Giyecek

Ebû Musa el Eşârî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“İpek elbise giymek ve altın kullanmak ümmetimin erkeklerine haram, kadınlarına helal kılınmıştır.”
(Müslim, Libas: 2; Nesâî, Ziyne: 86)

Ömer (r.a.)’den rivâyet edilmiştir. Ömer Cabiye’de verdiği bir hutbede şöyle demiştir:
“Peygamber (s.a.v.) ipeği erkeklere haram kılmıştır. Ancak bir elbise içersinde iki üç dört parmak kalınlığı kadar olursa buna izin verilmiştir.”
(Nesâî, Ziyne: 84; Müslim, Libas: 2)

Enes (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre: Abdurrahman b. Avf, Zübeyr b. Avvam, birlikte bulundukları bir savaşta vücutlarındaki bitlerden şikayette bulundular. Bunun üzerine onların ipek gömlek giymelerine izin verdi. Enes: ipek gömleği ikisinin sırtında da gördüm.
(Nesâî, Ziyne: 93; İbn Mâce: Libas: 17)

Sa’d b. Muâz (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Enes b. Mâlik bir yolculuktan dönünce ziyaret için yanına varmıştım, sen kimsin diye sordu. Ben de; Vakîd b. Amr b. Sa’d b. Muâz’ım dedim. Bunun üzerine ağladı ve şöyle dedi: Sen deden Sa’d’e çok benzersin. Sa’d insanların en uzun boylu ve iri yapılı kimselerinden idi. Rasûlullah (s.a.v.)’e dibâc kumaşından dokunmuş altın işlemeli bir cübbe göndermişti. Rasûlullah (s.a.v.) onu giydi ve minbere çıktı ya ayakta durdu veya oturmuştu. İnsanlar o cübbeyi elleriyle tutup yoklamaya ve bakmaya başladılar ve dediler ki: Bu güne kadar böylesi güzel ve kıymetli elbise hiç görmedik. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): Bu elbiseye mi şaştınız! Sa’d’ın Cennet’teki basit bir mendili bu gördüğünüz elbiseden daha üstün ve hayırlıdır.
(Nesâî, Ziyne: 89)
Tirmizî: Bu konuda Esma binti ebî Bekir’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis sahihtir.

Berâ b. Âzib (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:
“Kırmızı bir elbise içersinde Rasûlullah (s.a.v.)’den daha güzel bir kimse görmedim. Saçları omuzlarına kadar uzanmıştı, iki omuz arası genişçeydi boyu ise ne uzun nede kısa idi.”
(Nesâî, Ziyne: 94; Ebû Dâvûd, Libas: 17)

Ali (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.), içerisinde ipek karışımı bulunan kumaşla kırmızıya çalan sarımtırak renkli kumaştan yapılan elbiseyi giymeyi yasaklamıştır.”
(Nesâî, Ziyne: 30; Müslim, Libas: 4)

İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Hangi deri tabaklanır ise mutlaka temizlenmiş olur.”
(Ebû Dâvûd, Libas: 38)

Abdullah b. Ukeym (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Ölen hayvanın derisinden ve sinirlerinden yararlanmayınız diye bize Rasûlullah (s.a.v.)’den bir mektup geldi.”
(İbn Mâce, Libas: 26)
Tirmizî: Bu hadis hasendir.

Abdullah b. Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
Kibirlenerek, böbürlenerek giydiği elbisenin eteğini yerde sürüyenin Allah kıyamette yüzüne bakmaz.”
(Ebû Dâvûd, Libas: 27; Nesâî, Ziyne: 102)

İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Her kim kibirlenip böbürlenerek giydiği elbisenin eteğini yerlerde sürüklerse Allah kıyamette onun yüzüne bakmaz.” Bunun üzerine Ümmü Seleme: “Kadınlar eteklerini nasıl yapsınlar” dedi. Rasûlullah (s.a.v.): “Bir karış indirsinler” buyurdu. Ümmü Seleme: “Bu durumda ayakları açılır deyince bir arşın uzunluğu kadar indirsinler daha fazla yapmasınlar” buyurdular.
(Ebû Dâvûd: Libas: 37; Nesâî, Ziyne: 106)

Ebû Bürde (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Âişe (r.anha) bize eskimiş bir elbise ile kaba kumaştan yapılmış bir elbise çıkararak dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.)’in ruhu bu iki elbise içinde iken kabzolundu.”
(Ebû Dâvûd, Libas: 5)

Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v.), Mekke fethi günü Mekke’ye başında siyah bir sarık olduğu halde girmişti.
(Ebû Dâvûd, Libas: 21; Nesâî, Ziyne: 110)

Ali b. Ebî Tâlib (r.a.)’den rivâyet edilmiştir. “Peygamber (s.a.v.), beni altın yüzük kullanmaktan ipek karışımı kumaş giymekten, rükû’ ve secdelerde Kur’ân okumaktan, Usfur = Kırmızımtırak sarı renge boyanmış elbiseler giymeyi yasakladı.”
(Ebû Dâvûd, Libas: 8; Nesâî, Ziyne: 78)

Hafs el Leysî (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Imrân b. Husayn’ın bize şu hadisi aktardığına şâhidlik ederim: Rasûlullah (s.a.v.), altın yüzük kullanmayı bize yasakladı.”
(Nesâî, Ziyne: 78)
Tirmizî: Bu konuda Ali, İbn Ömer, Ebû Hüreyre ve Muaviye’den de hadis rivâyet edilmiştir. Imrân hadisi hasendir.

Enes (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:
“Rasûlullah (s.a.v.)’in mühür olarak kullandığı yüzüğü gümüşten olup yüzüğün kaşı Habeş taşından idi.”
(Nesâî, Ziyne: 79; Ebû Dâvûd, Hatem: 1) Tirmizî: Bu konuda İbn Ömer ve Büreyde’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir.

Enes (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:
“Rasûlullah (s.a.v.)’in yüzüğü gümüşten olup kaşı da gümüştendi.”
(Ebû Dâvûd, Hatem:1)
Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir.

İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre: “Peygamber (s.a.v.), altından bir yüzük yaptırarak onu sağ eline takmıştı. Sonra çıkıp minbere oturdu ve şöyle dedi: Bu yüzüğü sağ elime takmak için yaptırmıştım diyerek yüzüğü attı sahabe de yüzüklerini attılar.”
(Nesâî, Ziyne: 79)

Salt b. Abdullah b. Nevfel (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Abbâs (r.a.)’ın sağ eline yüzük taktığını gördüm ve kendisinin şöyle dediğini de iyi hatırlıyorum. “Rasûlullah (s.a.v.), yüzüğü sağ eline taktığını gördüm.
(Nesâî, Hatem: 5)

Cafer b. Muhammed (r.a.)’in babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: Hasan ve Hüseyin yüzüklerini sol ellerine takarlardı.
(Tirmizî rivâyet etmiştir.)

Hammad b. Seleme (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn ebî Rafî’nin (Bu kimse Ubeydullah b. Ebî Rafî olup Rasûlullah (s.a.v.)’in azatlı kölesidir. İsmi Eslemli Ebû Rafî’dir.) sağ eline yüzük taktığını gördüm bunun sebebini kendisine sorduğumda şöyle dedi: “Abdullah b. Cafer’i sağ eline yüzük takarken gördüm. Abdullah b. Cafer de şöyle dedi: Rasûlullah (s.a.v.), sağ eline yüzük takardı.”
(Ebû Dâvûd, Hatem: 5)

Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre: “Peygamber (s.a.v.) gümüşten bir yüzük yaptırarak üzerine Muhammed-Rasûl-Allah, sözlerini nakşettirmişti ve siz yüzüklerinize bunları nakşettirmeyin demişti.
(Ebû Dâvûd, Hatem: 1; Nesâî, Ziyne: 52)

Enes (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.), abdest bozmak için tuvalete gireceğinde mührü üzerindeki yazıdan dolayı yüzüğünü çıkarırdı.”
(Nesâî, Ziyne: 54)
Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:
“Rasûlullah (s.a.v.)’in yüzüğünün üzerindeki yazı üç satır idi; “Muhammed” bir satır, “Rasûl” bir satır, “Allah” bir satır idi.” (Ebû Dâvûd, Hatem: 1)
Tirmizî: Enes hadisi hasen sahih garibtir.

Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v.): “İnsanların bulundukları her yerde resim bulundurmaktan ve resim yapmaktan Müslümanları yasakladı.”
(Nesâî, Ziyne: 112; Ebû Dâvûd, Libas: 45)

Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe (r.a.)’den rivâyet edilmiştir. Ubeydullah hasta olan Ebû Talha el Ensarî’nin yanına ziyaret için gitmişti. Ubeydullah der ki: Ziyaret maksadıyla gelen Sehl b. Huneyf’i de onun yanında buldum. Ubeydullah şöyle devam etti: Ebû Talha altındaki yatak çarşafını çıkarması için birisini çağırdı, Sehl onu neden çıkarıyorsun dedi. Ebû Talha: Üzerinde resimler var Rasûlullah (s.a.v.)’in bu konuda buyurduğunu sen bilirsin dedi. Sehl: “Kumaş üzrindeki nakış ve çizgiler müstesnadır buyurmadı mı? Deyince; Ebû Talha evet dedi. Fakat bu çarşafı kaldırmak daha fazla hoşuma gidiyor” dedi.
(Nesâî, Ziyne: 112)

Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Beyazlaşan saç ve sakalınızı kına ile boyamak suretiyle rengini değiştirin, değiştirmeyip bembeyaz bırakmak suretiyle Yahudilere benzemeyin.” (Nesâî, Ziyne: 65; Ebû Dâvûd, Teaccül: 18)

Ebû Zerr (r.a.)’den rivâyet edilmiştir. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
Ağarmış saçlarınızın rengini değiştireceğiz en iyi boya kına ve Ketm (rastık) tır.
(Nesâî, Ziyne: 65; Ebû Dâvûd: Teraccül: 18)

Enes (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) ne uzun nede kısa boylu olmayıp orta boylu idi. Vücudu dengeli ve güzeldi, rengi esmer idi. Saçı ne çok kıvırcık nede düz yani orta kıvırcık idi yürürken öne doğru eğimli yürürdü.”
(Nesâî, Ziyne: 60)
Tirmizî: Bu konuda Âişe, Berâ, Ebû Hüreyre, İbn Abbâs, Ebû Saîd, Câbir, Vâil b. Hucr ve Ümmü Hanî’den de hadis rivâyet edilmiştir. Enes hadisi Humeyd rivâyeti olarak bu yönüyle hasen sahih garibtir.

Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) ve ben bir kaptan yıkanırdık O’nun saçı kulak memesinden aşağı ve omuza dökülecek kadarda uzun değildi.”
(Nesâî, Ziyne: 60)
Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir. Bu hadis Âişe’den değişik şekillerde de rivâyet edilmiş olup şöyle demektedir: “Ben ve Rasûlullah (s.a.v.), tek bir kaptan yıkanırdık” ve saçının uzunluğundan bahsetmemektedir.

Abdullah b. Muğaffel (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.) sık sık aşırı süslenme ve gösterişe kapılmamak için saç ve sakalı sıkı olarak taramayı yasakladı.”
(Nesâî, Ziyne: 63)

Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.) iki cins elbiseyi yasakladı; 1-Samma, denilen kolsuz ve cepsiz tulum gibi kullanışsız elbiseyle, 2- Tek kat olup vücudun organlarını gösteren bir elbiseyi giyerek müstehcen olmayı yasakladı.”
(Nesâî, Ziyne: 108; Buhârî, Libas: 21)
Tirmizî: Bu konuda Ali, İbn Ömer, Âişe, Ebû Saîd, Câbir, Ebû Ümame’den de hadis rivâyet edilmiştir. Ebû Hüreyre hadisi bu şekliyle hasen sahih garibtir. Yine bu hadis başka şekilde Ebû Hüreyre’den rivâyet edilmiştir.

Berâ b. Âzib (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) binitlerde lüks ve gösteriş için olan minder ve yastık kullanmayı yasakladı.” Bu hadis biraz uzuncadır.
(İbn Mâce, Libas: 45; Nesâî, Ziyne: 119)

Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.)’in üzerinde yatıp uyuduğu yatak deriden olup içi hurma lifinden idi.
(Nesâî, Ziyne: 119)

Ebû Saîd (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) yeni bir elbise giydiği zaman o elbiseyi sarık gömlek vs. olarak ismini belirtir ve şöyle dua ederdi: “Allah’ım sana hamdolsun, bunu bana sen giydirdin senden bu elbisenin hayrını ve hayırda kullanılmasını istiyorum şerrinden ve şerde kullanılmasından da sana sığınırım.”
(Ebû Dâvûd, Libas: 1)
Tirmizî: Bu konuda Ömer ve İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir. Hişâm b. Yunus el Kûfî, Kâsım b. Mâlik el Müzenî vasıtasıyla Cüreyrî’den geçen hadisin benzerini bize rivâyet etmiştir. Bu hadis hasen garib sahihtir.

Mugîre b. Şu’be (r.a.)’in babasından rivâyete göre: “Peygamber (s.a.v.), yenleri (kol ağızları) dar Rum cübbesi giymişti.”
(Buhârî, Libas: 10)

Katâde (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Enes b. Mâlik’den Rasûlullah (s.a.v.)’in ayakkabıları nasıldı? Diye sordum. İki tasması (kaşı) vardı” dedi.
(Ebû Dâvûd, Libas: 41; Nesâî, Ziyne: 117)

Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Ayakkabınızı giyeceğiniz zaman sağ taraftan başlayın çıkaracağınızda ise sol ayağınızdan başlayın böylece sağ ayak pabuç giyilirken birinci, ve çıkarılırken sonuncu olsun.”
(Ebû Dâvûd, Libas: 41)

Huzeyfe (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.), inciğimin veya kendi inciğinin kasını tutarak işte elbisenin yeri burasıdır. Bunu kabul etmez isen biraz daha aşağısıdır. Bunu da kabul etmez isen elbisenin topuklarda hakkı yoktur.”
(Ebû Davud, Libas: 25; Buhârî, Libas: 5)

İbn ebî Musa (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ali’den işittim şöyle diyordu:
“Rasûlullah (s.a.v.), ipekli kumaştan elbise giymeyi kibir ve böbürlenme vasıtası olan yastık kullanmayı ve yüzüğü orta parmakla şehâdet parmağına takmayı yasakladı.”
(Nesâî, Ziyne: 80)



Paylaşın:


Paylaşım tarihi:





ANA SAYFA İSLAM Hadis-i Şerifler