Emzirme

Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Allah doğum bakımından haram kıldığı kimseleri süt emme bakımından da haram kılmıştır.”
(Nesâî, Nikah: 51; İbn Mâce: Nikah: 34)

Âişe (r.anha)’dan rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir:
Süt emme yönünden amcam olan kişi gelip yanıma girmek için izin istedi. Rasûlullah (s.a.v.)’den emir almadıkça ona izin vermeyi kabul etmedim. Rasûlullah (s.a.v.)’i, yanına girsin o senin amcan yerindedir. Âişe dedi ki: O’nun karısı beni emzirmişti kocası değil dedi. Rasûlullah (s.a.v.)’de buyurdu ki: “O senin amcandır yanına girsin.”
(Buhârî, Nikah: 118; Müslim, Rada: 2)

Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Bir veya iki defa emmekle haramlık meydana gelmez.”
(Müslim, Rada: 5; İbn Mâce, Nikah: 35)
Âişe diyor ki: Kur’ân’da “Belli miktarda on emiş” indirilmişti sonra bunun beşinin hükmü kaldırılarak “Belli miktarda beş emiş” çevrildi durum bu şekilde iken Rasûlullah (s.a.v.) vefat etti. Bu hadisi bu şekilde bize İshâk b. Musa el Ensarî, Ma’n yoluyla Mâlik’den, Abdullah b. Ebû Bekir’den, Amre’den, Âişe’den rivâyet etmiştir. Peygamber (s.a.v.)’in bazı hanımları ve Âişe böylece fetva vermişlerdir. Şâfii ve İshâk’ta bu görüştedir.
Ahmed b. Hanbel: “Bir veya iki emmek haramlık meydana getirmez” hadisiyle uygulama yapar ve der ki: Her kim Âişe’nin “Belli miktarda beş emiş” hadisindeki sözüne uyarsa o görüş sağlamdır diyor ve bu konuda bir şeyler söylemeye cesaret edemiyor.
Peygamber (s.a.v.)’in ashabından ve daha sonraki dönemlerden bazı ilim adamları; “Mideye inen azda olsa çok da olsa haram kılar” demektedirler. Sûfyân es Sevrî, Mâlik b. enes, Evzâî, Abdullah b.Mübarek, Vekî’ ve Küfeliler bu görüştedirler.

Ukbe b. Hâris (r.a.)’den rivâyet edilmiştir. (Abdullah b. ebî Müleyke bu hadisi Ukbe’nin kendisinden de işittim fakat Ubeyd’in rivâyetini daha iyi kavramış bulunuyorum dedi) diyor ki:
“Bir kadını kendime nikahlamıştım derken siyah bir kadın geldi ve ikinizi de emzirmiştim dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.)’e geldim ve dedim ki: Filanın kızını kendime nikahladım derken siyah bir kadın gelerek ikinizi de emzirdim dedi o kadın yalancıdır dedim. Ukbe diyor ki: “Peygamber (s.a.v.) benden yüz çevirdi. Bu sefer yüzünü çevirdiği taraftan gelerek o kadın yalancıdır dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdular: “İkinizi de emzirdiğini iddia ettiği halde sen hala o kadınla nasıl karı koca olarak yaşarsın? Bırak onu!”
(Buhârî, Şehâdet: 14; Ebû Dâvûd, Akdıye: 18)

Ümmü Seleme (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Süt emmenin haram kılanı, bağırsakları patlatacak kadar çok emilmesi ve sütten kesilme yaşı olan iki yıldan önce emilmesi şeklinde olanıdır.”
(Tirmîzî rivâyet etmiştir.)

Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Çocuk döşek sahibinindir zina edene ise mahrumiyet vardır.”
(Müslim, Rada; 10)

Talk b. Ali (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Erkek bir ihtiyacı için hanımını çağırdığında tandır başında ekmek yapıyor bile olsa hemen o işini bırakıp kocasının yanına gelsin.”
(Tirmîzî rivâyet etmiştir.)
Tirmîzî: Bu hadis hasen garibtir.

Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Müminlerin iman bakımından en olgun olanları ahlak yönünden de en güzel olanlarıdır. Sizin iyileriniz kadınlarına iyi davrananlardır.”
(Ebû Dâvûd, Sünnet: 15)

Süleyman b. Amr b. Ahvas (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:
Veda haccında Rasûlullah (s.a.v.) ile birlikte bulunan babam anlatmıştı. Allah’a hamd ederek söze başladı bazı hatırlatmalarda bulunarak va’zu nasihatte bulundu uzunca olan bu hadisin bir kısmında şöyle buyurdu: “Dikkat edin kadınlara karşı iyi davranmanızı tavsiye ederim, onlar size bağlılıkları ve yardımları yönünden esirler gibidir. Cinsel ilişki dışında onlardan fazla bir şey istemeyin, fazla yükler yüklemeyin. Ancak apaçık çirkin bir şey yaparlarsa o zaman onları yataklarında yalnız bırakın ve fazla olmamak şartıyla onları dövün. Size itaat ettikleri takdirde bahaneler arayarak onlara sıkıntı vermeyin. Dikkat edin sizin kadınlarınız üzerinde haklarınız olduğu gibi onlarında sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlarınız üzerindeki hakkınız: Sevmediğiniz kimseleri evinize sokmamaları ve hoşlanmadığınız kimselerle konuşmamalarıdır. Dikkat edin sizin üzerinizde onların hakkı ise: Yedirmek ve giydirmek konusunda onlara iyi davranmanızdır.”
(İbn Mâce: Nikah: 3; Ebû Dâvûd, Nikah: 40)

Ali b. Talk (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir bedevi Peygamber (s.a.v.)’e gelerek şöyle dedi:
“Ey Allah’ın Rasûlü! Bizden biri çölde iken yellenir ve su da çok az olursa ne yapması gerekir? Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Sizden biriniz yellendiğinde hemen abdestini alsın, kadınlarınıza arkalarından yaklaşmayın, Allah hakkı söylemekten çekinmez.”
(Ebû Dâvûd, Tahara: 81)
Tirmîzî: Bu konuda Ömer, Huzeyme b. Sabit, İbn Abbâs ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. Ali b. Talk hadisi hasendir.

Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Allah’a ve ahiret gününe inanan bir kadının yanında babası veya oğlu veya kocası veya kardeşi veya nikahlanması haram olan bir kimse olmaksızın üç gün veya daha fazla sürecek bir yolculuğa tek başına çıkması helal değildir.”
(Müslim, Hac: 74)
Tirmîzî: Bu konuda Ebû Hüreyre, İbn Abbâs ve İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.
İlim adamları uygulamalarını bu hadisle yaparlar. Yanında nikahlanması mümkün olmayan kimselerden biri bulunmaksızın yolculuk yapmasını hoş karşılamazlar. İlim adamları zengin olup mahremi olmayan bir kadını hacca gidip gidemeyeceği konusunda ayrı görüşler ortaya koymuşlardır. Bazı ilim adamları o kadına hac vâcib değildir. Çünkü Allah; “Kimin haccetme yoluna gücü yeterse” buyuruyor mahremi olmamak ta yolculuğun şartlarındandır. Bundan dolayı “Mahremi olmadığı için Beytullahın yoluna onun gücü yetmez” dediler. Sûfyân es Sevrî ve Küfeliler bu görüştedirler. Bazı ilim adamları da “Yol güvenliği varsa diğer hacca gidenlerle birlikte O’da yola çıkar.” Mâlik ve Şâfii bu görüştedir.

Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Kadın bir günlük ve bir gecelik yola yanında bir mahremi (Nikahlanması mümkün olmayan bir erkek yakını) olmaksızın çıkmasın.”
(Buhârî, Taksirus Salat: 4; Müslim, Hac: 74)

Ukbe b. Âmir (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Kadınlarla beraber olmamaya bakın!” Bunun üzerine Ensârdan bir adam: Ey Allah’ın Rasûlü dedi: “Kocanın babası ve oğullarından başka olan diğer akrabaların durumuna ne dersin? “Onlarla birlikte olmak ölüm gibi felakettir” buyurdular.
(Buhârî, Nikah: 112; Müslim, Selam: 8)
Tirmîzî: Bu konuda Ömer, Câbir ve Amr b. As’tan da hadis rivâyet edilmiştir. Ukbe b. Âmir hadisi hasen sahihtir. Gerçekten kadınlarla birlikte olmanın hoş olmayışı Rasûlullah (s.a.v.)’in şu hadisine uygunluğundandır. “Bir erkek bir kadınla tek başına bir arada kalmasın üçüncüleri şeytandır.”
Not: Hadiste geçen “El Hamv” kocanın kardeşi demektir. Bir kadının kocasının kardeşiyle bir arada kalması ölümden beter tehlikeler ortaya çıkarabilir. O yönden hoş görülmemiş daha tehlikelidir denmiştir.



Paylaşın:


Paylaşım tarihi:





ANA SAYFA İSLAM Hadis-i Şerifler