Rüya

Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kıyamet zamanı yaklaşınca müminlerin rüyası hiç yalan çıkmayacaktır. Rüyası en doğru olanlar sözü en doğru olanlardır. Müslümanın rüyası peygamberliğin kırk altıda biridir. Rüya üç çeşittir; Salih rüya ki: Allah’tan kuluna bir müjdedir. Şeytanın üzüntü vermesi şeklindeki kâbuslu rüya ve insanın günlük yaşantısına zihnini meşgul eden şeylerden kaynaklanan rüya, sizden biriniz hoşlanmadığı bir rüya görürse kalksın, sol tarafına tükürsün ve o rüyayı insanlara anlatmasın.” Rasûlullah (s.a.v.), şöyle devam etti: “Rüyada ayaklara vurulan zinciri severim boyunlara geçirilen zincirden hoşlanmam.” Ayaklara vurulan zincir; dinde sebat anlamına gelir.
(Müslim, Rüya: 1; Buhârî, Ta’bir: 3)
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Ubâde b. Sâmit (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Müminin rüyası peygamberliğin kırkaltıda biridir.”
(Müslim, Rüya: 1; Buhârî, Ta’bir: 3)
Tirmizî: Bu konuda Ebû Hüreyre, Ebû Rezîn, Ukaylî, Ebû Saîd, Abdullah b. Amr, Avf b. Mâlik, İbn Ömer ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Ubâde hadisi sahihtir.

Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Risalet ve Nübüvvet sona ermiştir. Benden sonra ne Rasûl nede Nebî gelmeyecektir. Bu haber Müslümanlara zor gelince Rasûlullah (s.a.v.): Fakat sevindirici müjdeleyici şeyler vardır buyurdu. Ashab: Ey Allah’ın Rasûlü bu sevindirici şeyler nelerdir? Deyince Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Müslümanın rüyasıdır ve rüya peygamberliğin bir parçasıdır.”
(Buhârî, Ta’bir: 4)
Tirmizî: Bu konuda Ebû Hüreyre, Huzeyfe b. Esîd, İbn Abbâs, Ümmü Kürz ve Ebû Üseyd’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Bu hadis; Muhtar b. Fülfül’ün rivâyeti olarak hasen sahih garibtir.

Âta b. Yesâr (r.a.); Mısırlı bir adamın şöyle söylediğini rivâyet etmektedir: “Ebû’d Derdâ’ya “Dünya hayatında onlara müjdeler vardır. (Yunus: 64) ayetinin manasını sordum dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.)’e sorduğum günden beri bunu bana senden başka sadece bir kişi sormuştu. Rasûlullah (s.a.v.)’e sormuştum o da şöyle demişti: Bu ayeti bana indirildiği günden beri senden başkası sormadı, “O Müslümanın gördüğü veya müslümana görülen iyi görülen iyi rüyadır.”
(Muvatta, Rüya: 1)
Tirmizî: Bu konuda Ubâde b. Sâmit’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Bu hadis hasendir.

Ebû Saîd (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Rüyaların en doğrusu seher vakitlerinde görülen rüyalardır.”
(Dârimî, Rüya: 8) _

Ubâde b. Sâmit (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’e dünya hayatında onlar için müjdeler vardır. (Yunus: 64) ayetini sordum. Buyurdu ki: “O müjde; Müminin gördüğü veya ona görünen iyi rüyadır.”
(Buhârî, Ta’bir: 5; Dârimî, Rüya: 1)
Harb kendi rivâyetinde: Yahya b. ebî Kesîr bize anlattı demektedir.
Tirmizî: Bu hadis hasendir.

Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Rüyasında beni gören gerçekten beni görmüştür, çünkü şeytan benim şeklime giremez.”
(Buhârî, Ta’bir: 10)
Tirmizî: Bu konuda Ebû Hüreyre, Ebû Katâde, İbn Abbâs, Ebû Saîd, Câbir, Enes, Ebû Mâlik el Eşcaî’nin babasından, Ebû Bekre’den ve Ebû Cuhayfe’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Ebû Katâde (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Rüya Allah’tan, kâbûslu rüya ise şeytandandır. Sizden biri hoşuna gitmeyen bir rüya görürse sol tarafına üç sefer tükürsün ve o rüyanın şerrinden Allah’a sığınsın o zaman o kâbûs kendisine zarar vermez.”
(Buhârî, Ta’bir: 3; Dârimî: Rüya: 5)
Tirmizî: Bu konuda Abdullah b. Amr, Ebû Saîd, Câbir ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir.Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Ebû Rezîn el Ukaylî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Müminin rüyası peygamberliğin kırkta bir parçasıdır. Kimseye anlatmadığı sürece kuşun ayağına bağlı gibi olup anlatıldığı vakit düşer, Ebû Rezîn diyor ki: Zannederim Rasûlullah: “Rüyayı ya akıllı veya sevgili bir dosta anlat” buyurdu.
(Dârimî, Rüya: 11)

Ebû Rezîn (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Müslümanın rüyası Peygamberliğin kırkaltı da bir parçasıdır kimseye anlatılmadığı sürece kuşun bacağına bağlı gibi olup anlatıldığı vakit düşer.”
(Dârimî, Rüya: 2; İbn Mâce: Rüya: 6)
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Rüya üç kısımdır; Biri hak ve gerçek rüyalardır, bir diğeri ise kişinin günlük yaşantısında kendisini meşgul eden şeylerden kaynaklanan rüyalar, üçüncüsü ise şeytanın üzüntü vermek için gösterdiği kabûslardır. Kim hoşuna gitmeyen bir rüya görürse kalkıp namaz kılsın.” Rasûlullah (s.a.v.), rüyalar hakkında şöyle buyurdu: Ayağa vurulan zincir hoşuma gider boyuna vurulan zincirden hoşlanmam; çünkü ayağa vurulan zincir dinde sebatlı olunacağına işarettir. Rasûlullah (s.a.v.) konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kim beni rüyada görürse ben o gördüğü kimseyim çünkü şeytan benim şeklime giremez yine Rasûlullah (s.a.v.) rüya konusunda şöyle derdi: Rüyayı bilgili bir kimseye veya samimi ve nasihat edici birisine anlatın.”
(Dârimî, Rüya: 5; İbn Mâce: Ta’biri rüya: 2)
Tirmizî: Bu konuda Enes, Ebû Bekre, Ümmü-l Alâ, İbn Ömer, Âişe, Ebû Musa, Câbir, Ebû Saîd, İbn Abbâs ve Abdullah b. Amr’dan da hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Ali (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Rüyasına yalan karıştıran veya görmediği halde görmüş gibi rüya anlatan kimseye kıyamet günü bir arpa tanesini bağlamakla mükellef tutulacaktır.”
(Dârimî Rüya: 5)
Kuteybe (r.a.), Ebû Avâne vasıtasıyla Abdul A’lâ’dan, Ebû Abdurrahman es Sülemî’den ve Ali’den bu hadisin bir benzerini bize aktarmıştır.
Tirmizî: Bu hadis hasendir.
Tirmizî: Bu konuda İbn Abbâs, Ebû Hüreyre, Ebû Şüreyh ve Vasile’den hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Bu rivâyet önceki hadisten daha sağlamdır.

İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyet edilmiştir. Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Yalandan rüya gördüğünü söyleyen kimse kıyamet günü iki arpa tanesini birbirine bağlamakla mükellef olacak fakat asla onları birbirine bağlayamayacaktır.”
(Buhârî, Ta’bir: 45)
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’den işittim şöyle demişti: Uyurken rüyamda bana süt getirildi ondan içtim fazlasını Ömer b. Hattâb’a verdim. Ashab: Bunun yorumunu nasıl yaptın? Dediler, “İlim”dir buyurdular.
(Dârimî, Rüya: 13; Buhârî, Ta’bir: 7)
Tirmizî: Bu konuda Ebû Hüreyre, Ebû Bekre, İbn Abbâs, Abdullah b. Selam, Huzeyme, Tufeyl b. Sahbere, Semura, Ebû Umâme ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: İbn Ömer hadisi sahihtir.

Sehl b. Huneyf (r.a.) vasıtasıyla Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından bazılarından rivâyet edildiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: Rüyamda insanların bana arz edildiklerini gördüm. Üzerlerinde gömlekler vardı. Kiminin gömleği memelerine kadar kimisi de daha aşağılara kadar, Ömer’in gömleği ise çok uzun olup eteklerini yere değmemesi için çekiyordu. Ashab: Bunun yorumu nasıldır? Dediler. Buyurdu ki: “Bu dindarlıktır.”
(Dârimî, Rüya: 13; Buhârî, Tabir: 17)
Abd b. Humeyd (r.a.), Yakub b. İbrahim b. Sa’d vasıtasıyla babasından Salih b. Kaysan’dan, Zührî’den, Ebû Umâme, Sehl b. Huneyf’den, Ebû Saîd el Hudrî’den mana olarak bu hadisin bir benzerini bizenakletmişlerdir ki bu daha sahihtir.

Ebû Bekre (r.a.)’den rivâyete göre: “Bir gün Rasûlullah (s.a.v.), rüya göreniniz var mı? diye sordu. Bir adam ben gördüm dedi ve şöyle anlattı: Sanki bir terazi gökten indi. Sen ve Ebû Bekir, tartıldınız, sen Ebû Bekir’den ağır geldin sonra Ebû Bekir ile Ömer tartıldı. Ebû Bekir ağır geldi. Ömer ve Osman tartıldılar. Ömer ağır geldi sonra terazi kaldırıldı. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.)’in yüzünde hoşnutsuzluk eseri gördük.”
(İbn Mâce: Rüya: 7; Müslim, Rüya: 3)
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Abdullah b. Ömer (r.a.)’den Peygamber (s.a.v.)’in rüyası nakledilmiştir. Peygamber (s.a.v.) buyurdular ki: “Saçları dağınık siyah bir kadın gördüm Medîne’den çıktı ve bir ovaya dikildi kaldı. Burası Cuhfe’dir. Ben bunu Medîne’nin vebası olarak yorumladım veba Cuhfe’ye nakledilecektir.”
(Buhârî, Ta’bir: 41; Dârimî: Rüya: 13)
Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyet göre: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Rüyada iki kolumda iki altın bilezik gördüm. Altın bilezik takınmam beni üzdü derken bana o iki bileziği üfle diye vahyedildi. Bende üfleyince uçup gittiler. Bu iki bileziği benim peygamberliğimden sonra ortaya çıkacak iki yalancı peygamberle yorumladım. Biri Yemame’den çıkan Müseylime diğeri de San’a’dan çıkan Ansî’dir.”
(İbn Mâce, Rüya: 10; Müslim, Rüya: 4)
Tirmizî: Bu hadis sahih hasen garibtir.

İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ebû Hüreyre şöyle bir hadis anlatırdı: “Adamın biri Rasûlullah (s.a.v.)’e gelerek dedi ki: Bu gece Rüyamda bir bulut gördüm ondan bal ve yağ akıyordu. İnsanlarda elleriyle o bal ve yağdan alıyorlardı; Kimi çok çok alıyor kimi de az alıyordu. Gökten yere uzatılmış bir ip gördüm.”
Ey Allah’ın Rasûlü! baktım ki siz o ipe tutundunuz ve yükseldiniz, sonra başka bir kimse daha o ipi tuttu ve o da yükseldi ondan sonra bir kimse daha o ipi tuttu o da yükseldi sonra bir adam daha o ipi tuttu fakat ip koptu, ip bağlandı o da yükseldi. Bunun üzerine Ebû Bekir dedi ki: Ey Allah’ın Rasûlü! anam babam sana feda olsun... Müsaade ediniz de bu rüyayı ben yorumlayayım. Rasûlullah (s.a.v.); Yorumla bakalım dedi ve Ebû Bekir şöyle yorumladı: Gölgelik yapan bulut İslam’dır, akan yağ ve bal Kur’ân’ın yumuşaklığı ve tadıdır. Çok veya az alanlar ise Kur’ân’dan nasibini az veya çok almış kimselerdir. Gökten yere doğru uzatılan ip ise üzerinde bulunduğun hak olan İslam’dır. Siz onututmuşsunuz Allah’ta sizi yükseltecektir. Sizden sonra o hakkı başka bir kimse tutacak ve onunla yükselecektir. Onun peşinden başka biri tutacak; O’da onunla yükselecektir. Sonra başka biri tutacak onun yüzünden ip kopacak sonra bağlanacak ve oda onunla yükselecektir.
Ey Allah’ın Rasûlü! bu yorumlamada doğru mu? Yoksa yanlış mı? yaptım. Rasûlullah (s.a.v.): “Bir kısmını doğru bir kısmını yanlış yorumladın” buyurdular. Bunun üzerine Ebû Bekir: Ey Allah’ın Rasûlü! Anam babam sana feda olsun yemin ederim ki yanıldığım tarafı bana söyleyeceksiniz. Rasûlullah (s.a.v.): “Yemin etme” buyurdular.
(Müslim, Rüya: 3; İbn Mâce: Rüya: 10)
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Semure b. Cündüp (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.), sabah namazını kıldırdıktan sonra yüzünü cemaate çevirir ve bu gece rüya göreniniz var mı?” diye sorardı.
(Buhârî, Ta’bir: 48)
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir
. Bu hadis, Avf’tan, Cerir b. Hâzim’den, Ebû Reca’dan, Semure’den daha uzun bir şekilde rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Aynı şekilde Muhammed b. Beşşâr bu hadisi Vehb b. Cerîr’den kısa olarak rivâyet etmiştir.


Paylaşın:


Paylaşım tarihi:





ANA SAYFA İSLAM Hadis-i Şerifler