Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Sabrın değer ve
kıymeti ilk anda yapılandır.” (Buhârî, Cenaiz: 32; Müslim, Cenaiz: 8)
Muâz b. Cebel (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v), bir adamın şöyle
duâ ettiğini işitti: “Allah’ım Sen'den nimetin tamamını isterim.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.),
“Nimetin tamamı hangi şeydir” diye sordu. Ben: “Bir duâ ettim ve bu duâ sebebiyle hayır ümid
etmekteyim” dedi. Rasûlullah (s.a.v.), ise: “Cennete giriş ve Cehennem’den kurtuluş nimetin
tamamı sayılır” buyurdu.
Yine Rasûlullah (s.a.v.) bir adamın: “Ya zelcelali velikram” dediğini işitti ve bunun üzerine
şöyle buyurdu: “Duâ kapısı sana açıldı dilekte bulun!” Yine Peygamber (s.a.v) bir adamın: “Allah’ım
Sen'den sabır isterim” dediğini duydu ve: “Sen Allah’tan bela ve imtihan istemiş oldun ondan afiyet
dile” buyurdu. (Müsned: 21009)
Ahmed b. Meni’, İsmail b. İbrahim’den, Cüreyrî’den bu senedle bu hadisin bir benzerini rivâyet
etmişlerdir.
Tirmizî: Bu hadis hasendir.
Ali (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir: Rahatsızlandım ve şöyle duâ etmekte
iken Rasûlullah (s.a.v.) bana uğramıştı: “Allah’ım ecelim geldi ise canımı alarak bana rahatlık ver.
Eğer ecelim daha uzak ise beni bu hastalıktan kurtar. Eğer bu benim bir imtihanım ise bana sabır
ver. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) nasıl dedin? Dedi: Ali söylediklerini tekrarladı. Bunun üzerine
Rasûlullah (s.a.v.) ayağı ile beni dürttü ve Allah’ım buna afiyet ver, (veya şüphe eden Şu’be’dir.) şifa
ver. Ali dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.)’in bu duâsından sonra bir daha rahatsız olmadım.” (Müsned: 1005)