha, Resulullah'ın huzuruna girdiğinde, Resulullah:
"Ey Talha! Sen şehit olmayı bekleyenlerdensin" buyurdular.


Zübeyr (r.a.)’den rivâyet edilmiştir, dedi ki: Uhud savaşında Rasûlullah (s.a.v.)’in sırtında iki zırh vardı bir kayanın üzerine çıkmaya çalıştı fakat zırhların ağırlığından buna gücü yetmedi. Bunun üzerine Talha’yı basamak yaptı ve kayanın üzerine çıkabildi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “Talha, Cenneti hak etti” buyurdu. (Müsned: 1343)


Altmış yaşında iken Cemel vakasında Hz. Aişe annemizin (r.a.) devesini çekerken bir mızrak darbesi yedi ve orada şehit oldu. Hz. Ali (r.a.) Hz. Talha'nın kanlı naaşını görünce gözyaşlarına hakim olamadı:
"Ey Talha! Yıldız dolu bu semanın altında seni toprağa serili görmek bana çok acı geldi. Keşke ben yirmi yıl evvel ölseydim de bugünü görmeseydim!"


Abdurrahman b. Avf (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Ebû Bekir Cennet’tedir, Ömer Cennettedir, Osman Cennettedir, Ali Cennettedir, Talha Cennettedir, Zübeyr Cennet’tedir, Abdurrahman b. Avf Cennet’tedir, Sa’d Cennet’tedir, Saîd Cennet’tedir, Ebû Ubeyde b. Cerrâh Cennet’tedir.” (Müsned: 1585)




Paylaşın:


Paylaşım tarihi:





ANA SAYFA İSLAM Sahabiler