1. [95:3] | vehâẕe-lbeledi-l'emîn. | وهذا البلد الأمين وَهَذَا الْبَلَدِ الْأَمِينِ |
---|
Elmalılı | Ve bu güvenli beldeye andolsun ki, |
Y. Ali | And this City of security,-
|
Words | | وهذا - And this| البلد - [the] city,| الأمين - [the] secure,| |
Pickthal | And by this land made safe; |
Arberry | and this land secure! |
Shakir | And this city made secure, |
Free Minds | And this secure land. |
Qaribullah | and this safe country (Mecca)! |
Asad | and this land secure! |
Diyanet Vakfı | Ve şu emin beldeye yemin ederim ki, |
Diyanet | And olsun bu güvenli Mekke şehrine ki: |
Edip Yüksel | Ve andolsun bu güvenilir kente (Mekke'ye) ki; |
Suat Yıldırım | Bu emin belde hakkı için ki: |
Yaşar Nuri Öztürk | Ve şu güvenli kente ki, |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve bu emin şehre. |
Ali Bulaç | Ve şu emin beldeye (güvenilir şehre). |
Süleyman Ateş | Ve bu güvenli Şehre andolsun ki, |
Önceki [95:2]< >[95:4] Sonraki |