1. [9:103] | ḫuẕ min emvâlihim ṣadeḳaten tüṭahhiruhüm vetüzekkîhim bihâ veṣalli `aleyhim. inne ṣalâteke sekenül lehüm. vellâhü semî`un `alîm. | خذ من أموالهم صدقة تطهرهم وتزكيهم بها وصل عليهم إن صلاتك سكن لهم والله سميع عليم خُذْ مِنْ أَمْوَالِهِمْ صَدَقَةً تُطَهِّرُهُمْ وَتُزَكِّيهِم بِهَا وَصَلِّ عَلَيْهِمْ إِنَّ صَلاَتَكَ سَكَنٌ لَّهُمْ وَاللّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ |
---|
Elmalılı | Onların mallarından sadaka al ki, onunla kendilerini temizlersin, tertemiz edersin. Bir de haklarında hayır dua et. Çünkü senin duan kalblerini yatıştırır. Allah işitendir, bilendir. | Y. Ali | Of their goods, take alms, that so thou mightest purify and sanctify them; and pray on their behalf. Verily thy prayers are a source of security for them: And Allah is One Who heareth and knoweth.
| Words | | خذ - Take| من - from| أموالهم - their wealth| صدقة - a charity,| تطهرهم - purifying them| وتزكيهم - and cause them increase| بها - by it,| وصل - and bless| عليهم - [upon] them.| إن - Indeed,| صلاتك - your blessings| سكن - (are a) reassurance| لهم - for them.| والله - And Allah| سميع - (is) All-Hearer,| عليم - All-Knower.| | Pickthal | Take alms of their wealth, wherewith thou mayst purify them and mayst make them grow, and pray for them. Lo! thy prayer is an assuagement for them. Allah is Hearer, Knower. | Arberry | Take of their wealth a freewill offering, to purify them and to cleanse them thereby, and pray for them; thy prayers are a comfort for them; God is All-hearing, All-knowing. | Shakir | Take alms out of their property, you would cleanse them and purify them thereby, and pray for them; surely your prayer is a relief to them; and Allah is Hearing, Knowing. | Free Minds | Take from their money a charity to purify them and develop them with it, and reach out to them. Your reaching out is a tranquility for them; and God is Hearer, Knowledgeable. | Qaribullah | Take charity from their wealth, in order that they are thereby cleansed and purified, and pray for them; for your prayer is a comforting mercy for them. Allah is Hearing, Knowing. | Asad | [Hence, O Prophet,] accept that [part] of their possessions which is offered for the sake of God, 131 so that thou mayest cleanse them thereby and cause them to grow in purity, and pray for them: behold, thy prayer will be [a source of] comfort to them-for God is all-hearing, all-knowing. | Diyanet Vakfı | Onların mallarından sadaka al; bununla onları (günahlardan) temizlersin, onları arıtıp yüceltirsin. Ve onlar için dua et. Çünkü senin duan onlar için sükunettir (onları yatıştırır). Allah işitendir, bilendir. | Diyanet | Mallarının bir kısmını, kendilerini temizleyip arıtacak sadaka olarak al, onlara dua et; senin duan onlar için bir güvendir. Allah işitir ve bilir. | Edip Yüksel | Onları temizlemek ve yüceltmek için paralarından bir sadaka al ve onları özendir/destekle, zira senin desteğin onları memnun eder. ALLAH İşitendir, Bilendir. | Suat Yıldırım | Onların mallarından zekât al ki, bununla onları temizleyesin ve arındırasın.Onlar için dua da et.Çünkü senin onlar lehine duan, onlar için büyük bir huzur ve tatmin kaynağıdır. Allah her şeyi hakkıyla işitir, bilir. [2,43] {KM, Kohale 3,30; Lukan 11,41} | Yaşar Nuri Öztürk | Bunların mallarından bir sadaka al ki, onunla kendilerini iyice temizleyip arıtasın. Onlar için dua et/onlara destek ol; çünkü senin duan/desteğin onlar için bir sükûnettir. Allah Semî'dir, Alîm'dir. | Abdulbaki Gölpınarlı | Mallarından sadaka al da temizle, arıt onları o sadakayla ve dua et onlara. Şüphe yok ki senin duan, onlara bir sükun, bir huzur verir ve Allah, her şeyi duyar, bilir. | Ali Bulaç | Onların mallarından sadaka al, bununla onları temizlemiş, arındırmış olursun. Onlara dua et. Doğrusu, senin duan, onlar için 'bir sükûnet ve huzurdur.' Allah işitendir, bilendir. | Süleyman Ateş | Onların mallarından, kendilerini temizleyeceğin, yücelteceğin bir sadaka al ve onlara du'a et; çünkü senin du'an, onlara huzur verir. Allah işitendir, bilendir. | Önceki [9:102]< >[9:104] Sonraki |
|